"İntikam ve tasfiye sürecine dönüştürülmemeli"
.jpg)
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ordu Milletvekili Seyit Torun, “Tarihi boyunca darbeyle ve darbecilerle mücadele etmiş olan Cumhuriyet Halk Partisi demokratik, laik, sosyal hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetini sonsuza kadar korumaya ve savunmaya da devam edecektir” diyerek 15 Temmuz tarihinde TSK içinde bir grup cuntanın darbe girişimini şiddetle lanetledi.
Darbecilerin tüm işbirlikçileri ile birlikte hukuk düzeni içinde yargı önünde hesap vermelerinin sağlanması gerektiğini belirten Torun, “Bu süreci Anayasa ve hukuk sınırları dışında bir cadı avına dönüştürmek, demokrasimiz için büyük bir tehlikeye yol açacaktır. Bu süreç intikam ve tasfiye sürecine dönüştürülmemelidir. Darbe girişiminde bulunan hainlerle birlikte, askerimizi linç etmeye kalkışanların da cezası mutlaka en ağır biçimde verilmelidir.”
Torun, darbe girişimiyle ilgili yaptığı yazılı açıklamada darbe girişiminde bulunanları lanetledi.
15 Temmuz 2016 gecesi Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki bir cuntanın demokrasiye, Cumhuriyetimize ve milli iradeye yönelik darbe girişimini şiddetle lanetlediğini ifade eden Torun, “Siyasi partilerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız, devlet kurumlarımız, medyamız, Türk Silahlı Kuvvetlerimizin darbeye prim vermeyen onurlu çoğunluğu ve aziz milletimiz büyük bir azimle, kararlıkla ve cesaretle direnmiş, Türkiye’nin demokrasiye olan inancını ve yaşama isteğini ortaya koymuştur. Parlamenter demokrasinin tüm kazanımlarını özümsemiş halkımız direnme hakkını canı pahasına kullanmış ve bu haince darbe girişimini önlemiştir” dedi.
- “Ülkemiz darbelerden çok çekti” -
Ülkenin darbelerden çok çektiğini ve büyük acılar yaşadığını hatırlatan Torun, şunları söyledi: “Bu ülke darbelerden çok çekmiş ve büyük acılar yaşamıştır. Cumhuriyet tarihimiz boyunca demokrasiyi, laikliği, hukukun üstünlüğünü var gücüyle savunan Cumhuriyet Halk Partisinin haklılığı yaşanan bu alçakça saldırıyla bir kez daha ortaya çıkmıştır. Tarihi boyunca darbeyle ve darbecilerle mücadele etmiş olan Cumhuriyet Halk Partisi demokratik, laik, sosyal hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetini sonsuza kadar korumaya ve savunmaya da devam edecektir. Egemenlik millete aittir, bunu değiştirmek hiçbir kişinin, kurumun ve silahlı gücün haddi de hakkı da olmayacaktır.
- “Siyasi partilerin özeleştiri yapması kaçınılmaz” -
Seyit Torun, siyasi partilere önümüzdeki dönemde çok önemli sorumluluklar düştüğünü, benzeri olaylarla bir daha karşılaşılmaması için siyasi partilerin özeleştiri yapmasının kaçınılmaz bir zorunluluk olduğunu vurgulayarak, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Bu günden itibaren devleti yönetenlerin, siyasi iktidarın tarihsel sorumlulukla hareket etmesi gerekmektedir. Hiçbir kimse, hiçbir kurum Anayasayı yok saymaya, çiğnemeye kalkışmamalıdır. Türkiye’nin kurtuluşu tek adam diktasında değil, parlamenter demokrasidedir. Türkiye’nin kurtuluşu Cumhuriyetin değerlerine, Atatürk ilke ve devrimlerine sahip çıkmakla mümkündür. Üstünlerin hukukuna değil, hukukun üstünlüğüne, düşünce özgürlüğüne, medya özgürlüğüne, tarafsız ve bağımsız yargıya, güçler ayrılığına, din ve vicdan özgürlüğüne, hukuku ve demokrasiyi katledenlere karşı direnme hakkına da sahip çıkmakla mümkün olacağı asla unutulmamalıdır.
- “Darbeciler işbirlikçileriyle birlikte yargı önünde hesap vermeli” -
Türkiye’nin itibarı açısından bundan sonraki süreçte yapılacak olan en önemli husus darbecilerin tüm işbirlikçileri ile birlikte hukuk düzeni içinde yargı önünde hesap vermelerinin sağlanması olmasıdır. Bu süreci Anayasa ve hukuk sınırları dışında bir cadı avına dönüştürmek, demokrasimiz için büyük bir tehlikeye yol açacaktır. Bu süreç intikam ve tasfiye sürecine dönüştürülmemelidir. Darbe girişiminde bulunan hainlerle birlikte, askerimizi linç etmeye kalkışanların da cezası mutlaka en ağır biçimde verilmelidir.
- “Sağ duyu hakim olmalı” -
Devlet organları ve siyasi partiler halkın kışkırtılmasına, tahrik edilmesine, çatışma ortamının yaratılmasına ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin bütününün darbeci olarak gösterilmeye çalışılmasına meydan vermemelidir. Türkiye’nin sorunları ortak akılla, uzlaşı kültürü içinde çözülmelidir. Şiddet dili bir yana bırakılmalı ve sağduyu hakim kılınmalıdır. Bu süreci birlik ve beraberliğimizi koruyarak atlatacağımıza olan inancım tamdır.
Bu acıların bir daha yaşanmaması dileğimle, bu darbe karşısında kahramanca duran milletimize içten teşekkürlerimi sunuyor, şehitlerimize Yüce Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyor, tüm yurttaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum” dedi.