BAŞKAN ANLAYAN BASIN MENSUPLARIYLA İFTARDA BULUŞTU
(1).jpg)
Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan Fatsa’da ki basın mensupları ile bir araya gelerek gündemle ilgili birçok soruyu yanıtladı.
Başkan Anlayan: ‘ “Vatandaşların bazılarının ifadesiyle maaşlarını ödeyemeyen batmış, bitmiş bir belediye olarak görünüyoruz. Ben bugün burada bu konuyu sizlerle paylamak istedim. Büyükşehir olmayı hepimiz istedik ve bunun için de çok çalıştık. Vatandaşlarımız için daha iyi olacağını anlattık, inandık. Benim hala inancım odur ki, uzun vadede büyükşehir hem Fatsa’mız için hem de Ordu’muz için büyük adımlar atmamızı sağlayacak bir oluşumdur. Ama yeni başlamış olduğu için geçici sıkıntılar vardır. Bizler bir yandan bu sorunlarla uğraşıyoruz bir yanda da birimlerimizin yeni sisteme uyum sağlaması için bütçemizi buna göre oluşturmaya çabalıyoruz.
Bir yandan da bizim kendi adımıza yapabileceğimiz tedbirleri almaya çalışıyoruz. Uzun vadede bu sorunları çözmek için gerek Büyükşehir Belediye Başkanımız Enver Yılmaz ile gerekse milletvekillerimizle paylaşarak adımlar atıyoruz. Dolayısıyla her koldan bir çalışma var. Belediye açısından bizim kanalımızla, büyükşehirden başkanımızla ve Ankara’dan vekillerimizle birlikte eksikleri ortaya çıkarıp bu sorunları çözmeye çalışıyoruz. Büyük şehir olduk 3 ayda sıkıntılar çıktı, neden büyük şehir olduk gibi endişelere kapılmaya gerek yok. Sistem tamamen oturup, her şey bu sisteme uyum sağladığında ben inanıyorum ki, eskiye oranla Fatsa da diğer ilçelerde daha çok hizmet alındığını görecek. Ama bizler bu düzene ayak uydurana kadar bu sıkıntıları yaşayacağız. Bu üç beş ay değil bir yıl sürecek bir süreçtir. Bu bir yıllık süreçten sonra tablo daha net ortaya çıkacaktır.
Bu zamandan sonra yatırım kabiliyeti ortaya çıkan bir belediyeyi inşallah göreceksiniz. Üç aylık dönem içerisinde kamuoyuna yansıyan belediye maaşları ödeyemiyor söylentileri oldu. Biz bu dönem içerisinde üç aylık maaş ödeyemeyen bir belediye değiliz sadece bir ay maaş ödeyemedik. Bizim memurumuza, işçimize sadece bir aylık maaş borcumuz var. Büyükşehir olmadan önce bizler de bu işin nasıl olacağını sorguladık. Sonuçta hizmetler parayla yapılıyor. Büyükşehir olurken bize söylenen şey gelirlerimizin düşmeyeceğiydi. Hatta gelir düşmeyip yükümüzün azalacağı bir tablo vardı önümüzde. Bizler de bu tablo karşısında büyükşehirle birlikte daha çok yatırım yapacağımıza inandık ve istedik. Millet de bize destek oldu. Büyükşehir olduktan sonra geliri artan belediyeler de oldu, geliri değişmeyenlerde ve bizim gibi geliri düşen belediyeler de oldu. Biz Türkiye’deki vergi gelirlerinin büyükşehirler olarak %4,5’ ini alıyoruz. Bu gelirin tamamı 30 tane büyük şehre dağıtılıyor. Bu dağıtım işlemi de nüfusa göre yapılıyor. Dolayısıyla nüfus kriteri çok önemli. Eskiden 14 tane büyükşehir vardı. Sistemleri ona göre olmuş bu şehirlerin kendi öz gelirleri çok yüksek oldukları için bunlar gelirleri değişmeyen bu sistemden etkilenmeyen ilçeler kategorisindeler. İkinci grup ilçeler bizim gibi yeni büyükşehir olmuş büyük ilçeler. Üçüncü grup ise eskiden nüfusu çok düşük olup büyükşehirle nüfus artışı yaşayan ilçeler. Çok küçük ilçeler büyükşehir olmasıyla olumsuz etkilenmedi aksine gelirleri arttı. Bu sistemle bizim gibi yeni büyükşehir olmuş büyük ilçeler olumsuz etkilendiler. Bizim bütçemizin %65’i iller bankasından gelen bütçemizdir ve biz bu gelir ile döndürürüz belediyeyi. Biz her ayın 15’inde iller bankasından yani devletten para alırız ve bu parayla döneriz. Bize büyükşehir olmadan önce kişi başına ortalama 30 TL ’idi. Büyükşehir olduktan sonra gelen paranın kişi başı ortalaması 11TL. üç aydır maaşımızdaki piyasada ki aksamalar bu durumdan kaynaklı adlığımız önlemler. Bu sıkıntılarımızın sebebi kişi başı gelirimizin düşmüş olmasıdır. Büyükşehir olmadan önce 2 trilyon 250 bin lira civarı para geliyordu. Bununla kredi borcumuzu, personel paralarını ve kalan parayla da piyasaya olan borçlarımızı ödüyorduk. Şimdi gelen para ise 1 trilyon 150 bin lira. İller bankası payımız %50 azalmış görüldüğü gibi sıkıntımızın genel kaynağı bu. Bizim devletten aldığımız paralar haricinde aylık ortalama 1 trilyon 350 bin lira öz gelirlerimiz var. Büyükşehir olduktan sonra da su, emlak vergisinin %20 si, otopark gelirlerinin tamamı, ilan gelirlerinin bir kısmı, hal gelirleri gibi bir takım gelirler büyükşehre devroldu. Bu gelirleri de devrettikten sonra bize kalan öz gelir 650 bin liradır. Yani bizim öz gelirlerimizde yarı yarıya düşüyor. Sonuç olarak büyükşehir olmadan önce aylık toplam gelirimiz 3,6 trilyon iken, büyükşehir sonrası 1,8 trilyon oldu. Dolayısıyla nüfusumuz %40 artsa bile gelirlerimiz %50 düşmüş durumda. Buna karşılık kredi giderlerimiz, personel giderleri ve piyasaya olan borçlarda düşüş olmadı. Büyükşehir olmadan önce personel giderimiz 660 bin lira, büyükşehir olduktan sonra bu gider 750 bin lira oldu. Gelirimiz düşerken giderimiz arttı görüldüğü gibi. Büyükşehir olmadan önce 245 kadrolu memur ve işçimiz vardı. Beldelerden bize 83 işçi daha geldi, bizde büyükşehre 63 tane işçi devrettik. Bizim büyükşehirden sonra işçi sayımız 272 olduğu için personel giderlerimiz arttı. Bu ilk üç aylık tablo tabi ki bu ikinci üç ayda değişecek. Çünkü devir işlemleri tamamlanmadı. Büyükşehre hala personel devri yapıyoruz. Ayrıca beldelerden gelen personeli bakanlıkla yazışmaları yaprak havuza devrediyoruz. Bununla beraber ikinci üç ayda personel giderimiz azalacak. Borçlara gelecek olursak, gelirimiz %50 düşmesine rağmen borcumuz bu oranda düşmedi. Bizim piyasa borcumuz 16 trilyon, kredi borcumuz 27 trilyon. Bunlar aylık taksitler halinde ödenecek borçlar. Ayrıca kapanan beldelerin borçları da bize aktarıldı. Burada büyükşehir yasasının bir yanlışlığı var, o beldeler zaten o bütçeyle dönemediği için ilçe merkezine bağlanmıştır. Beldelerden bize 10 trilyon borç geldi. Bunlara karşılık bizde 13 trilyon borcu büyükşehre aktardık. Ancak gelirimizin düştüğü oranda borçlarımız düşmüş olmadı.
Sıkıntılarımız, gelirlerimizin %50 düşmüş olmasına karşın sabit giderlerimizde böyle bir azalma olmamasından kaynaklanıyor. Bu durumun çözümü zaman içerisinde bu yapılanmanın tamamlanması ile olacak.”dedi.