EĞİTİM İŞ ÜYELERİNDEN TEPKİ”

Eğitim iş Fatsa Temsilciliği üyeleri 17 Ocak 2012 Salı günü Cumhuriyet meydanında basın açıklaması yaparak ardından bordro yaktı.
Eğitim iş Fatsa Temsilciliği Başkanı Köksal Çıtak yaptığı basın açıklamasında: “Cumhuriyet tarihinde ilk kez kamu çalışanları maaş zammı almadan yeni bir yıla girmişlerdir. 10 yıldır yaptığı uygulamalarla, kamu çalışanlarını açlık sınırına yakın bir ücretle yaşamaya mahkûm eden iktidar, 2012 bütçesinde ilk altı ay için belirlenen yüzde 3 sadaka zammını bile emekçilere çok görmüştür” dedi.
Çıtak: “Kamu çalışanlarının 2012 Ocak maaşlarına, yalnızca 2011 yılı enflasyon farkı olan yüzde 2.7 oranında bir zam yapılmıştır. Bu rakam enflasyon farkını gerçek anlamda yansıtmamaktadır. Hükümetten bağımsız kurumların verileri bu rakamın üzerindedir. Gerçek yaşamda yoksul halka yansıyan enflasyon oranı ise çok daha yüksektir. Ayrıca ekonomik büyüme refah payı olarak kamu çalışanlarına yansıtılmadığı için maaşlarında reel anlamda gerileme yaşanmıştır. Anlaşılan o ki hükümet, Türkiye’nin yaşadığı krizin faturasını tekrar yoksul halka ve 2,5 milyon kamu çalışanının sırtına yüklemek istemektedir. Asgari ücretin açlık sınırının altında 701 TL olarak belirlenmesi, dolaylı vergilerin artırılması, sağlık primlerinin ve giderlerinin sosyal devlet devre dışı bırakılarak yurttaş tarafından karşılanması ve temel tüketim mallarına yapılan zamlar, bu durumun önemli göstergeleridir. Anayasa değişikliği üzerinden 16 ay geçmesine rağmen toplu sözleşmenin yasal alt yapısı hazırlanmadığı gibi, geçici bir maaş zammı oranı konusunda da herhangi bir çalışma yapılmamıştır. Ama bunun yanında pek çok konuda, kamu çalışanlarının ekonomik ve özlük haklarını gerileten kanun hükmünde kararnameler çıkartılabilmiştir. Kamu çalışanları geleceklerini yakından ilgilendiren bu düzenlemelerde, ne yazık ki taraf olamamışlardır. Konfederasyonumuz toplu sözleşme ile ilgili yasal düzenlemenin bugüne kadar yapılmamasının temel nedenlerini aylar öncesinden görmüş, kamuoyunu ve ilgili tarafları uyarmıştı. Konfederas yonumuzun gerçekleştirdiği 15 Ağustos 2011 Ankara mitingi bu bağlamda bir uyarı niteliği taşımaktaydı. Ancak Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nda bir fazla kişiyle temsil edilebilmek için birbirleriyle yarışan bugünün etkili ve yetkili(!) konfederasyonları, o günkü uyarılarımızı görmezden gelerek böyle bir durumun ortaya çıkmasında sorumluluk sahibi olmuşlardır. Eğitim-İş olarak; Toplumsal muhalefetin en önemli güçleri olan emek örgütlerini, aralarındaki farklılıkları bir yana bırakarak birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz. Bize düşen görev, kamu çalışanlarının sesine kulak vererek, emeğin yok sayıldığı politikalara karşı birlikte bir eylem ortaya koymak olmalıdır. Bu anlamda siyasi iktidarın kamu çalışanlarını yok sayan, onları açlık ve yoksulluğa sevk eden politikalarını, bordrolarımızı yakarak protesto ediyoruz” dedi.