CHP KURULTAYININ ARDINDAN
Bu sonucu bekliyordum. Nedenine gelince: Kurultay delege sayısının yaklaşık 1/6 sını oluşturan İstanbul yenilikçilerin eline geçmişti. Burada rakamsal etkiden ziyade psikolojik etkinin büyük olduğunu düşünüyordum. Çoğunluk İstanbul’un yüklendiği taraf nasıl olsa kazanır düşüncesine kapılacak ve yüzergezer oylar Sayın Özgür Özel’e yönelecekti. Çünkü bizim insanımızda güçlüye karşı büyük bir ilginin olduğu inkâr edilemez bir gerçekti. Diğer taraftan iktidar baskısı yani yönetimi elinde bulunduran, parti içi iktidarın baskısından çekinen bir kesimin iradesini açıklayamamasının da etkisi vardı. Bunun en beleirgin yansımasını Çanakkale’de görmüştüm. Yıllarca hukuk işlerinden sorumlu genel başkan yardımcılığı yapmış, Sayın Kılıçtaroğlu kazandığı takdirde Adalet Bakanlığı sözü almış değerli meslektaşım Sayın Muharrem Erkek ile bir yemekte yaptığımız sohbette O’nun bile yenilik istediğini, Sayın Kılıçtaroğlu ile artık olmadığını ima eder bulmuştum. Bu benzer olayları alt alta sıraladığımızda partiye yeni bir kan geleceğini söylemek kehanet olmayacaktı. Bire bir sohbetlerimde de hep tahminimi söyledim. Bu partiye yenilik geliyor.
Bu sütunlarda daha önce yazdım. Yine de yazmaya devam edeceğim. Sayın Kemal Kılıçtaroğlu iyi adamdı. Dürüst, soğukkanlı, sakin, hele de çok çalışkan bir kişilikti. Yaşının üstünde performans gösteriyordu. Cesurdu. İktidarın yargı baskısına boyun eğmiyor söylenmesi gerekeni rahatça söylüyordu. Belki şanssızdı. Seçim kazanamıyordu. Bu durum partilileri artık umutsuzluğa sevk etmişti. Bizim evde eşimden bile bundan sonraki seçimde TİP ne oy vereceği yolunda söylemler duymaya başlamıştım. Bu durum çok sayıda partiliden duyulmaya başlamıştı. Parti çok acı bir gerçekle karşı karşıya kalmıştı. Değişim olmazsa yapılacak ilk seçimlerde partinin hezimete uğraması kaçınılmaz bir gerçekti. Ne tekim oy kullanma sırasında (Cumartesi akşamı) İyi Partinin üst düzey bir yöneticisi ile birlikteydim. Kemal Bey İle Özgür Beyden hangisinin kazanmasını istersiniz şeklindeki soruma: ‘’Tabii ki Kemal Bey!’’ cevabını almış ve hiç şaşırmamıştım. Çünkü Kemal Bey’in kazanması halinde partisine küsen bazı ılımlı partilinin İyi Partiye oy vermesi beklenebilecek bir durumdu.
Sonuç olarak: Umutlar yeşillendi. Kanımca CHP adeta ipten döndü. Sadece partiye oy verenlerin değil, genel manada tüm muhalefetin adeta yeniden umudu haline geldi. Şimdi sağa sola oy vereceğini ima edenler tekrar altı ok çatısı altında toplanmaya başladı. Bu arada yazdıklarımdan da anlaşılacağı üzere ben de değişimden yana olduğumu ilk günden itibaren saklamadım. Sayın Genel Başkan Özgür Özel’in bundan sonraki performansını yakından takip edeceğim. Umarım kendisine bağlanan umutları boşa çıkarmaz. Şu anda gizli lider görünümündeki Ekrem İmamoğlu ile aralarına nifak sokmaya kalkışanların tuzağına düşmez. Kendisini kutluyor, partiye başarı getirmesini diliyorum.