FATSA'NIN;

Fatsa Belediye Başkanlığını; bir eski greyder, 1 kamyonla teslim aldın, Fatsa Belediyesinin makine parkını Karadeniz Bölgesindeki bütün belediyelerin en güçlü makine parkı haline getirdin.
Sahili düzenleyip halkın hizmetine verdin, bu Karadeniz’ deki İl ve İlçelerinin ilk sahil düzenlemesiydi. Bütün belediyelere örnek oldu. Fatsa halkı eyvanların keyfini ve gururunu yaşadı.
Dolunay sahilini düzenledin. Fatsa halkı gece-gündüz bir araya geldi. Sadece Fatsa halkı mı? Kumru, Korgan, Aybastı, Gürgentepe, Çamaş, Çatalpınar ve Gölköy gibi ilçelerin insanları hafta sonlarını geçirmek için Fatsa’ ya indiler, yatırımlarını Fatsa’ ya yaptılar.
Kaymakamlık, Belediye, Odalar ve bütün sivil toplum örgütleri bir araya geldi. Fatsa’ nın ve bölgenin kalkınması için var güçleri ile çalışmaya başladılar
Karadeniz Bölgesinde ilk defa bir İlçenin Organize Sanayi Bölgesi hizmete girdi. Sanayiciler için parseller dağıtıldı.
Fatsa’ nın iki yakası Yunus Emre Köprüsü ile birleştirildi. Fatsa’ nın doğudan batıya gelişmesi kuzey-güney hattına kaydırıldı, 1000 dönümlük yeni alan imara açıldı, yeni caddeler, sokaklar ve bulvarlar yapıldı.
Fatsa’ ya ikinci lise hem de şehrin merkezine yapıldı. Fatsa’ yı sel basmayacak şekilde alt yapı yenilendi, cadde ve sokaklar parklarla donatıldı. Spor tesisi olarak bir tane kapalı spor salonu varken beş tane daha okullarla spor salonu yapıldı, birçok halı saha hizmete girdi. Yeni okullar hizmete alındı, Öğretmenevi düzenlendi. Fatsa Sporun Tesislerinin yapımı planlandı. Fatsa Karadeniz’ in güneşi olarak parladı. Tüm Ülkeye örnek olarak gösterilmeye başlanmışken, hem de bu hizmetler Fatsa Belediyesinin vergi ve sigorta borçları yüzünden hesaplarına tedbir konulmuşken, Devlet Maliyesinin 2001 krizine uğradığı zamanlarda yapılıyordu.
Birlik, beraberlik, beraber iş yapmanın mutluluğu vardı. Gruplar halinde Ankara’ ya gidişimizde yollarda neşe içinde menemen yerdik. Hele Fatsa Çınar Festivalleri Fatsa’ nın sesini Türkiye’ ye ve dünyaya duyururdu.
Ne oldu ise 2002 yılının ikinci yarısında oldu. Önce aradaki dostluk ve samimiyet bozuldu. Fatsa’ ya bu güzelliği yaşatan Belediye Başkanı, Kaymakamı, Sivil Toplum Kuruluşlarının Başkanları haklarında çeşitli söylentiler çıkartıldı. Herkes birbirine selamı azalttı, sevgi ve muhabbet gitti, yerini itham ve kıskançlık aldı. Gazete manşetlerinden pervasızca suçlamalar; hem suçladık, hem yargıladık, hem de infaz ettik.
Fatsa’ ya bu güzellikler yaşatılırken kim Fatsa Spor için kendi parasından borç veriyordu, kim belediyenin hesaplarına Maliyece vergi borçları için haciz konmuşken cebinden memurun ve işçinin maaşını veriyordu? Hem de faizlerin %70-%100 olduğu zamanlarda. Kim bu işlerin cefasını nasıl ve ne şekilde çekmişti? Kim kaç sayısız gece yarılarına kadar sahilin projelerini hazırlamıştı? Gözünü para ve menfaat hissi bürüyen kişilerin tabi bu aklına hiç gelmedi. Üstelik bize bu güzellikleri yaşatan insanı, belediye çalışanlarına verdiği paraları geri alırken hırsızlıkla itham ettik. Üstelik o belediye çalışanlarının zimmetlerine geçirdikleri parayı da cebinden ödedi. Bunu onun kusur hanesine yazabiliriz. O zimmetine para geçirdiği için tutuklanmadı, ifadeye çağırıldığı zaman İstanbul daydı, gidemedi. Savcı ve Hakim durumunu yanlış değerlendirdi. İlk duruşmada ise Adliye Salonuna 500 Fatsalının gitmesi, Başkanın adliye sarayını bastığı şeklinde değerlendirildi. Başkanın avukatının mahkemeye sert konuşması onun ilk mahkemede tutuklanmasına neden oldu. Fatsa’ ya bu kadar hizmetleri yapan insanın demir parmaklıklar arkasına gitmesi Fatsa’ yı seven herkesi üzdü.
Dedikodu ve yalan makineleri çalışmaya devam etti, ama kaybeden her zaman Fatsa oldu. Fatsa’ yı uçuran ekibin o yoklukta yaptığı çalışmalar ile düşünülen projeler hayata geçseydi şimdi Fatsa bambaşka bir yerde olacaktı.
Sevgili Mustafa ÇAMAŞ;
Senin bedenin aramızda olmasa da her zaman ama her zaman kalplerimizde yaşayacaksın. Bizlere yaptığın ve yaşattığın güzellikleri hiçbir zaman unutmayacağız, aramızdan ayrılmakla bizi kedere boğdun. Sevgili eşine ve evlatlarına da sabırlar diliyorum. Onlar seninle her zaman gurur ve onur duymalılar.
Son yolculuğunda bulunamadım, ama senin varlığın ve ağırlığın tüm Fatsa’ yı doldurmuştu. Kalabalık Fatsa’ ya sığmamıştı. İşte gerçek ölçü ve gerçek tartı bu, kalabalık her şeyi söyledi. Fazla söze gerek kalmadı. Seni her aradığımızda Fatsa’ nın üzerinde doğru yaptığımız her şeye gülerken, yanlış yapılan her şeye de kızan GÜNEŞ olarak bulacağız.
Ruhun şad olsun…
K.Ç.