CUMHURİYET HALK PARTİSİ ORDU MİLLETVEKİLİ RAHMİ GÜNER; HAVAALANI SÖZÜ SEÇİM VADİ MİYDİ?

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ordu Milletvekili Rahmi Güner, mecliste gündem dışı söz alarak Başbakana ve Ulaştırma Bakanına OR-Gİ havaalanını sordu. Güner “OR-Gİ havaalanı için başbakan seçimden önce ve AKP Milletvekilleri Havaalanı için çalışıyoruz, etüd yapıyoruz” dediler.
Bu çalışmalardan hala bir sonuç çıkmadı bunlar seçim vadimiydi diye sordu.
Ordu Çevre Yolu ne zaman başlanacak
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ordu Milletvekili Rahmi Güner: “Ordu’nun çevre yolu, Or-Gi hava alanı ve Fındık sorunları konusunda gündem dışı söz almış bulunuyorum. Dünyanın ve Türkiye’nin hiçbir ilinde transit yol geniş kapsamlı ulaşım şehir içinden geçmemektedir. Ancak bizim Ünye, Fatsa ve merkezdeki yolumuz bugün transit yol şeklindedir. Bu yolda senede 50–60 kişi ölmekte devamlı trafik kazası olmaktadır. Bu çevre yolunun projesi daha önceden çizilmiş olmasına rağmen iktidarda bulunan hükümet tarafından bir türlü ihaleye çıkartılmamış ve yapılmamaktadır. Bu çağdaş yaşamda ve çağdaş bir ortamda hiçbir zaman Ordu halkına reva görülen bir husus değildir. Bu yolun yapılmayacağı şeklinde bazı duyumlar alıyorum.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ordu Milletvekili Rahmi Güner: “Ordu’nun çevre yolu, Or-Gi hava alanı ve Fındık sorunları konusunda gündem dışı söz almış bulunuyorum. Dünyanın ve Türkiye’nin hiçbir ilinde transit yol geniş kapsamlı ulaşım şehir içinden geçmemektedir. Ancak bizim Ünye, Fatsa ve merkezdeki yolumuz bugün transit yol şeklindedir. Bu yolda senede 50–60 kişi ölmekte devamlı trafik kazası olmaktadır. Bu çevre yolunun projesi daha önceden çizilmiş olmasına rağmen iktidarda bulunan hükümet tarafından bir türlü ihaleye çıkartılmamış ve yapılmamaktadır. Bu çağdaş yaşamda ve çağdaş bir ortamda hiçbir zaman Ordu halkına reva görülen bir husus değildir. Bu yolun yapılmayacağı şeklinde bazı duyumlar alıyorum.
Kıyıları bozulmayan doğal durumu korunan tek il Ordu ilidir
Karadeniz’de ve Türkiye’de doğal yapısı bozulmayan kıyıları bozulmayan doğal durumu korunan tek il Ordu ilidir. Zaman zaman deniz kabarmalarıyla denizin yapmış olduğu tahribatlar ile kıyı bozulmaktadır ve Ordu ilimizin Gülyalı ilçesinin Turnasuyu köyündeki halkın evleri ve arazileri tehlike altındadır. Bu konuyla ilgili olarak hiçbir önlem alınmamıştır. 2–3 yıldır devam etmektedir.
OR-Gİ Havaalanının bir an önce yapılmasını talep ediyorum
Ordu ve Giresun’un dünyaya açılacak olan kapısı Or-Gi hava alanı konusunda sayın Başbakan Ordu’ya geldiği zaman bu projeye iyi baktığını, Ordulu bakanların iyi baktığını ve iktidar partisi milletvekilleri de hava alanının etüdünün yapıldığı şeklinde konuşmalar yaptılar. Fakat bunun seçim yatırımı şeklinde bu konuşmalar oldu. Hava alanı için hiçbir girişimin yapılmadığı açıkça ortadadır. Ben bu konuda 1,5 Milyon nüfusu olan Ordu ve Giresun’umuza hava alanı konusunda hükümetimizden gerekli yatırımın yapılmasını diliyorum ve talep ediyorum.
Fındıkta senelerce büyük oyunlar oynanıyor
Karadeniz bölgesinde ki insanlarımızın tek geçim kaynağı olan fındık konusunda senelerce büyük oyun oynanmaktadır. Dikkat ederseniz Türkiye devletine en büyük gelir sağlayan iyi değerlendirilirse 2,5 milyar doların üzerinde gelir getiren fındık üzerinde büyük oyunlar oynanmaktadır.
Bu ürünün gerçek değerinin verilmemesinden gerçekçi olarak değerlendirilmemesinden Karadeniz bölgesini binlerce kişi terk etmiş İstanbul İzmir gibi büyük şehirlere yerleşmişlerdir. Şunu belirtmek istiyorum. Şuan yapılmış olan ilk tespitlerde fındığın doğuşuna göre rekoltesinin 350–400 bin ton olarak tepsi edilmiştir. Bu demek ki Karadeniz halkının fındık üreticilerinin büyük bir sıkıntı içerisinde olacağının işaretidir. Fakat aldığımız duyumlara göre 2009 yılı fındığının üreticinin alın terinin emeğinin karşılığını tam alamaması için belli bir komisyoncu veya aracıların daha rahat şekilde sömürmeleri için 2009 yılı fındığı daha piyasaya inmeden değerlendirilmeden 2008 yılının stok fındığının piyasaya sürmeleri gündeme gelmiştir. Burada da bir oyun oynanmaktadır. Deniliyor ki fındık ucuz alınıp ucuz satılıyor pahalı alınırsa pahalı satılmaz. Bu doğru değildir. İşte belirtilen raporlarda her şey açıkça bellidir. Fındık pahalı alınıp pahalı satıldığı zaman ucuz alındığı zamanda satılan 250 bin tondur. Ayrıca üreticiden fındık pahalı alınıp pahalı satıldığı zaman Türkiye Devletine döviz girdisi 2–2,5 milyar dolardır. Eğer ucuz alınıp ucuz satıldığı zaman ülkeye ülke ye giren döviz 1 milyar dolardır.
Bu ürünün gerçek değerinin verilmemesinden gerçekçi olarak değerlendirilmemesinden Karadeniz bölgesini binlerce kişi terk etmiş İstanbul İzmir gibi büyük şehirlere yerleşmişlerdir. Şunu belirtmek istiyorum. Şuan yapılmış olan ilk tespitlerde fındığın doğuşuna göre rekoltesinin 350–400 bin ton olarak tepsi edilmiştir. Bu demek ki Karadeniz halkının fındık üreticilerinin büyük bir sıkıntı içerisinde olacağının işaretidir. Fakat aldığımız duyumlara göre 2009 yılı fındığının üreticinin alın terinin emeğinin karşılığını tam alamaması için belli bir komisyoncu veya aracıların daha rahat şekilde sömürmeleri için 2009 yılı fındığı daha piyasaya inmeden değerlendirilmeden 2008 yılının stok fındığının piyasaya sürmeleri gündeme gelmiştir. Burada da bir oyun oynanmaktadır. Deniliyor ki fındık ucuz alınıp ucuz satılıyor pahalı alınırsa pahalı satılmaz. Bu doğru değildir. İşte belirtilen raporlarda her şey açıkça bellidir. Fındık pahalı alınıp pahalı satıldığı zaman ucuz alındığı zamanda satılan 250 bin tondur. Ayrıca üreticiden fındık pahalı alınıp pahalı satıldığı zaman Türkiye Devletine döviz girdisi 2–2,5 milyar dolardır. Eğer ucuz alınıp ucuz satıldığı zaman ülkeye ülke ye giren döviz 1 milyar dolardır.
Hükümet fındığa el koymalı
Komisyoncuların aracıların 1.5 milyar dolar parayı gasp ettiklerini görmekteyiz. Bu para hem devletin parasıdır hem de o kutsal ürünü üreten ona alın terini veren üreticinin parasıdır. İşte enelerdir Türkiye devletine en büyük geliri sağlayan fındık ürününün hükümeti devleti sevindirmesi yerine devamlı problem olarak yaşatılmaktadır. Fındığı en iyi şekilde değerlendirirseniz bu hükümeti de rahatlatacaktır. Ben serbest piyasa ekonomisi değil döviz getiren bu hükümetin sanayi ürünü olan fındığa müdahale etmesini el koymasını talep ediyorum.”dedi.