Geçtiğimiz hafta sonunu özel işlerim nedeni ile İstanbul’da geçirdim.
Bu seferki seyahatimiz tamamen içe dönük olduğu için Fatsalı hemşehrilerimle sadece telefonla görüşme imkanımız oldu.
Her İstanbul seyahatimde gerek Maral Öztekin, gerek Mustafa İyi, gerek Mehmet Gümüş, gerek Asım Övün ve gerekse Murat Karaçuha ile görüşü... [ Yazının Devamı ]
» Facebook'ta Paylaş

İnsanlarımızda bir alışkanlık vardır. Birisi bir hata yaptığında acımasızca eleştirilir. Pireyi deve yaparak üzerine gidilir. Hele yapılan hata, eleştirenin aleyhine bir sonuç doğurmuşsa, eleştiriler adeta hakaret boyutlarına kadar gider. Zaman zaman bu sütunlarda değiniriz. Hiçbir konuda mutedil davranmayı bilmeyiz. Vurdukça vurur, en uç noktalarda seyrederiz.&nbs... [
Fatsa’nın İslamdağ beldesinin ilk temeli 1959 yılında atılmıştı. Kaymakam Necmettin Karaduman’ın kazma ile başladığı yol, 1959 yılında dozerle açılmaya başlanmıştı. Araya 27 Mayıs 1960 olayı girince işler bir süre durdurulmuş, yanılmıyorsam 1962 yılı ortalarında tekrar çalışmalar başlatılmıştı. Bir önceki yazımda da ifade etmeye çalıştığım gibi: Y... [
Siz aldırmayın dışarıdan gelenlerin; “Fatsa çok güzelmiş” dediğine…
Doğal güzelliğinin zaten fevkalade olduğunu biz de biliyoruz.
Ama aynı Fatsa’yı el birliğiyle çirkinleştirmeye çalıştığımızı da biliyoruz.
Sahi biliyor muyuz? ... [
Toplumun “cahilliğinin” dışında o kadar büyük sorunları var ki saymakla bitmez. Cehalet bu sorunların görünmesine de engel maalesef. Tavuk ve yumurta kombinasyonu gibi. Ve bu sorunları dile getirip çözüm önerecek olan siyasetteki görevli de doğal olarak muhalefet. Bizdeki muhalefette hepimizin malumu. Son seçimde... [
Minik bir serçeydi cama konan.
Her gün ışığından arınan geceye kadar birşeyler fısıldıyordu sanki güne dair.
Hep aynı saat aynı yer öylece duran.
Ezan sesiyle ibadetti sessizliği.
Her gün ışığından arınan geceye kadar.
&nb... [
“Her ölüm erken ölümdür” demiş Şair Cemal Süreya. Ne kadar doğru bir tespit değil mi ? Bir insanın hayatını film şeridine koyarsak elbette o şeritte unutamadığı kesitler olacaktır. Binalar,sokaklar insanlar değişse de, zaman onlarca şeyi alıp götürse de onlar unutulmaz. Benim için bu kesitlerden biri de elinde bü... [
Milletin aklı gözünde; görmeden, yaşamadan inanmaz, güvenmez; bahane, mazeret kabul etmez. İnandı mı da kimseyi dinlemez! Atatürk, ne icraat yaptıysa nabız tuta tuta milleti adına yaptı hep. Cumhuriyetin 10.Yılında da milletimin itimadını sarsacak bir isabetsizliğe uğramadım diyebildi. Milletinin ona duasını şöyle şiirleştirdim:
... [
Bir Ramazanı daha geride bıraktık. Allah hepimize sağlıkla tekrar kavuşmayı nasip eder inşallah. Dini bayramlarımız bizleri bir araya getiren, birbirimize bağlayan, kapımızın her an çalınabileceğini düşündüğümüz dostlarımız ve hatta mahalle çocuklarımız için hazırlık yaptığımız misafir kabul edip, misafirliğe gittiğimiz, neşe iç... [
Kızlar, babaları ellerinden tutarsa cehenneme bile giderlerdi.. Leyla da öyle yapmıştı, sımsıkı tutuyordu babasının elini.. Biraz önce annesi, dayına gideceksin diyerek en güzel kıyafetini giydirip, hazırlamıştı onu... İçindeki sevinçten, ayaklarını yakan kızgın çöl kumlarını bile hissetmiyordu, hatta babası mezarını kazarken O, babasının üzerine gelen... [
Fındıkta yaşanan sorunlar sadece bugünün değil uzun yıllardan beri var olanların her ağustos ayı sıcağında kendini yeniden hatırlatmasıdır. Bu sorunları anlamak için fındığın geçmişini de biraz hatırlamak doğru olur.
Türk fındığının ihracatla ilk tanışması Osmanlı’da I. Mahmut döneminde Fransa’ya tanınan kapitülasyonların genişletilmesiyle ... [
FATSA’DA BİR KÖY MÜZESİ…
(Sudere Müze Sınıfı)
Değerli Dostlar;
Arada bir yaptığım ve yapacağım gibi, bu hafta da bu köşeyi değerli şair ve yazarların görüşlerine-yazılarına ayıracağım.
Fatsalı şair ve yazar eğitimci Dostum Ahmet Duran’ın bu yazısı da çok önemli.
Yazar Por... [