Karataş, “Taşı Toprağı "Altın" Olmak Ne Kadar Kıymetli ?

FATSO Başkanı Tayfun Karataş yaptığı açıklamada, Son dönemde ilçemizde öne çıkan sorunlardan biri sadece bölgemizi değil ülke gündemini de sık sık meşgul eden siyanürle altın arama çalışmaları ve bu çalışmaların bölgemiz insanının sağlığına, doğaya ve diğer canlılara olumsuz etkileri. Konu ülke gündemini her geçen gün daha yoğun bir şekilde meşgul ederken bizim de konu ile ilgili endişelerimiz artıyor. Fatsa’ya gelen her bir yatırımcıyı ne kadar önemsediğimiz, yatırımlarının karşılıklarını alabilmeleri adına ne kadar çalıştığımız, sorunlarını takip edip çözüme kavuşturmayı görev addettiğimiz bizleri takip edenlerin malumudur.” dedi. (qq
Başkan Karataş konu ile ilgili yaptığı açıklamada; “Ancak yıllardır bölgemizde siyanürle altın araması gerçekleştiren ve yakın zamanda gündem olan haberlerle kapasitesini arttırıp üretim sahasını güzel ilçemizi bir hilal gibi saracak şekilde genişletmeyi hedefleyen ve sayıları artacak olan firmaların girişimleri artık endişelerimizi arttırmaktadır. Mevcut üretim alanlarında doğaya verdikleri tahribatı kilometrelerce uzakta şehrin herhangi bir noktasından çıplak gözle bakarak dahi görmek mümkündür. Kaldı ki bölgede yaşayan, aynı alanda çiftçilik yapan, ürün yetiştiren hemşerilerimizin şikayetleriyle de kamuoyuna yansıdığı üzere bu firmaların faaliyetlerinin bölgede yetişen ürüne, bölgedeki ekosisteme ve doğal hayata etkileri rahatlıkla gözlemlenmektedir. Zaten bu nedenle konu ülke gündemine taşınmakta hem bölgemizden hem de ülkenin dört yanından farklı kesimler aynı endişelerle bu faaliyeti eleştirmektedir. Fatsa’ya yapılan yatırımın, Fatsa’nın geleceğine sağlanacak katkının değerini en çok bilenler ve bu anlamda Fatsa’ya değer kazandırmak uğruna tüm mesaisini vakfedenler olarak bizler bu defa bir yatırım karşısında endişelerimizi dile getirmek istiyoruz. Elbette madenlerimiz kıymetli. Elbette madenlerimizi işleyerek ülke ekonomisine kazandırmak ülkemizin faydasına ama bunu yaparken insan sağlığını doğanın ve ekosistemin dengesini gözetmek ve gerekli tedbirleri almak da ekonomik faydadan daha mühim değil mi sizce? Zira hiçbir yatırım, hiçbir kâr, hiçbir girişim, sonucu ve kazandıracakları ne olursa olsun insan hayatından ve sağlığından, içinde yaşadığımız çevreden, doğadan ve ekosistemin dengesinden daha önemli değildir, daha değerli asla görülmemelidir. Bizler çocuklarımıza yeşil alanların yok edildiği bir Fatsa bırakmak istemiyoruz, dahası bizler, çocuklarımızın sağlıkları bozulsun, doğal ürün tüketemez hale gelsinler de istemiyoruz. Bu noktada bizlerin ve kamuoyunun endişelerini giderecek bazı yanıtlar bekliyoruz. Bazı firmaların nihai ÇED raporu onaylanmadan kapasite genişletmek adına sondaj faaliyetlerine başlaması doğru mudur? Bu faaliyeti insan sağlığını, doğayı, ekosistemi daha az etkileyecek şekilde gerçekleştirmek adına gerekli tüm araştırma ve yatırım yapılmış mevcuttan daha fazla çaba sarf edilmiş midir? Nisan 2019 tarihinde halkın görüşüne açılan ÇED raporunda belirtilen çevresel etkilerle ilgili tespitler yeterli midir? Daha fazlası gerekecek midir? Belirtilen etkiler için öngörülen tedbirler halihazırda alınmış mıdır?Bu sorular şüphesiz ki cevap bekliyor. İnsanımızın sağlığını doğamızın güzelliğini her şeyin üzerinde tutuyor ve konu ile doğrudan ilgili olan herkesten de aynı hassasiyeti göstermelerini bekliyoruz. Bu konudaki araştırma ve girişimlerimizin süreceğini de buradan bir kez daha vurgulamak istiyoruz. Amacımız Bağcıyı Dövmek Değil Üzüm Yemektir.” Diye konuştu.