MESLEK LİSELERİNDE GİRİŞİMCİLİK RUHUNUN AŞILANMASI SEMİNERİ GERÇEKLEŞTİ
.jpg)
Ülkemizde işsizliği önlemek için mesleki eğitim seminerlerinin önemli olduğunu belirten Fatsa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Tayfun Karataş; “Ülkemizde işsizlik değil, mesleksizlik bulunmaktadır”
İşsizliğin önüne geçmek için öncelikli olarak vasıflı eleman yetiştirilmesinin gerektiğini belirten Fatsa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Tayfun Karataş; “Ülke olarak dünyanın en büyük 10 ekonomisi içinde bulunmak istiyoruz. Bunu başarmak içinde öncelikli olarak girişimci sayımızı arttırmamız gerekiyor. Ülkemizdeki 6 milyona yaklaşan işsize ve her yıl işgücü piyasasına giren 700 bin gencimize, iş olanağı sağlamanın tek yolu, girişimci sayımızı artırmak, özel sektörümüzün hacmini büyütmek olmalıdır” dedi.
Fatsa Ticaret ve Sanayi Odası’nın organizasyonunda meslek liselerinde girişimcilik ruhunun aşılanmasına yönelik panel düzenlendi. Fatsa Ticaret ve Sanayi Odası’nda gerçekleştirilen panele Fatsa İlçe Milli Eğitim Müdürü Yusuf Çaya, Fatsa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Tayfun Karataş, KOSGEB Ordu İl Müdürü Sinan Şahin, İŞKUR Ordu Yetkilisi Kayhan Kara, Yüksel Elektrik İşletmesi’nin sahibi İsa Yüksel ve Fatsa Endüstri Meslek Lisesi öğretmenleri ve öğrencileri katıldı.
Panelin açılış konuşmasını gerçekleştiren Fatsa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Tayfun Karataş günümüzde işsizliğin değil mesleksizliğin ön plana çıktığını belirterek; “Bu nedenle mesleki eğitimin merkez noktası olan meslek liseleriyle bu oturumu gerçekleştirmenin ve girişimcilik ile ilgili bilgilerimizi paylaşmanın onur ve gururunu taşıyoruz. Ülke olarak, dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmek istiyoruz. O zaman öncelikle girişimci sayımızı arttırmamız gerekiyor. Uluslar arası girişimcilik endeksine göre, 100 yetişkin içinde, şirket kuran insanların sayısına bakıldığında, Türkiye ancak yüzde 4,6 ile 29 sırada yer almaktadır. Bu sayı ABD’de yüzde 11,7, Güney Kore’de yüzde 15, Meksika`da yüzde 18,7’dir. Aslında bu sorunumuzun temeli geçmişe dayanmaktadır. 1912’de ülkemizi ziyaret eden yabancı bir yazar ülkemizi tasvir ederken şu sözleri kullanmıştır. “Yalnız memurluk etmek, askerlik yapmak, ticaret ve sanayiye rağbet göstermemek, Türkleri eksiltmiş ve fakirleştirmiştir. Teşebbüs fikri ve gayreti olmayınca da, kazançları sınırlı kalmıştır. İşte geçmişten aldığımız bu dersle, adeta tohum saçıyoruz toprağa, Türkiye’nin yepyeni girişimcileri çıksın diye. Bu açıdan ben, girişimciliği, ülkemizin kalkınmasının temel unsuru olarak görüyorum. Dahası, ülkemizdeki 6 milyona yaklaşan işsize ve her yıl işgücü piyasasına giren 700 bin gencimize, iş olanağı sağlamanın tek yolu, girişimci sayımızı artırmak, özel sektörümüzün hacmini büyütmektir. Bugün millet olarak kazancımızı arttırmak amacıyla girişimci sayımızı arttırmak zorundayız. Ülkemizi zenginleştirecek, kalkındıracak, işsizlere iş bulacaksak girişimciliği mutlaka özendirmeli ve teşvik etmeliyiz. Bu noktada ciddi avantajlarımız da vardır. Türkiye nüfusunun yüzde 65’i 30 yaşın altında, iş üretme potansiyeli yüksek gençlerden oluşmaktadır. Avrupa Birliği ülkeleri içerisinde en genç nüfusa sahip olan ülkemizin elindeki bu büyük gücün farkında olmalıyız. İrlanda bin 200 dolar olan kişi başına milli gelirini girişimciliği ön plana çıkararak, Avrupa Birliği fonlarını da doğru kullanarak 22 bin dolara çıkardı. Bugüne kadar girişimcilerimiz, Türkiye’nin geri dönülemez değişim ve dönüşüm sürecinin neferleri oldular, olmaya da devam edecekler. Ancak ben, öğrencilerimize baktığım zaman, başka bir şeyi görüyorum. Öğrencilerimiz Türkiye’nin bugünü, yarını. Önümüzdeki dönemde bayrağı öğrencilerimiz teslim alacak. Öğrencilerimiz, bölgelerinin ve gelecek nesillerin rol modeli olacak” dedi.
FATSO Başkanı Tayfun Karataş’ın konuşmasının ardından kürsüye gelen Fatsa İlçe Milli Eğitim Müdürü Yusuf Çaya Fatsa Ticaret ve Sanayi Odası’nın işsizliğe çözüm bulmak amacıyla düzenlemiş olduğu bu tür panellerin çok önemli olduğunu belirterek; “Girişimcilik toplum olarak eksik olduğumuz konuların başında geliyor. Millet olarak ticarete ve girişimciliğe hep uzak durmayı tercih ettik. Ancak 1980 yılından sonra ülkemizde önemli gelişmeler oldu ve ticaret hayatında büyük atılımlar yaptık. Eğer içimizde girişimcilik ruhu varsa günümüzde iş kurmak için çok büyük imkânlar bulunmakta. Özellikle Meslek Liselerini bitiren öğrencilerimiz kabuğuna çekilmek yerine bir noktadan iş hayatına başlamaları gerekmektedir” dedi.
Kayhan Kara; “Meslek Seçimi Çok Önemli”
İlçe Milli Eğitim Müdürü Yusuf Çaya’nın konuşmasının ardından FATSO Başkanı Tayfun Karataş’ın moderatörlüğünde panele geçildi. İlk olarak söz alan İŞKUR Ordu Yetkilisi Kayhan Kara, meslek seçiminin çok önemli olduğunu belirterek; “İŞKUR aslında istihdam kurumudur. Bu istihdamı yaratırken iş arayanlar ile işçi arayanları bir sistem üzerine kaydedip karşılıklı olarak eşleştirdikten sonra görüşme yapmalarını sağlıyoruz. Ayrıca vasıfsız olan vatandaşlarımızın vasıflı hale gelmelerini sağlayıp istihdam edilmeleri için kurslar açıyoruz. Bunun yanında işten ayrılan vatandaşlarımıza şartları tutanlara işsizlik maaşı veriyoruz. Bunlara ilaveten iş arama becerileri seminerleri düzenleyerek vatandaşlarımızın bilinçlenmesini sağlıyoruz. Hayata atılacak bir kişinin öncelikli olarak mesleğini seçmesi gerekiyor. Meslek seçiminde kendi özelliklerimizi dikkate alarak seçim yapmamız gerekiyor” dedi.
Sinan Şahin; “Öz
sermayesiz iş olmaz”
KOSGEB’in hedef kitlesi arasında Endüstri Meslek Lisesi mezunlarının birinci derecede önemli olduğunu belirten KOSGEB Ordu İl Müdürü Sinan Şahin; “Endüstri Meslek Liseleri’nden mezun olanlar küçük ve orta ölçekli işletmeler için büyük önem arz etmektedir. Koç Grubu’nun bir sözü var; “Bizim için Meslek Lisesi Memleket Meselesidir” bu çok güzel bir slogan KOBİLERİN en büyük sorunu vasıflı eleman bulma sıkıntısı. Bu aşamada Meslek Liseleri’nden mezun olanlar, çok rahatlıkla KOBİLER’in vasıflı eleman açığını kapatabilirler. Meslek Liseleri’nin son sınıflarında okuyan sizin gibi öğrenciler kariyer planlaması yapmak zorunda bir kısmınız üniversiteyi tercih ederken, bir kısmınızda kendi işinin patronu olmak isteyecektir. Dolayısıyla şu an için karar verme aşamasındasınız. KOSGEB, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri desteklemek amacıyla kurulmuş bir kamu kuruluşudur. Hedef kitlesi Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerdir. 2006 yılından sonra KOSGEB vermiş olduğu krediler ile ön plana çıkmıştır. Yeni dönemde hem Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri desteklerken bunun yanında girişimcileri de destekliyoruz. KOSGEB’in desteklerlerini iki aşamada değerlendirmek mümkündür. Birincisi kendi işin patronu olmak isteyenler, ikincisi ise Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerdir. Biz hedef kitlemize 6 aylık destek programlarıyla ulaşıyoruz. KOSGEB’in destekleri belli bir oran dahilinde hibe kalan bölümü ise kredi olarak verilmektedir. KOSGEB’den destek almak için öncelikli olarak bir proje oluşturmanız gerekiyor. Yani bir yol haritanız olacak. Bu yol haritasında hedefinizi ve amacınızı geniş bir perspektifte yazacaksınız ve destek almak için gerekli kurumlara müracaat edeceksiniz. Ancak burada unutulmaması gereken en önemli konu kendi öz sermayenizin olması gerekliliğidir. Çünkü KOSGEB, girişimcilere projelerinin yüzde 70’i oranında destek sağlamaktadır, kalan bölümü kendi öz kaynaklarınızdan karşılamak zorundasınız” şeklinde konuştu.
“İsa Yüksel; “Ticarette dürüstlük önemlidir”
Panele rol modeli olarak katılan Yüksel Elektrik İşletmesi’nin sahibi İsa Yüksel, ticarette güvenin çok önemli olduğunu belirterek; “Fatsa Endüstri Meslek Lisesi Elektrik Bölümü’nden 1992 yılında mezun oldum. Stajımı yaptığım işletmede mezuniyet sonrası çalışmaya başladım. 1994 yılına kısa bir süre TEDAŞ’ta çalıştım, askerlik nedeniyle TEDAŞ’tan ayrıldım. Okulumu bitirdikten sonra sürekli olarak ticarete atılmak istiyordum ve 1999 yılında küçük bir sermaye ile kendi işyerimi açarak ticaret hayatına atıldım. İlk müşterimin adını bugün bile hatırlıyorum. Başlangıçta çok heyecanlı ve hırslıydım. İşlerimin çok iyi gitmesi ve başarmış olduğumu görmenin vermiş olduğu haz, beni daha da teşvik etti. Kısa bir süre sonra inşaat ve malzeme satışıyla ilgili yeni bir işletme açtım. Bu işletmeyi açtığım dönem 2001 krizine denk geldi. 2001 krizinde bir çok işletme zarar ederken ben bu krizden karlı çıkmayı başardım. Kriz benim için bir fırsat olmuştu. Çünkü yeni ve borçsuz bir işletmeye sahip olmam beni çok güçlendirmişti. 2007 yılında Ordu Meslek Yüksek Okulu ikinci öğretim Elektrik ve Elektronik bölümüne 30 yaşında başladım. 2 çocuk, ev, aile sorumluluğu ve iş yoğunluğunun arasında okul hayatı biraz yorucu olsa da diplomayı alıp üniversite mezunu elektrik teknikeri olmak bu yorgunluğu unutturdu. Ticarette ilkem sürekli olarak dürüstlük oldu ve bu ilkemden hiç ödün vermedim. Bu gün baktığımda en büyük sermayemin bu olduğunu çok daha iyi anlıyorum. Bizim müşterilerden önce sektörümüzdeki yeniliklerden haberdar olmamız gerekiyor. Bunun için işimle alakalı bütün fuarlara katılmaya gayret gösteriyorum. Başarılı olmak için her şeyden önce kendinize güvenmelisiniz. Çağımız bilgi çağı ve sizin gibi öğrenciler çok şanslı ve doğru bilgiye ulaşmak eskiden olduğu gibi artık çok zor değil. Sizin iş hayatına atılmadan önce staj yaptığınız işletmeleri çok iyi seçmeniz ve stajı iş hayatına hazırlık olarak görmeniz gerekiyor” dedi.