Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İhsan Şener'e Altuntaş'tan ziyaret... Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İhsan Şener "Burada görev yapmak benim için bir onurdur"

“Burada görev yapmak benim için bir onurdur”
Şener “Rüyalarımı hep oradaki köylerimiz için görüyorum. Her yatırımı yakından takip ediyorum.
umhurbaşkanı Başdanışmanı İhsan Şener’ı makamında ziyaret eden gazetemiz Başyazarı ve İmtiyaz sahibi Ferudun Cumhur Altuntaş gündem ve yeni görevi hakkında Şener’den bilgiler aldı.
Altuntaş’ın Ankara ziyaretinde uğradığı Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İhsan Şener , “Burada görev yapmak benim için bir onurdur. Bizlere bu önemli görevi verdiği için Sayın Cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyorum” dedi.
Ziyarette açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İhsan Şener: “Burası Türkiye’nin genel siyasetine, ülkedeki sistem dönüşümüne öncülük edecek bir yerdir. Türkiye’de parlamento hükümeti istikrarı sağlayamadı. Serbest seçimlerin yapıldığı 1950 yılından bu zamana kadar kurulan hükümetlerin ortalama ömrü 14 aydır, 4 ayda bütçe yaparsanız10 ayda hükümet edemezsiniz. Realiteye ters bir şey. Türkiye’de istikrarlı hükümet biçimlerine geçilmesi lazım. Bu bir zarurettir. Bunu Sayın Cumhurbaşkanımız üzerinden ona karşı duranların menfi propagandası üzerinden toplum serbestçe tartışamıyor. Başkanlık sistemi nedir, ne değildir bu hükümet modeli Türkiye için ne anlam taşır bunu sağlıklı tartışma zeminine oturtturamıyoruz.
Aslında mevcut partilerin özellikle muhalefet partililerinin algılama zorluğu sorunundan kaynaklanan bir sorundur. Anayasa değişikliği ile ilgili CHP’nin mızıkçılık tavrından net olarak anlayabilirsiniz. Türkiye’de sistem tıkanmıştır, AK Parti 14 yıldır tek başına hükümet olmasına rağmen tam verim sağlanamamıştır. Kuvvetler ayrılığı açısından düşündüğümüzde parlamentonun kendi içinden çıkan bir hükümetin denetleme imkanı yoktur. Çoğunluğu sağlamış parlamentoda bir hükümeti kim nasıl denetleyecek? Parlamentonun gündemini doğası gereği hükümet belirliyor. Dolayısıyla yasama ve yürütme birbirine girmiş durumdadır. Temsili adaletin sağlanması için bu baraj sisteminin sıfırlanarak başkanlık sistemine geçilmesi ve Türkiye’ye gerçekten katma değer üretecek nitelikli insanların mecliste olması gerekmektedir. Küçük, taşra, mahalle oyunlarıyla bazı insanlar bir bakıyorsunuz öne geçiyor, katma değer üretme açısından Türkiye’nin istikrarına geleceğine yönelik hamle yapması açısından karşılığı yok. Böyle olmayacak. Nitelikli insanlar parlamentoda yasa yapacaklar ve hükümetlerin ömrü kurulduğu gün belli olacak, kısa vadeli hükümetler oluşmayacak, uzun ömürlü hükümetler olacak. Dolayısıyla planlarını, projelerini geleceğe yönelik hedeflerini gerçekleştirmek açısından mazeretleri kalmayacak. Türkiye, bürokratik bir devlettir, bürokrasi her şeyi yürütür. Askeri ve sivil bürokrasi, eğer bir suç varsa suçu üstlenmek üzere siyaset ve siyasetçiler vardır. Gerçekten demokratik bir sisteme geçmek için başkanlık sistemine geçmek gerekiyor. Başkan icranın başı olacak, Türkiye sağlıklı bir şekilde yönetilecek. Parlamento kendi gündemini kendi belirleyecek, Türkiye’nin ihtiyaçlarına uygun kanunlar çıkartacak. Şimdi de çıkartıyor; fakat bugünü düşünmeyin. Yakın zamanda biz beş parçalı hükümetler gördük. Krizler, devalüasyonları yaşadık. Aslında bu millete yapılmış en büyük kötülük o zamanlardır. Şimdi milletin basiretine kendi çözüm buluyor. Diyorlar ki, “Siz sistemi değiştirmiyorsunuz, bizler de tek başına destek veriyoruz ve istikrarlı hükümetler getireceğiz “ diyerek muhalefet partilerine mesajlarını belirtiyorlar. Altı aydır Atatürk posterinin kimin indirdiği konusu ile ilgileniliyor. Milletvekilinin ihracı ile üç gündür uğraşıyorlar. Böyle olmaz. Bu memlekete yazık olur. Türkiye’nin gündemi bellidir. Daha güçlü ve istikrarlı, onurlu bir Türkiye için mutlaka sistem değişikliği lazımdır. Bizler de seferberlik halinde sayın Cumhurbaşkanımız, parlamentomuz, başdanışmanlarımız, kim nerede ne yapması gerekiyorsa hep birlikte bunu sağlıklı zeminde tartışarak Türkiye’nin geleneksel siyaset tarihine de uygun olmak üzere başkanlık sisteminin anlaşılması için çalışıyoruz. İslamiyet’ten önce Oğuzlar, İslamiyet’ten sonra Gazneliler, Selçuklular, Osmanlılar tamamı başkanlıkla yönetilmiştir. Bizim kültürümüze uygun olan sistem başkanlık sistemidir. Başkanı millet direk denetleyebiliyor. Başkan, 4-5-6 yılda hangi periyotlarda seçilecekse millete o zamanlarda hesabını verecektir. Alnı ak çıkmışsa görevine yine devam edecektir, alamamışsa denetimden sınıfta kalacak ve gelecek başkan onun gereğini yapacaktır. Milletlerin hayatında beş - on yıl çok fazla uzun zaman değildir; ama istikrarı yakalamamız gerekiyor” dedi.
Birisi kısa dönem olmak üzere Ordu ilimizde iki dönem milletvekilliği yaptığını belirten Şener: “Rüyalarımı hep oradaki köylerimiz için görüyorum. Her yatırımı yakından takip ediyorum. Mevcut siyasetçi arkadaşlarımız, milletvekillerimizin bunları takip etmesi lazım. Bize düşen görev için her zaman bölgemizin hizmetinizdeyiz. Mesai anlamında Sayın Cumhurbaşkanımızın gündemine dahiliz. Onun verdiği özel ve genel görevleri yerine getiriyoruz. Burası benim için gerçekten bir onurdur. Bizlere bu önemli görevi verdiği için sayın Cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyorum” dedi.