FATSO'DAN KÜRESEL KRİZ VE TÜRKİYE KONULU KONFERANS
.jpg)
Düzenlenen konferansa Fatsa Kaymakamı M. Selman Yurdaer, Fatsa Belediyesi Başkan Yardımcısı Bülent Yücetepe, Fatsa Deniz Bilimleri Fakültesi Dekanı İsmet Balık, Çevre Belde Belediye Başkanları, Siyasi Parti temsilcileri ve FATSO üyeleri katıldı.
Açılış konuşmasını yapan FATSO Başkanı Tayfun Karataş: “FATSO sadece Fatsa’nın değil Fatsa ile beraber Kumru, Korgan, Aybastı, Kabataş, Çatalpınar ve Çamaş ilçeleri’nin de odasıdır. Kısacası FATSO yedi kardeş ilçeden oluşan bir bölge odası konumundadır. Her türlü açıklamalarıyla piyasalara yön veren sayın Süreyya Serdengeçti’yi Fatsa’ya davet ettik. Kendinin yoğun programı dolayısıyla Fatsa’ya zaman ayırdığı için çok teşekkür ediyorum” dedi.
Ekonomik krizin dibinin göründüğünü ifade eden Merkez Bankası eski Başkanı ve TEPAV İstikrar Enstitüsü Direktörü Süreyya Serdengeçti, küresel krizi doğru anlamanın çok önemli olduğunu belirterek, “Bankalar, hane halkı ve şirketler için yol haritası hazırlamamız gerekir. Doğru iletişim politikası kurarsak, lafı eyleme çevirirsek daha doğru olur diye düşünüyorum. Çünkü doğru iletişim güveni, güven büyümeyi getirir. Eğer özel sektör yatırımıyla büyüyeceksek özel sektöre de güven vermek zorundayız” dedi.
Türkiye’nin ekonomik krizlere alışkın olduğunu, ancak böylesine bir krizle dünyanın ilk kez karşılaştığına dikkat çeken Serdengeçti, “Dünyada yaşanan bu krizi biz çıkarmadık, ancak bu krizden daha az etkilenmek için daha iyisini yapabilirdik. Bu kriz uzun ve derin. Bizim iç krizimize benzemez. Bu nedenle çıkış tarihini kimse bilemez. Ama bu krizin şeklini biliyoruz. Bir krizin girişi, orta yeri ve çıkışı vardır. Yaşanan krizin dibi göründü” diye konuştu.
Herkesin krizden ne zaman çıkılacağını merak ettiğini ifade eden Serdengeçti, “Krizde orta yeri gördük. Ancak her ne kadar orta yeri görsek de, krizden çıkış kolay olmayacak. Amerika’da konut fiyatları düşüşe geçmeden, finansal kesimin küçülmesi durmadan krizden çıktık demek mümkün değil” dedi.
Türkiye’de Merkez Bankası’nın faizleri düşürdüğüne işaret eden Serdengeçti, “Merkez Bankası faizi düşürdüğünde hazine faizleri ve kredi faizleri düşecek diye bir şey yok. Nitekim bu krizde de bunu yaşadık. Merkez Bankası faizleri düşürmesine rağmen kredi faizleri düşmedi. Türkiye’de son bir yıldır izlenen para politikası yanlış değil. Ancak para politikası, alınan diğer tedbirlerle birlikte işe yarar. Çünkü krizlerde temel konu güven meselesidir. Kamu maliyesi 2007’de bozuldu, 2008’in sonundan beri daha da kötü. Keşke, kamu maliyesi bozulmasaydı. Türkiye, krize karşı tedbir almakta geç kaldı. Alınan tedbirler arasında doğru kararlar da vardı, ancak bu tedbirler de iyi tanıtılmadı. Son bir senede 71 tedbir alındı, fakat bu tedbirlerin üçte birinin küresel krizin etkileriyle ilgisi yoktu. Örneğin, otomobille ilgili alınan ÖTV ve KDV tedbirleri ithalatı artırdı, ülkeye pek bir olumlu etkisi olmadı.”dedi.
Serdengeçti, krizle ilgili daha önce alınması gerektiğine inandığı tedbirler ve çözümlerden bazılarını şu şekilde sıraladı: “Bu krizi iyi teşhis etmek lazım. Krizin hasarı Dış Dünya-Türkiye finans kesimi ile reel kesim arasındaki kredi ilişkilerinin seyrine bağlı olacaktır. Harcamalar popülistçe değil, amaca yönelik olarak yapılmalıydı. Azami uyarmayı sağlamak için asgari harcama yapılmalıydı. Şirketlere yönelik fonlar ve ihracata destek için bütçe ayrılmalıydı. Yaşanan kriz sonucunda Türkiye’de kamu borcu yukarıya doğru çıktı, büyüme rakamları düştü, işsizlik arttı” dedi.
Her Kriz Aynı Zamanda Bir Fırsattır
Her krizin aynı zamanda bir fırsat olduğuna değinen Serdengeçti, “Her kriz aynı zamanda bir fırsattır. Krizden önce işler iyi giderken reformların aksatılmasından kaynaklanan bu imkanlar kriz anında reformların gerçekleştirilmesini de sağlar. Bu ise ekonomik bir fırsattır. 2001 krizi sonrası bankacılıkta yapılan düzenleme sayesinde bu kriz de bankaların daha sağlam görülmesini sağlamıştır” şeklinde konuştu.
Krizden çıkışın göstergesi olarak ön şartların bulunduğunu ve bunlardan bazılarının Türkiye’de gerçekleştiğini anlatan Serdengeçti, daha sonra şunları söyledi: “Ancak, ön şartın yerine gelmesi krizden çıkış anlamına gelmez. Bizde de başlayan borsalardaki yükseliş, düşen emtia fiyatlarının yükselmesi ve altın fiyatlarının yükselmesi de bir göstergedir. Para piyasaları ve faizlerdeki düşüş de ön şartlar arasında yer alır. Krizin nereden çıktığına bakmak gerekir. Özellikle ABD’de de konut fiyatlarının düşüşü sona ermeden, ABD’de ve Avrupa’da finansal kesimlerin küçülmesi durmadan küresel krizden çıkış başladı demek kesin bir dille mümkün değildir” dedi.
Dünyanın bu krizi de mutlaka atlatacağının altını çizen Serdengeçti, “Büyümenin başlamasıyla birlikte cari açık yeniden artacak, 2010’dan itibaren dış finansman daha da önemli hal alacak” ifadelerini kullandı.
Ahmet ALTAY
Ahmet ALTAY