HARUN AĞBİ

“Bu yazı ve şiir 28 EKİM 2011 Cuma günü Saat 19.30 da Hakk’ın Rahmetine kavuşan AK Parti ORDU Milletvekili ve çok sevdiğim dostum, ağbim HARUN ÇAKIR’a atfedilmiştir…”
“Bu yazı ve şiir 28 EKİM 2011 Cuma günü Saat 19.30 da Hakk’ın Rahmetine kavuşan AK Parti ORDU Milletvekili ve çok sevdiğim dostum, ağbim HARUN ÇAKIR’a atfedilmiştir…”
HARUN AĞBİ
Kırkaltı yıllık beşer hayat içerisinde altı yaşımı saymazsam, kırk yıldır tanıdığım ve lise dönemini bir kenara bırakırsam Üniversiteye başlayıp Ankara’ya geldiğim otuz yıldan beri bir inanç ve ülkü yolunda birlikte yürüdüğüm, hem kederi hem sevinci, hem maddeyi hem manayı birlikte paylaştığım, memleket sevdası ve insana hizmet yolunda çok değerler öğrendiğim, evi evim, evim evi olan, yürekten sevdiğim, dostum, arkadaşım, çok kıymetli büyüğüm ve çok sevgili ağbim Harun ÇAKIR’ı kaybetmenin derin üzüntüsü ve acısı içindeyim.
O, yüreğinde daima insan sevgisini taşıyan, Hakk aşığı, üzerinde yaşadığı coğrafyayı çok seven ve ona hizmeti şiar edinmiş, memleket ve ayyıldızlı bayrağının sevdalısı, bir ülkü devi, bir inanç ve dava adamı ve yeri doldurulamayacak mümtaz ve bir o kadar da nezaketi olan bir insandı.
O, Peygamber Efendimizin “İnsanları şiddetten çok güzel sözle yönetmeyi daima hatırda tutunuz” Hadisini bizzat uygulayan ve Hacı Bektaş’ın “incinsen de, incitme” sözüne mazhar olan ve yine “Gelin canlar, bir olalım, iri olalım, diri olalım” diyerek hizmet yolunda hiçbir insan ayrımı gözetmeksizin herkese eşit ve adil davranan ve daima sevgi ve saygıyla onlara yaklaşan, Edebali’nin Osman Gazi’ye nasihatında olduğu gibi “İnsanı yaşat ki Devlet yaşasın” sözünü kendisine şiar edinmiş ve hayatının her safhasında bunu uygulayan memleket ve insan sevdalısı, güzel ve iyi bir insandı. “Biz gelmedik kavga için..Bizim işimiz sevgi için” diyen Yunus’u, Türk’ü Alparslan, Fatih ve Yavuz’u anlattın ve öğrettin bize. O Alp’di ve O Eren’di.. “Ne söylediğin değil, nasıl söylediğin önemlidir” diyen Mevlâna düsturunu yaşattın hayatının her anında.
O’nun için çok şeyler söylenebilir ve yazılabilir. O’nun nasıl bir devlet ve hizmet anlayışına sahip olduğunu hepimiz Rahmeti Rahmana kavuştuğunda daha da iyi anladık.
“Diz çök ey zorlu nefs önümde diz çök..
Heybem hayat dolu deste ve yumak.
Sen bütün dalların birleştiği kök,
Biricik meselem sonsuza varmak..” mısralarında Şairin dediği gibi o mutlak sonsuza çok sevdiği Ayyıldızlı Bayrağa sarılı Tekbir sesleri arasında ve Devlet töreniyle uğurlandığında, işte bütün mücadelesi, hizmet ve çalışmalarının özetini gösterdi bize..
“Toprakta yaşayan gölgeme toprak çekilince,
Günler er geç bu heyülayı silecektir..
Rahmetle anılmak ebediyyet budur amma,
Sessiz yaşadım kim beni nerden bilecektir..” mısralarına mazhar olmuş ve ebediyete kadar rahmetle anılacak ve dualarla yad edilecektir. Çünkü O asla sessiz yaşamamış ve bunu bize göstermiştir. Bütün sevenleri de vefa duygusu en yüksek şekilde bunu haykırmıştır.
“İnsan; öyle bir ağaçtır ki, onun tek meyvesi kendi cenazesidir. Şayet bu ağaç iman suyu ile sulanmış, ilim toprağında büyümüş ve ibadet çiçekleri açmışsa işte o zaman meyvesindeki çekirdek cennet bahçelerine dikilmeye namzettir.” Ve ben onun cennet bahçesine namzet olduğuna yürekten inanıyor ve şehadet ediyorum.
“Dost dost diye halden hale geçeriz. Yunus olur dilden dile düşeriz. İnsan sevgisiyle dolu gönlümüz. Dost uğruna candan bile geçeriz..” İşte böyle bir dost ve ağbiydi.. Bütün tanıyanların sevdiği arkadaşı, kardeşi, öğreteni, dostu ve ağbisi ve çok sevdiği Milleti’nin Vekili’ydi Harun ÇAKIR.
Evet aramızdan zamansız ve erken ayrıldın ve hepimizi inan çok üzdün. Mücadeleni taçlandıracak hizmetler için şimdi daha da hazırdın. Ama biz Amentü’ye yürekten inanıyoruz. Yerin sevenlerin için asla doldurulamayacak. Emanetlerin bizimdir ve gözün asla arkada kalmasın. Bütün sevenlerinin yüreğinde ebedi olarak her daim saygıyla, sevgiyle, şükranla ve rahmetle anılacaksın. Buna yürekten inanıyorum. Başta ailesi olmak üzere bütün sevenlerinin, Ordu’lu hemşerilerimizin ve Milletimizin başı sağolsun. Geride kalanlara yüce Mevlâ sabırlar ve ömürler niyaz eylesin.
Seni asla unutmayacağım ve unutturmayacağım benim sevgili ağbim. Seni seviyorum ve çok özleyeceğim. Hem de yürekten, riyasız ve bütün samimiyetimizle seni seviyoruz. Tanıyanların ve bütün gönül verdiklerin bunu en yüksek sesle haykırıyor. Memleket ve insana hizmet sevdası bıraktığın yerden bize öğrettiğin gibi devam edecektir. Ebedi istirahatgahında nur içinde yat sevgili ağbim. Mekanın cennet Ruhan şad olsun ve son yolculuğuna uğurlayan herkesin söylediği tek söz, bizlere de böyle bir yolculuk nasip et Yarab.
Ankara Gölbaşı Gökçehöyük köyü artık bizimdir ve her daim bizimle kalacaktır. O hepimizin çok kıymetli dostu ve ağbisiydi. Hep bir ağızdan ve yürekten haykırarak bütün hakkımız helal olsun, sen de bize hakkını helal et ağbi.. Seni seviyoruz..Allah gani gani rahmetler eylesin Sevgili Harun ağbim.. Dualarımızla… Uğurcan KÜÇÜKAĞAOĞLU
HARUN ÇAKIR
Hayatının her anında, yürüdün inanç ve ülkü yolunda.
Ağbiydin, arkadaş tın, dosttun sen hepimize..
Rabbim çok sevmişti, erken aldı bizden seni,
Uğurlarken anladık; mücadeleni, insan sevgini..
Nasıl da sevmişiz, meğerse, yürekten biz seni..
Çatık olmadı ne yüzün, ne kaşın hiçbir zaman.
Ağlatmadın kimseyi, güldürdün ve hep sevdin, sevindirdin!
Kimsesizlere oldun bir ev ve hep uzanan bir el,
Iraklardan geldi bak sevenlerin ve dediler ki;
Rabbim! Helal ettik hakkımızı, haykırarak en yüksekten…
Uğurcan KÜÇÜKAĞAOĞLU