Uğur Dersanesinden Sınav Kaygısı Konferansı
.jpg)
Uğur Dersanesi Fatsa Şubesi tarafından Sınav Taktikleri ve Sınav Kaygısından Kurtulmanın Formülleri konulu bir konferans verilirken konferansa konuşmacı olarak Uğur Dersaneleri Kurumsal İletişimden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı ÖSYM Uzmanı Turgay Polat katıldı.
Cem Düğün Salonunda gerçekleşen konferansa öğrencilerin yanı sıra öğrenci velileri de büyük ilgi gösterdi. Konferans Uğur Dersanesi Fatsa Şubesi Müdürü Hüseyin Öztürk’ün açılış konuşması ile başladı. Daha sonra kürsüye gelen Uğur Dersaneleri Genel Müdür Yardımcısı ÖSYM Uzmanı Turgay Polat şöyle konuştu: "Belli düzeydeki kaygı gereklidir, çünkü kaygısız başarı olmaz" diyen Polat, ancak vücutta aşırı terleme, uykusuzluk, aşırı yemek yeme gibi etkilere yol açan kaygının dozunun gerekenden daha yüksek olduğunun göstergesi olduğunu belirterek, bu kaygıyı yenmek için öğrencinin özellikle sınava gireceği okulu, hatta sınıfı önceden görmesi gerektiğini söyledi.
Turgay Polat, çocuğun sınava gireceği sınıftaki sıralara oturarak, bu sıraların yıllarca oturduğu sıralardan bir farkı olmadığını idrak etmesi gerektiğini ifade ederek, "Öte yandan, bu öğrenciler, şimdiye kadar birçok deneme sınavına girdi. Bir defa gerçek sınav, bu deneme sınavlarından her zaman daha kolaydır. Müfredat olarak ya da zorluk derecesi açısından daha kolaydır. Dolayısıyla gerçek sınavda, daha az zorlanacaklarını, daha az etkileneceklerini biliyoruz" diye konuştu.
Sınav başladıktan sonraki ilk 5 dakikanın da önemli olduğuna vurgu yapan Polat, şöyle devam etti: "Sınava girecek gençler, ilk 3-4 dakika çok yoğun kaygı hissedecek. Eğer o dakikaları kaygısız geçirebilirlerse, kendilerini iyi bir motivasyona sokabilirlerse işleri çok kolay. Peki nasıl yapabilirler bunu? Genelde o 3-4 dakika, öğrencilerin çok karmaşık soruları çözmemeleri lazım. Fen, matematik, geometri soruları genelde karmaşık sorulardır. Dolayısıyla çocuk sınav kaygısına dayalı olarak, o anki kaygısının yarattığı motivasyon düşüklüğü nedeniyle anlık olarak düşünememe ve unutkanlık sorunları yaşayabilir. Matematik ve fen soruları genellikle yoğun bilgi gerektiren sorular olduğu için o anda hatırlama sorunu yaşar ve o sorulara yanlış cevaplar vermeye başlar. Çocuk 1-2 tane soruya yanlış cevap verdiği anda da bütün motivasyonu alt üst olur ve artık o sınavdan kopar. O yüzden benim önerim ilk 5 dakikayı 1-2 kısa Türkçe sorusu çözerek geçirsinler. Kendilerini rahat hissedecek seviyeye geldiklerinde, artık sınav kaygısını atlatmışlardır. Şunu unutmasınlar ilk 5 dakikadır yüksek kaygının olduğu an. Öğrencide, ‘Evet ben daha önce bu soruları çözmüştüm, bu soru tipini görmüştüm, bu benim gördüğümden farklı değil’ algısı başladığında o kaygı biter zaten."
Turgay Polat, ailelere de önerilerde bulunarak, sınav haftasında, ailelerin, çocuğa aşırı anlayışlı davranmalarının, onunla tartışmamaya, en sevdiği yemekleri yapmaya, üzmemeye özen göstermelerinin de çocuğu strese soktuğunu ve ailenin normal rutinini bozmamanın büyük önemi bulunduğunu vurguladı.