Fatsa Yardım Sevenler Derneği Başkanı Nimet Koç, "Hizmetlerimizin arkasında Fatsalıların desteği var"
.jpg)
Kurulduğu günden bu zamana kadar Fatsalılara hizmet ettiklerini belirten Fatsa YSD Başkanı Nimet Koç: ‘Fatsa’da 1986 yılında Ayla Koç başkanlığında Kadınlar Birliği Derneği kuruldu. Kendisi İstanbul’a gitmek istediğinde bu derneği bana devretmek istedi ben de bu sorumluluğu alamayacağımı düşünerek reddettim ve dernek kapandı. Ancak bu derneğin kapanmasından kendi adıma büyük üzüntü duydum ve derneğin tekrar açılması için çalışmalar yaptım. O dönemde çevremdeki faal kadınlara bu düşüncemi açtım ve bu kişilerle bir araya gelerek derneği tekrar hayata geçirmeye karar verdik. Ancak yerelde kapanan derneklerin tekrar açılamayacağını öğrendik ve Türkiye Yardım Sevenler Derneği adı altında yeni bir oluşum içine girdik. O zaman ki, kaymakamımız Şahabettin Harput’un eşi Funda Harput fahri başkanımız oldu. Kamu yararına çalışan bir dernek olduğumuz için tüzüğümüzde de vardır, illerde valilerin, ilçelerde de kaymakamların eşleri bizim fahri başkanımızdır.
Türkiye Yardımseverler Derneği, Cumhuriyetin ilk döneminde Kırıkkale Milletvekili Fuat Umay tarafından Yoksul Kadına Yardım Derneği olarak kuruluyor. Fuat Umay bu fikriyle birlikte Atatürk’e gidiyor. Atatürk, “ Yoksul kadın yoktur, kadına böyle bir yakıştırma yapılamaz” diyor ve derhal derneğin adını değiştiriyor. Türkiye Yardımseverler Derneği olarak bu dernek kuruluyor ve ülkenin en yoksul döneminde yaraları sarmak amacıyla Atatürk’ün himayesinde çalışmalarını sürdürüyor. Atatürk, bu derneğin adı altında kadınların çalışabileceği atölyeler kuruyor ve kadınlara emekleri karşılığı yardımlar yapılıyor. Bu fikirle çalışan bu derneği biz de benimseyerek Türkiye Yardımseverler Derneği Fatsa Şubesini kurduk. Oluşumumuzdan bahsetmek gerekirse, Nimet Koç, Sevil Koç, Seyhan Çamaş, Sevim Yerebasmaz kurucu üyelerimizdir. Derneğimizi kurduktan sonra bir başkan arayışı içine girdik ve etrafımızda değerli bir ablamız olan İlhan Hazinedar’a bu teklifte bulunduk, o da bizi kırmadı ve kabul etti. Böylece resmiyette ilk başkanımız kendisi oldu. Derneğimizin kuruluş hikayesi böyle gelişti bu derneğin fikir annesi olmaktan gurur duyuyorum. Tabii ki, derneğimizi kurarken etrafımızdaki değerli büyüklerimize de danıştık bunlardan bir tanesi de Hikmet Altuntaş ağabeyimizdir.
Derneğimiz kuruluşunda ilk üç ay içerisinde bir kongreye gitmesi gerekti bu konuda Hikmet ağabeyimizden yardım istedik ve bizimle kongreye katıldı. Kongreden sonra İlhan Hazinedar başkan Nimet koç başkan yardımcısı ve kurucu üyeleriyle yoğun bir çalışma temposuna girdik. İlk kuruluşumuzdan sonra 2 dönem dernekte aktif olarak çalıştıktan sonra çocuklarımın eğitimleri için İstanbul’a gittim. Bu dönemde on yıl boyunca başkanlığımızı İlhan Hazinedar ablamız yaptı. İki yıl Ceyhan Yerebasmaz başkanlık yapmıştır. 2000 yılında Ceyhan Hanım ve İlhan ablamız yorulduklarını ve yeni dönemde görev almak istemediklerini söylediler ve kongrede yeni listeler yapıldı. Bu tarihten itibaren yönetimimizi oluşturduk ve başkanlığı ben devraldım. Derneğin ilk kurucu üyelerinden olmamıza rağmen çağa yeni yönetime ayak uydurabilmek için genel merkezde eğitimlere katıldım. Genel merkezde birçok eğitime katıldım, bazı şubelerin bütçelerinin çok fazla olduğunu gördüm ve, “ Biz neden bu durumda değiliz” diye üzüldüm. Tekrar buraya dönünce daha fazla etkinlik oluşturmak için neler yapılabilir diye uzun bir çalışma temposuna girdik. İlk olarak ilçemizin mülki amirinden başlayarak her yere ziyaretlerde bulunduk ve kendimizi tanıttık. Sizlerin yanına da geldik, bir süre kimseye ödeme yapmadan bir yıl çalıştık. Sizler de bizi idare ettiniz. Yönetime ilk geldiğimizde bize demirbaş olarak sadece bir koli verdiler, oturmaya yerimiz bile yoktu. İlk hedefimiz bir bina, kalıcı bir mekân sahibi olmaktı. Bu konuda Ahmet Koç 8 yıl kendi iş yerini tahsis ederek bizlere çok yardımcı oldu. etti. Bunların haricinde Ahmet Koç’un çevresinden de yararlandık, arkadaşlarından yardımlar topladık. Bu konularda hiçbir giderimiz olmadığı için para biriktirdik. Tabi burada basın bizim en büyük destekçimiz oldu. Sizler sayesinde halk bizleri doğru tanıdı ve bu bizim için büyük kazanç oldu. Derneğimizin binasını karkas olarak aldık geri kalan kısımlarının içini tamamen halkımızın yardımlarıyla yaptırdık. Böylece derneğimize bu binayı kazandırmış olduk. Yerimizi belirledikten sonra asıl işimiz olan yardım etmeye başladık. 15-16 yıl içerisinde yüzlerce öğrenci mezun etmişiz. En çok eğitim burslarına önem verdik. Şimdi baktığımızda Fatsa da tabelası olan mezun ettiğimiz doktorlarımız, diş hekimlerimiz, avukatlarımız, öğretmenlerimiz, polislerimiz var. Elbette bu başarı asıl olarak esnaflarımızın sizlerin destekleriyle oldu.
142 DERNEK ŞUBESİNDE
15. SIRADAYIZ
Fatsa da kalıcı bir binamız var ve bu konuda 142 dernek şubesi içerisinde 15. sıradayız. Bu başarıda yine Fatsa halkı sayesinde kazanıldı. Halkımız, esnaflarımız bize, ekibimize güvendi ve bu başarıları sağladık. 15 yıldır bu yönetimle çalışıyoruz, her zaman gençleri aramıza almaya çalışıyoruz. Ancak gençler ilk önceliğini dernek işlerine veremiyorlar. Bu bir gönüllülük işi ben kimseyi suçlamıyorum. Elbette buranın bir başkanı var; ama burada başkanın değil gönlünün yönetiminde olmanız gerekiyor. Burada biz yeri geliyor paspasımızı, temizliğimizi kendimiz yapıyoruz. Bazı zaman oluyor ki, eşlerimizden geç gidiyoruz eve. Benim burada en büyük teşekkürüm halkımıza, esnafımıza, siz basınımıza; ama ikinci teşekkürüm ise yönetim kurulu üyelerimize ve eşlerimize. Bizler bu işe gönlümüzü verdik. Bizler yönetim kurulu ile yaptığımız faaliyetlerden elde edilen gelirlerin yeterli olmadığını görünce, yönetim kurulu asil üyeleri olarak bir karar aldık, hepimiz derneğe alt limiti belli olan bir aidat ödüyoruz. Bu da bizi buraya gönülden bağlıyor. Hem maddi hem manevi olarak buraya bağlıyız. Bunların yanında yemekler yapıyoruz, kermesler düzenliyoruz. Ayrıca gün gruplarına açık bir mutfağımız var, tatlılar pastalar yapıp dışarıya da satış yapıyoruz. Mevsim meyvelerinden reçeller yapıyoruz. Hatta bu ürünleri il dışına kargolarla gönderiyoruz, iyi de paralar kazanıyoruz. Hatta İsmail Çamaş sayesinde İstanbul da ünlü bir restoranda bir yıl boyunca çok fazla yemek sattık. Kültür sanat etkinlikleri kapsamında öğrencilerimize tiyatrolar getiriyor ve yine bunlardan da gelir elde ediyoruz. Türkiye Yardım Severler Derneği genel merkezinin projesi olarak da kuruluşumuzun 81. yılında 81 ilde 81 anasınıfı yapılması projesi vardı. Biz de bu projeye dahil olduk. İlçe milli eğitim müdürlüğüne danışarak ilçemizde ihtiyacı olan eski adıyla Şahabettin Harput İlköğretim Okulu, yeni ismi Hasan Yahşi İlköğretim okulundaki anasınıfını tamamen yıkıp yeniden yaptık. Yine aynı okula Atatürk Büstü yaptık. Bunların haricinde birçok okula folklor kıyafeti sağlama, öğrencilere nakdi yardımlar, yine ramazanlarda vatandaşlara yapılan yardımlar gibi çalışmalarda bulunduk. Kısacası bize başvuran herkese elimizden geldiği kadar yardımda bulunmaya çalıştık. Ancak vatandaşlarımızın yardıma çok alıştıklarını da gördük. Bu nedenle kadınlarımıza evlerinde çalışma imkanları sunarak yardım yapmayı çabalıyoruz. İşsizlerimize iş imkanı sağlamayı hedefliyoruz. İlçemizde organize sanayinde ziyaretlerde bulunduk ve onlardan kontenjan aldık. İş imkanları açıldıkça bize haber verdiler ve bizlerde işsiz arkadaşları bu yereler yönlendirerek iş sahibi yaptık. Yardım yaparken bu zamana kadar hiçbir gözetme yapmadık, bundan sonra da yapmayacağız. Bizi destekleyen herkese teşekkür ediyoruz’ dedi.