NİCE 42 YILLARA... /Şükrü KARAMAN
.jpg)
1980’li yılların başı, Güneş Gazetesi’nin bürosuna çekingen adımlarla giriyorum. Rahmetli Hikmet Altuntaş ile Fatsa’nın duayen gazetecisi rahmetli Sıtkı Pazarbaşı burada ilk karşılaştığım kişiler. Amacım ilçem Kumru’dan haberler yapıp, ilçe sorunlarına dikkat çekmekti. İsteğimi Hikmet Altuntaş’a iletiyorum. Mekânı cennet olsun, kendisi bana sıcak bir ilgi göstererek haber ve yorumlarıma Güneş Gazetesi’nde yer vereceğini iletince dünyalar benim oldu. Güneş Gazetesiyle ilk tanışmam iz bırakan bir anı olarak her zaman belleğimde yer edinmiştir. Daha sonra tanıştığım Feridun Altıntaş ise her konuda yakınlık göstererek desteklerini ortaya koydu. Şimdi 42 yaşında olan Güneş Gazetesiyle ilk tanışmam böyle olmuştu. Her hafta Kumru’dan yaptığım haberlerle ve çeşitli olaylara ilişkin yorumlarım yayımlandı. Ta ki 1984 yılında görev gereği Ankara’ya gidene dek…
Geriye dönüp baktığımda, yaşadıklarımı ve yazdıklarımı tatlı bir anı olarak anımsıyorum. Yerel medyada Fatsa’da öncülük yapan Güneş Gazetesi delikanlılığı atlatıp şimdi olgun bir yaşa geldi. Güneş Gazetesi 42 yaşında… Bu çeşitli sorunlar karşısında yaşam mücadelesi veren yerel basında azımsanmayacak bir yaş. Fatsa ve çevre ilçelerin sesi olan Güneş Gazetesinin bugüne dek dimdik ayakta olması yerel basın açısından hayli önemli bir olgudur. “Nice 42 yıllara Güneş, yolun açık olsun Güneş”
Yine CHP yine Kurultay
Ana muhalefet partisi CHP bu kez tüzük kurultayına gidiyor. Hem de bir kez değil 2 gün arayla, 26 ve 27 Şubat’ta biri genel başkan Kemal Kılıçdaroğlunun gündemi, diğeri de muhaliflerin talepleri doğrultusunda iki kez kurultay yapacak.
Umarım adı “Kurultaylar Partisi”ne çıkan CHP, artık bu kurultaylarda kendine yakışan bir tüzük yaparak kamuoyundaki olumsuz görüntüsüne son verir. Umarım genel başkan Kılıçdaroğlu parti içi muhalefetin taleplerini de dikkate alarak oluşturacağı yeni bir tüzük ile partiye dinamizm kazandırır.
Demokrasilerde güçlü iktidarların karşısında onları halk adına TBMM’de denetleyen güçlü bir ana muhalefet partisine her zaman gereksinim vardır. “Güçlü iktidar, güçlü ana muhalefet” demokrasinin olmazsa olmazıdır. Dileğimiz CHP’nin artık iç kavgalarını bir yana bırakarak halkın sorunlarına eğilip, kendisine umut bağlayan kitlelerin taleplerini ve en önemlisi de iktidarı denetleme işlevini eksiksiz yerine getirmesidir. Aksi bir durum hem ülkeye hem de Türkiye Cumhuriyetini kuran CHP’ye haksızlık olacaktır. Bu kurultaylardan güçlenerek çıkan CHP artık enerjisini ülke sorunlarına harcamalıdır.
Şükrü KARAMAN