ANKARA’DAN İNCE NOTLAR….

“Sürmene bıçağı…”
“Isparta gül suyu…”
“Afrika-Kongo el işleri…”
“Çin işi kolyeler…yüzükler…”
“Kösele ayakkabı satış reyonları…”
“Boyabat’tan ürünler…”
Var olanlar;
“Sürmene bıçağı…”
“Isparta gül suyu…”
“Afrika-Kongo el işleri…”
“Çin işi kolyeler…yüzükler…”
“Kösele ayakkabı satış reyonları…”
“Boyabat’tan ürünler…”
Bir arkadaşımın söylediği gibi “eksik olan Diyarbakır karpuzu! “
Bu sergilenenler ORDU TANITIM günlerinden…
Olmayanlar;
Öncelikler Ordu kültürü…
Kurul Kayası-mağarası-Cıngırt Kayası…Ünye Kalesi,Bolaman ve sahili, Korgan Yaylaları..Kumru doğası.
Yok ettiğimiz kayıkhanelerimiz, çaparimiz, uzun kumsalımız… Fatsa’da zevkle yıktıkları kilisemiz, bilinen mitolojiler arasında hala adı tek olan Yason Burnu ve Yason Kilisemiz.
Evet bunlar yoktu ama çok şey sergilediler. Semt pazarı niteliğinde, çığırtkanlıkla su böreği, yufka ve kara lahana dolması sattılar. Reyon sahiplerinin bir kısmı Ordulu imiş ??? yapanlar, çalışan personel ise Ankaralı !!
Evet…
Ankara’da yapılmak istenen veya yapılan Ordu tanıtım günlerinden bahsediyorum.
Kimler ile kimlere neyi tanıtıyoruz ?
Nasıl bir organizasyondur ve amaç nedir ?
Öncelikle kendimiz çalıp oynayacak isek neden Ankara’ya gelinildi ?
Yok bu tanıtımı herkese yapmak ve turizm için katkı ise Çin işi ürünlerinden yüzük ve kolye satımı veya pirince yazı yazmanın Ordu tanıtımına katkısı anlaşılamadı.
Bir vilayeti tanıtacaksanız hedefiniz reyon satışınız olmamalı.
O vilayetin kültürünü siz bileceksiniz ki tanıtabilesiniz.
Pirinç-peynir ve hatta zeytin satıcılarının “kilosu 10 lira…” bağırışları diğer taraftan fasulye tabağının 3 liraya satıldığı yerde hangi beldemizin hangi yönü ortaya konulabilir ?
Ordu Vakfı Başkanımız Burhan Tokcan’ın kişisel çabaları ile gelen çok az kişinin bile bir an önce uzaklaşmak istediği sigara dumanı altında bir tanıtım fiyaskosu.
Ordu tanıtımı bu kadar basit olmamalı. Belki bu şekilde tanıtılmaması Ordu’ya daha faydalıdır. İçimizi rahatlatan sadece ziyaretçi sayısının azlığıdır …
Bir gerçeğin altını tekrar çizmekte fayda var sanırım.
Şehrimizde öne çıkartabileceklerimiz nelerdir ve nasıl ve nerede tanıtabiliriz ?
Vee kimler bunu yapabilecek beceriye, profesyonelliğe sahiptir.Bunun cevabını bilmeden yapılana organizasyon denmez sadece yayla panayırı olabilir…o da belki.
Çünkü o yayla panayırının da kendine özgü havası ve ürünleri vardır. Afrika takısı veya Isparta gülsuyu olmaz.
Acaba Fatsa Belediyesi, standında bulunan 3-5 koltuk kadar mıdır.?
Gaga Gölü, Cıngırt Kayası, Ada veya Bolaman sahili (başka kalmadığı ve yok edildiği için) gibi gezi düşüncesi olanları çekebilecek yerleri projeksiyon ile o reyonda gösteremez miydik ?
Ünye’de kale,Fatsa-Korgan yolunda daha yeni öğrendiğimiz başka bir kale kalıntıları…
Tanıtamazdık..o panayırda bunları tanıtamazdık.
Ve en önemlisi Ordu’nun yetiştirdiği değerlerimizden daha yeni kaybettiğimiz Kamil Sönmez veya Fatsa’dan Erdoğan Arıca gibi sanatçı,sporcularımıza ayrı bir köşede onların yaşamından kareler ile bir fotoğraf sergisi yapılabilirdi. Yazarlarımıza ve sanatçılarımıza yakışan bir mekanda yine ORDU TANITIM GÜNLERİ etkinliği içerisinde sohbet sıcaklığında düşüncelerini öğrenebileceğimiz toplantı gerçekleştirilebilirdi.
Ümit Tokcan, Tuğrul Şan ve A.Rıza Gündoğdu …tabi ki büyük sanatçılarımız.
Bu ustalarımızı sadece onur konuğu olarak görür diğer genç sanatçılarımızı da davet edip onların tanıma ve tanıtma imkanı olabirdi…
Var olanlar… Sürmene Bıçağı…
-------------------
---------------
---------------
-------------
Olmayanlar;
TANITIM
Saim ALTUNBEY