MÜFTÜLÜKTEN "AİLE SAADETİ" KONFERANSI

Konferansa Diyanet İşleri Din Eğitimi Daire Başkanı Dr. Ulvi Atanın yanı sıra Fatsa Kaymakamı M. Selman Yurdaer, Ordu İl Müftüsü Tacettin Sevinç, İl Müftü Yardımcısı Kemal Menceroğlu, Fatsa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Tayfun Karataş, İlçe Milli Eğitim Müdürü Yusuf Çaya, çevre ilçe müftüleri, din görevlileri, oda başkanları ve kalabalık bir vatandaş topluluğu katıldı.
Konferansın açılış konuşmasını yapan Fatsa İlçe Müftüsü Şenel Yılmaz her yıl kutlu doğum haftasında yaptıkları konferanslarla farklı konuları işlediklerini ve bu yıl da kutlu doğum nedeniyle düzenledikleri konferansta Aile Saadeti konusunu işleyeceklerini söyledi. Kutlu Doğum Haftası dolayısıyla birçok etkinliğin gerçekleştirildiğini belirten Fatsa Müftüsü Şenel Yılmaz; Kutlu Doğum Haftası nedeniyle düzenlediğimiz programlarla insanlara Hz. Peygamberi daha iyi tanıtmaya çalışıyoruz. Peygamber efendimizi tanımak ve tanıtmak hepimizin görevidir. Peygamber efendimizi tanımak o kadar kolay olmadığı gibi, tanıtmak da kolay değildir. Kutlu Doğum Haftası Peygamber efendimizi yüceltmek için değil, onu daha iyi tanımak ve tanıtmak içindir. Hz. Peygambersiz ibadet olmaz, Hz. Peygambersiz din dairesine girilmez; dedi.
Fatsa Müftüsü Şenel Yılmazın konuşmasının ardından konferansa konuşmacı olarak katılan Diyanet İşleri Din Eğitimi Daire Başkanı Dr. Ulvi Ata, Aile Saadeti konulu konuşmasını gerçekleştirdi.
Eviliklerin zoraki değil, her iki tarafın rızası alınarak yapılmasının önemine değinen Ulvi Ata; R20;Çocuklarımızı evlatlarımızı evlendirirken zoraki değil, onunla empati kurarak, onun düşüncelerini alarak evlendiririn. Çocuklarınıza eş seçmede köstek değil destek olunuz. Mutlu bir aile kurmasına yardımcı olunuz. İnsanı diğer canlılardan ayıran birçok farklar var, bir ceylan doğum yapıyor ve yavrusu doğumdan birkaç saat sonra kalkıp yürüyebiliyor, ama insan öyle değil. İnsan yardıma muhtaç, insan dünyaya geldiği zaman yürüyemiyor, konuşamıyor, gülemiyor ve ağlamayı bile zor beceriyor. Anne sütünden başka yemek bile yiyemiyor. Elbet vardı bunda da bir hikmet, Hz. Ali'nin bir sözü var, çocuklar geleceğe atılan ok gibidirler.
Biz dünü biliyoruz ve birazda şu anı yaşıyoruz. Ama çocuklarımız gelecekte yaşayacaklar, eğer çocuklarımızı geleceğe hazırlamazsak, onlarla empati kuramazsak kuşak çatışması denilen olay ortaya çıkacaktır. Yıl 2009 ve teknoloji son safhada, şunu kabul etmek gerekir ki televizyon herkesin vaktini çalıyor. Geçiyorsunuz televizyonun karşısına dakikalar saatler geçiyor anlamıyorsunuz bile, dün son model olan cihazlar bugün demode oluyor ve çok fazla gündem tüketiyoruz. İnsanoğlu ölümden çekiniyor, peki niye çekiniyor? Sorgu olduğu için sorguya hazır olmadığı için, insanoğlu bu dünyadayken ölümü düşünerek yaşabilirse içi rahat ve ölümden korkmadan yaşamını sürdürür. Arada bir mola vermeli insan kendini sorgulamalı, neydim, ne oldum ve ne olacağım demeli kendine dedi.
Biz dünü biliyoruz ve birazda şu anı yaşıyoruz. Ama çocuklarımız gelecekte yaşayacaklar, eğer çocuklarımızı geleceğe hazırlamazsak, onlarla empati kuramazsak kuşak çatışması denilen olay ortaya çıkacaktır. Yıl 2009 ve teknoloji son safhada, şunu kabul etmek gerekir ki televizyon herkesin vaktini çalıyor. Geçiyorsunuz televizyonun karşısına dakikalar saatler geçiyor anlamıyorsunuz bile, dün son model olan cihazlar bugün demode oluyor ve çok fazla gündem tüketiyoruz. İnsanoğlu ölümden çekiniyor, peki niye çekiniyor? Sorgu olduğu için sorguya hazır olmadığı için, insanoğlu bu dünyadayken ölümü düşünerek yaşabilirse içi rahat ve ölümden korkmadan yaşamını sürdürür. Arada bir mola vermeli insan kendini sorgulamalı, neydim, ne oldum ve ne olacağım demeli kendine dedi.