Hemşehrimiz Ecz. Altan Uzun’a 2 tam sayfa ayıran dergi, Uzun’u 40 yılın eczası köşesine uygun buldu.

Hedef Sağlık Dergisi yaptığı girişte, “Bu sayımızdaki  değişen Eczaneler köşesini bu kez Samsun’dan hazırladık. Konuğumuz Eczacı Altan Uzun,; kendisi 35 yıllık eczacı. Altan beyin eczacılık hayatı aynı zamanda dergimizin 40 yılın eczacısı köşesine de uygun ama daha çok bir değişim hikayesi...

 

*Altan bey, 1953 Fatsa doğumlu, İstanbul Nişantaşı Eczacılık Yüksekokulu’ndan 1977 yılının Şubat ayında mezun olmuş. Meslekte 35 yılını tamamlamış.İlk eczanesini Samsun4un Havza ilçesinde açmış. O dönemde Havza’da üç tane eczane varmış ve dördüncüyü Altan bey aç mış. Havza ilçesine ve çevresindeki 82 köye hizmet vermeye başlamış ve altı ay gibi kısa bir süre içerisinde Havza’nın bir numaralı eczanesi olmuş. Bölgede o kadar etkili olmuş ki, 1982 yılında ANAP’tan milletvekilliği teklifi gelmiş. Hem meslek sevgisi hem de baba vasiyeti nedeniyle kabul etmemiş teklifi. 

Aradan bir buçuk yıl geçmiş, belediye başkanlığı seçimleri için aynı ekip bu kez belediye başkanı olması için tekli götürmüşler. Ama bunu da kabul etmemiş Altan bey.

 

Daha sonra çocuklarının eğitimi için Samsun’a taşınma kararı almış ve 1991 yılının sonunda iki caddenin kesişim noktasında bulunan şu anki Uzun Eczanesi’ni açmış. Ancak tabi undtan 20 yıl önce bu kadar hareketli bir bölge değil burası, daha 100. Yıl Bulvarı yeni yeni şekillenmeye başlıyor. Yakınında bir  doktor muayenahanesi, hastane, Hükümet Tabipliği ya da Sağlık Ocağı yok. Ama Altan bey, girişken bir kişi ve çevre halkının çok kısa zamanda sevgisini kazanarak buranın da bir numaralı eczanesi oluyor. Aynen Havza’da bur numara olduğu gibi. Artık Uzun Eczanesi adres tariflerinde bir referkans noktası...

 

Altan bey’in oğlu da kızı da eczacı. Her ikisi de Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi mezunu, hatta aileye sonradan katılan gelini de aynı fakülteden mezun. Yani ailede 4 eczacı var ve hepsi de Samsun’da eczacılık yapıyor. Altan bey, henuz bir aylık olan torunu da ezacı olsun istiyor. “Çocuklarıma hiçbir zaman mesleğimin zorluklarını anlatmadım. Her zaman mesleğimizi savundum” diyor. Çocuklarınının eczacılık seçmelerinde en önemli rol onun sanki...

 

Uzun Eczanesi’nin değişim hikayesi 1996  yılında başlıyor. Altan bey o dönemde altı-yedi Avrupa ülkesini geziyor. Eczacılığınr batıdaki durumunu baz alarak kendisine bir yön çizmek istiyor ama çok da cesaretli davranamıyor. ilk olarak 35 m2 olan eczaneyi 60m2’ye çıkarıyor ve eczane-optik-demokozmatik olarak üç dalda hizmet vermeye başlıyor. İkinci değişim 1998 yılında oluyor. Altan bey daha konforlu ve albenili bir ortamda hizmet verebilmek için eczanenin dekorasyonunu tamamen değiştiriyor.  Demokozmetik ve bitkisel ürünlere daha çok  önem veriyor ve bu alanların mümkün olduğunca geliştiriyor. En önemli değişim ise 2011 yılında, eczanesini kızına devrederken yaşanıyor.  Uzun Eczanesi artık Altan bey’in kızı Ümran hanım’a ait, ancak tüm tadiylat çalışmalarını ailedeki dört eczacı birlikte yürütüyor. Sektörde yaşanan gelişmeleri yakından takip ettikleri için, demokozmetik ve bitkisel ürünlerin önemini görüyorlar ve tadilatına başladıkları Uzun Eczanesi’ni buna göre şekillendiriyorlar. Bölgenin ihtiyaçlarını da göz önüne alarak ürün portföyü %50 ilaç ve %50 demokozmetik, bitkisel ürünler, medikal ürünler, itriyat vb.  olarak belirlenmiş. Ayrıca, eczane bünyesinde demokozmetik alanında çalışan bir eleman da istihdam edilmiş.

 

Röportaj konğumuz Altan bey’in eczacılık hayatı tamamen değişim üzerine kurdu. Sektör dinameklerini yakından takip eden biri olan Altan bey, sektördeki değişimlere ayak uydurmak için meslektaşlarına son olarak şu tavsiyelerde bulunuyor.  “Sadece ilaç alanında çalışan eczacı arkadaşlarım, bu fiyat düşüşüyle, SGK’nın uyguladığı kanunlar ve prosüderlerle oldukça büyük zorluklar yaşıyorlar. Dünlanın şartları şu son on yıl içinde çok hızlı değişti. Bunu görebilmek, yakalabilimke lazım. Şu anda Uzun Eczanesi’ndeki ilaç satış bölümü tahmin ediyorum günlük ciromuzun yarısını karşılıyor ve bunun diğer yarısını demokozmetik, medikal aletler, bitkisel ilaçlar ve ıtrıyatın tamamladığını görüyorum ve biliyorum. Yalnız bu bölge için konuşmuyorum. Nerede olursa olsun, eczacı eçzanesinin bulunduğu yerde “Ben ne yapabilirim” araştırmasına girmesi lazım. “Buradaki ıtrıyatta acaba bir kampanya yapıp biraz daha ucuz yapıp da, yandaki küçük marketlerden veya büyük marketlerden alışveriyini kestirebilir miyim bana gelen müşterinin” . “Veya ben başka ne yapabilirim, işte bitkisel ilaç getirsem, bunun tanıtımını yapsam, bunun anlatımını yapsam ne olur3 gibi... Yani artık eczane de başka ne yapabiliriz, bizim bundan sonraki yol harıtamız nasıl olmalı eczanemizi yaşatmak için, bunları düşünmemiz lazım...”

 

Sumsun’da 20 yıllık bir marke olan Uzun Eczanesi’ni artık Altan bey’in kızı Eczacı Ümran Uzun işletiyor. Altan bey de açtığı Optik Mağazası’nın başına geçmiş ama eczanesini ve o hareketliliği  çok özlüyor, optik işi biraz daha pasif bir iş çünkü. Kim bilir belki başka bir eczanede tekrar karşılaşırız kendisiyle...