Yıldız, “Üretici fındığını bırakıp göç ediyor
.jpg)
CHPR00;Milletvekili Yıldız, “Üretici fındığını bırakıp göç ediyor. 2000 yılında, nüfus sayımında, nüfusu 890 bin olan Ordu ili, 2012 yılı nüfus verilerine göre 714 bine gerilemiştir” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ordu Milletvekili İdris Yıldız, bütçe görüşmelerinde sert konuştu.
Son yıllarda fındıkta uygulanan sistemin üreticiyi bitirdiğini, göçün arttığını ve ihracat miktarından elde edilen döviz gelirinin düştüğünü belirten Yıldız, hükümeti eleştirdi. Yıldız, “Üretici fındığını bırakıp göç ediyor. 2000 yılında, nüfus sayımında, nüfusu 890 bin olan Ordu ili, 2012 yılı nüfus verilerine göre 714 bine gerilemiştir” dedi. İdris Yıldız, bütçe görüşmeleri kapsamında CHP adına söz aldığı konuşmasında şu görüşlerde bulundu: ” Bugün fındık üreticisinin mağduriyeti ve üreticiyi göçe zorlayan nedenlerin altında hükümetin plansız, başarısız fındık politikası yatmaktadır. Fındık, stratejik ve özel bir üründür. Dünya fındık üretiminin yüzde 70′i ülkemizde gerçekleştirilirken fındık fiyatını neden ülkemiz belirleyememektedir? Çünkü fındığın yeterli değeri bulmasında gerekli katkı koyulamamaktadır. Üretici hep mağdur edildi. Geçen yıl 456 bin tonluk rekoltede 8 dolardan ihraç ettiğimiz fındıktan 1 milyar 820 milyon dolar döviz girdisi sağladık. Ama 2012 yılındaki 700 milyon kiloluk rekolte devlet desteği olmadığından, fiyatlar 8 dolardan 5,40 dolara düşmüş, bu demek oluyor ki, 2012 yılında fındık ihracatından 1 milyar 800 milyon dolar değil, 1 milyar 200 milyon dolar döviz girdisi sağlayacağız yani 2012 yılında aynı fındığı ihraç edersek 600 milyon dolar daha döviz kaybımız olacaktır. Bunu resmî rakamlarla şöyle söylemek istiyorum: 2011 yılı 30 Kasım itibarıyla -resmî veriler- 81 milyon kilo iç fındık ihraç etmişiz ve 629 milyon dolar döviz girdisi sağlamışız. Hâlbuki, 2012 yılında yüzde 40 daha fazla, 110 milyon kilo fındık ihraç etmişiz 30 kasım itibarıyla ama döviz girdimiz 600 milyon dolar. Bu da fındıktaki yanlış politikanın belgesidir arkadaşlarım. Hâlbuki, devlet fındık piyasasında regülatör konumunda bulunmuş olsaydı, hem ülkemize döviz girdisi daha fazla olacaktı hem de üreticilerimiz bu şekilde mağdur edilmeyecekti çünkü bu, aynı zamanda, sosyal hukuk devleti olmanın da gereğiydi ” “Niye gitti bu insanlar?” “Değerli arkadaşlarım, insanlarımız tarımdan her geçen gün kopmakta. Fındık üreticisi geçmişte ilacını, öğrenimini, düğününü, cenazesini, kısacası yaşamını buradan sağlarken, bugün fındığı, üretimi bırakma yoluna gitmektedir. 2000 yılında, nüfus sayımında, nüfusu 890 bin olan Ordu ili, 2012 yılı nüfus verilerine göre 714 bine gerilemiştir. Hâliyle köyden şehre göç olduğu sürece köylü nüfusu da azalmaktadır. Hâlbuki, insanlarımız kendi yöresinde daha az gelirle geçinebilecekken metropollere olan yoğun göç, daha çok geliri gerekli kılmaktadır, aynı zamanda, devletin şehirlere daha büyük harcamalar yapması ihtiyacını da doğurmaktadır. Göçle birlikte şehirlerimizin hazmetme kapasitesi üzerine çıkılmıştır, bunun da getirdiği sonuçla, bireyler sosyal haklardan eşit imkânlarda yararlanamamaktadır, âdeta yeni şehir gettoları yaratılmış olunur ki, bu politikayla bunun da üstesinden gelmek zor gözükmektedir. Bu sorunun nedeni, AKP hükümetinin uyguladığı yanlış ekonomi programıdır. Bu ekonomik program, dar gelirliyi koruyan bir program değildir. Bu program, temelde “Altta kalanın canı çıksın.” mantığından başka bir şey değildir arkadaşlarım”
“Gelir adil dağıtılmıyor”
Yoksulluk, “ekonomimiz şöyle büyüdü böyle büyüdü” istatistikleri yayınlanırken cüzdanınızın boş olmasıdır. 2011 yılında TÜİK ölçülerine göre 11 milyon 670 bin, AB ölçüsüne göre ise 16 milyon 589 bin yoksul vatandaşımız bulunmaktadır. Varsa yoksa 2002′de böyleydi şimdi şuraya ulaştırdık, 1 doların altında günlük harcama yapanların miktarı şu kadardı şimdi bu kadar oldu, ihracatımız şu kadara ulaştı deniliyor. Bu sözü edilen rakamların, günlük yaşamımıza ve refah seviyemize hiç bir etkisi olmadığı malumunuzdur. Yani kişi başına düşen milli gelirin 2002′de 3 bin 492 dolar iken 2012`de 10 bin 444 dolar olmasının hiç bir anlamı yok. Çünkü bu rakam söylendiği gibi herkese eşit şekilde dağıtılmamaktadır. Bahsedilen rakamların yüzdesel olarak çok büyük çoğunluğu üst gelir grubuna mensup sınıflara akıtılmaktadır. Sosyal yardımlar AKP iktidarında 10 kat arttı diye övünmeniz, aslında iktidarınız döneminde insanların ne kadar fakirleştiğini ve yardıma muhtaç kaldığını ortaya koymaktadır” dedi.