Bilir kişi heyeti Karadeniz Teknik Üniversitesinden (KTÜ) Prof. Dr. Ömer Yüksek KTÜ Mühendislik Fakültesi Hidrolik Ana Bilim Dalı Başkanı, Prof. Dr. Devlet Toksoy  KTÜ Orman Fakültesi, Orman Mühendisi ve Yrd. Doç. Dr. Osman Üçüncü  KTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Çevre Bilimleri Ana Bilim Dalı Başkanı’ndan oluşturuldu. Ayrıca davalı olarak görülen Ordu Valiliği İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü'nü temsilen Denetleme Şube Müdürü Gülderen Üçüncü katıldı. Hakim ve bilir kişilerle birlikte davalık konu olan HES alanının bulunduğu bölgeye gidildi. Keşif esnasında köy halkı da oradaydı.

             Davacı olan köylüler HES inşaatına neden karşı olduklarını, söz konusu projeden duydukları kaygıları dile getirdiler. Davacıların Avukatı Alp Tekin Ocak HES projesinin ürettiği enerjiyi aktaracak nakil hatları olmadan planladığını, aynı havzada başka HES ve su yapılarının olmasına rağmen bu projenin diğer projeler yokmuş gibi planlandığını, bunun da ekolojik dengeyi gözeten havza bazında bütüncül bir bakış ile örtüşmediğini, bölgede varlığı bilinen Su Samurlarının (Lutra Lutra) Avrupa Kırmızı Listesinde (the Red List) koruma altında olan bir tür olduğunu, aynı zamanda yörede Kış Nergisi (Sternbergia Fischeriana) olarak bilinen bitkinin endemik (Endemizm: Yeryüzünün yalnızca belirli bölgelerinde yayılış gösteren -yaşam alanı belirli bir bölgeyle sınırlı- canlı tür ya da cinslerine endemik denir) bir tür olduğunu ve korunması gerektiğini belirtti. Ayrıca yöre halkının, köylülerin projeden hiçbir biçimde bilgilendirilmediğini proje yapılırken görüşlerinin sorulmadığını aksine acele kamulaştırma uygulanarak en verimli tarım topraklarının, fındık bahçelerinin enerji elde etme uğruna dönümü 3-4 bin TL gibi yok pahasına bir fiyatla şirkete peşkeş çekildiğini belirtti.

                Daha sonra Fatsa Avcılar Derneği Başkanı ve Derelerin Kardeşliği Platformu Fatsa Yürütmeden Osman Güvenalp de yaban hayatı ve göçmen kuşların göç yolu olan bu vadide HES yapılırsa göçmen kuşların barınamayacağını anlattı. Demirci Köyünden Cengiz Şendur  da mağduriyetlerini ortaya koyarak, köyde herkesin psikolojilerinin bozulduğunu HES'in çevreye büyük zararlar verdiğini söyledi.

            Daha sonra bilir kişilerle birlikte tünel ve kazıların yapıldığı alana geçildi. Burada da incelemelerde bulunan bilir kişiler, mahkemenin talep etmiş olduğu raporu hazırlamak üzere incelemelerine son verdi.

           Toprakları zorla kamulaştırılan Bolaman Vadisi’nde bulunan köylülerin mi HES şirketinin mi kazanacağı önümüzdeki günlerde açıklığa kavuşacak.                                                                                                                                                     

Haber : Musa AYDOĞAN