Hükümetimiz kasaplık hayvan ithali için ihaleler açmıştı. Allah’a cc. çok şükürler olsun ki, uygun bir teklif alınamadı. Herhalde şimdi tekrar ihale açılacakmış, İnşallah bundan da iyi netice alınmaz da bu iş tümü ile kalır. Et fiyatlarının yükselmesinde kabahat aracı firmaların. Kilosu 16 liraya kesilen bir hayvandan ona bir buçuk, iki sene bakan besicilere kiloda en fazla dört-beş lira kalabilir. Bunun fiyatların yükselmesiyle ne alakası var. Fiyatları yükselten, kiloda fahiş fiyatlı kar yapmak isteyen aracı insanlar... 

 

Büyük şehirlerin dışında yüksek et fiyatı diye birşey yok. İllerde ve ilçelerdeki marketler günün şartlarına göre uygun fiyatla et satıyorlar. İşi bozan büyük şehirlerdeki (Zanla söylüyorum) et mafyaları. Bunlar eti şuradan alıp bir başka yere koydu mu, hayvan besicilerinin kat kat fazlasıyla kar almak istiyorlar. Et üzerinde oynayan mahdut sayıdaki insanları bırakıp, sayıları milyonları bulan ve fahiş fiyatla hiç alakası olmayan insanları cezalandırmak çok büyük hata olabilir. Türk seçmeni tepkisiz insanlar, Bunlar ancak sandıkta tepki veriyorlar.

 

Bizim görüşümüze göre Ak Parti’nin alternatifi yok, ancak milleti bunalıma sokarda oy kaybına uğrarsa bunun önünü almak çok zor olur. Bizim seçmenimiz yalnız sandığı biliyor. Bu her dönemde böyle oldu. Rahmetli Özal “Artık seçim ekonomisi yok” diyerek talepleri geri çevirdi. Millet sabırlı olur diye, kalkınma yönünü tercih etti. Amma seçmenlerimizin akıl terazileri bunu tartmadı. Rahmetlinin oylarını düşürdüler, koalisyon dönemine gidildi. Türkiye’de koalisyon dönemi askeri idareler gibi taş-taş üstüne konamıyor. Bu koalisyon dönemleri kaybedilmiş yıllardır.

Şimdi Allah’a şükür işler iyi gidiyor. Bu gidişi bozmamak için: Gereksiz yere seçmenin tepkisine vesile olabilecek işlerden sakınmak lazım. Et üzerinde oyun oynayan birkaç yüz kişinin üzerine gitmeyip, milyonlarca insanı mağdur etmek tahmin ediyorum iyi netice vermez. Oylarda bir eksilme yoluna gidildimi o gidişatı durdurmak çok zor, hatta imkansız gibi oluyor. Rahmetli oylar eksildikten sonra her türlü tavizi verdide yinede oy kayıplarının önünü alamadı. Uzun vadeli işlere karşı sabırsız insanlarız, seçmenlerimiz kalkınmanın uzun vadeli bir iş olduğunu hala anlayamadılar. Bu rahmetli Menderesede, Rahmetli Özalada hep böyle oldu. Hatta bizim iktidarımızada aynı  şeyler bir önceki seçimlerde yapıldı, bunu tekrar ettirmeyelim. Cumhuriyet döneminin en uzun süreli: Seçmeninin desteğini alan bir partiyiz. Milletin sabrını taşırmayalım. Küçük şehirlerdeki et fiyatları düzgünlüğünü, büyük şehirlere taşıyalım. Dünyanını kurulduğu günden bu yana et en önemli besin maddesi oldu. eti çok fazla yemeyide ne doktorlarımız, nede peyganberimiz öğütlemiyor. Sağlıklı bir yaşam için: bol meyve sebze, az et denilmiş. Bir hayvanın bünyesinde et üretmek çok pahalı bir iş.

 

Gönlümüz diliyorki: köylerimizde, yaşayan insanların ahırlarında birer ikişer besi hayvanı olsun. İnsanımız artık ahır besiciliğini anladı, yeteri kadar değilse de besi ırkı hayvanlarımızda var. Bunlardan verimli et üretimi de sağlanabiliyor. Yeter ki beslediği hayvandan insanlarımız gelir sağlayabilsinler. Köylümüzün malı mutlaka para etmeli, yoksa insanlarımız şehirlere taşınıyorlar. Köylerden üretimi bırakıp şehirde tüketici olan bir insanın devlete maliyeti nedir? 

Bunlarıda hesap etmek lazım. Artık köy bakkallarında şehirlerden satın alınan süt mamülleri satılıyor. Köylerde kazanç temin edememek insanlarımızı köyleri terketmeye zorluyor. Herhalde bunu önlemeye çalışmak lazımdır. Bunları iyice hesap etmek lazım. Biz tarım ülkesiyiz. Zira’i ürünlerde: Bırakalım dışarıya ihracı, hiç değilse kendimize yeterli olmamız lazım ve İnşallah olalım...