"Mustafa Kemal Atatürk, benim ve dünyanın bütün mazlum halklarının kahramanı ve önderidir. Vazgeçemeyeceğim tek adamdır"

Yüreğimi hep sevgiyle doldurmaya, toplumsal sorunlarla ısrarla ilgilenmeye, çağdaş düşünceyle yoğrulmaya, iyi insan olma gayretime ve bu yoldaki üretimime borçluyum. Zaten tüm bunlar, herkesin sahip olması ve uygulaması gereken olağan tercihlerdir.

‘’Mustafa Kemal Atatürk, benim ve dünyanın bütün mazlum halklarının kahramanı ve önderidir. Vazgeçemeyeceğim tek adamdır. ‘’

Aydınlık Gazetesinde yayınlanan, Tuncer Cücenoğlu’nun, Kadir İnanır’la yaptığı Röportaj

Kadir inanır’la sinemadan Ergenekon'a, seçimlerden Kürt meselesine, Güçbirliği'nden nasıl bir Türkiye'de yaşamak istediğine dair her şeyi konuştuk. Magazin basınının bize dayattığı "maço, jön" Kadir İnanır'ın aslında hayata nasıl baktığını öğrendik. İşte Kadir İnanır'dan şimdiye kadar duymadığınız, Türkiye gündemiyle ilgili çarpıcı açıklamalar...

• Sinema serüvenin nasıl başladı?

Yıl 1969. Haydarpaşa Lisesi'ni bitirmiş, 3 üniversitede çeşitli bölümleri kazanmıştım. Ancak doktor olmak istiyordum. Önümüzdeki yıl bir daha denemeye karar verdim. Bu arada bir arkadaşım benim bir fotoğrafımı haberim olmadan istanbul'daki bir yarışmaya göndermiş. Fotoğrafımla finale kalınca gönderilen davetiye ağabeyimin eline geçmiş. Ağabeyim beni arkadaşlarımın yanmda azarlayarak "Biz seni okutmak istiyoruz. Sen artist mi olacaksın?" diye payladı. Arkadaşlarımın yanında onurum kırılmıştı. Tepki olarak istanbul'a gittim ve kazandım yarışmayı. O günden bu yana da sinemanın içindeyim aktör olarak.

• Başladığın bu serüven "toplumcu-gerçekçi" filmlerle de buluştu. Bunun öyküsünü anlatır mısın?
Zaten Haydarpaşa Lisesi'nde aydınlığı savunan gençler olarak yetiştirdiler bizi. Sinemanın içine girince de bu daldaki üretimlerin toplumun gelişmesine ne kadar önemli bir katkı olduğunu öğrenmekte gecikmedim. Pazarlama ve box ofisim geliştikçe de seçimlerimi toplumcu-gerçekçi filmlerle buluşturmaya başladım.

•Aktör olarak sayısız ödüller kazandın. Bugüne kadar kaç ödül aldığını hatırlıyor musun?
Evimde ödüllerimi koyduğum bir köşem var. Sayısız ödül kazandım. Ancak içlerinde bir tanesi var ki benim için özeldir ve tartışılamaz. Halkımızın yüreğinden süzülen ve bana verilen "Sevgi ve Saygı ödülü"dür bu. Bu ödülü bana halkım verdi ve ben bu ödülü almak için 42 yıl çabaladım. Mesleğimdeki en büyük başarım budur.

•Sinemamızda seni etkileyen rejisörler kimlerdir?

Hemen tüm rejisörlerle çalıştım. Çok önemli filmler yaptık. Ancak beni en çok etkileyen rejisör Şerif Gören'dir.

• Yabancı rejisörler?
Japon Kurosava ve Loch...
• Yer aldığın en önemli 5 filmi sayar mısın?
Böyle bir sıralama yapmak istemiyorum. Hepsi değerlidir benim için...

• Sinema filmlerini, tiyatro oyunlarım izliyorsun. Türk edebiyatını da okuduğunu biliyoruz. Beğendiğin ve zevkle okuduğun romancı ve şairlerimiz kimlerdir? Ya yabancılar?
Bizim yazar ve şairlerimizi okurum hep. Onlardan besleniyorum çünkü. Yabancı yazarları da okuyorum. Ama bu sıralar okumadıklarım birikti biraz. Çünkü bugünlerde kendi romanımı yazıyorum.

•Türkiye'de 12 Mart ve 12 Eylül dönemlerini de yaşadın. Sana yansıyan durumlar oldu mu?
O karanlık dönemlerin yansıması sinemamızda da oldu. İnsanlar sokağa çıkamadılar, ilerici ve çağdaş filmleri yaratanlar hep yargılandı. Banş Derneği ve Aydınlar Dilekçesi nedeniyle ben de yargılandım. 12 Eylül dönemiyle ilgili tam 5 tane filmde görev aldım. Son filmim olan "Son Cellat'a ise gösterimdeyken 18 yaş yasağı getirildi. "Darbe" adlı filmim TV'lerde bile gösterilmiyor.
q • Bugünlerde çok tartışılan bir sözcük var; "darbe". Sence darbe nedir, devrim nedir? Mustafa Kemal'i bu sözcüklerden hangisiyle özdeşleştiriyorsun?
Darbe, gidişata "Dur" demektir. "Hata yok" demektir, geriletmektir. Üretimi durdurmaktır. Düşünmeyi engellemektir. Devrim ise yeşertmektir. Güzel olana yol açmaktır. Çağı yakalamaktır. Uğruna seve seve ölünesi bir kavganın adıdır. Mustafa Kemal Atatürk'e gelince, benim ve dünyanın bütün mazlum halklarının kahramanı ve önderidir. Vazgeçemeyece ğim tek adamdır.
• Türkiye'de artık bir trajediye dönüşen "Ergenekon" tutuklamaları ve yargılamaları konusunda ne düşünüyorsun?
Bu dava kesinlikle bitecektir. Çekilen acılar toplumumuzun gelişmesinin ışığı olacaktır. Uyduruk bir senaryo olduğuna inanıyorum. Toplumumuzun gelişmesini istemeyen emperyalist güçlerin bir oyunu olduğunu düşünüyorum. Silivri'deki yurtseverlere selam olsun.
• Biliyorsun ülkemiz 12 Haziran'da yapılacak bir genel seçime hazırlanıyor. Muhaliflerin gerçekleştirmeye çalıştıkları "güçbirliği" konusunda neler düşünüyorsun?
Olumsuzlukların ortadan kalkması için bireylerin tek başına düşünmesi ve direnmesi/eylem yapması olumlu sonuçlar getirmez. Aynı düşüncede olan insanların örgütlenerek bir güçbirliği oluşturması doğru olandır. Beynimle ve yüreğimle destekliyorum.
• Senin gibi sinemanın sürekli içinde bulunan önemli bir kişiliğin, politik bir duruş sergilemesi bir gereklilik midir?
Benim filmlerimin hikayeleri, bulutlar üstündeki düş dünyasının danslarını anlatmaz. Tümüyle toplumsal gerçeklikleri içerir. O yapıtlarda sorunlar açığa çıkarılır, tartışılır ve çözümler aranır. Bunları içermeyen hiçbir senaryo benim için önemli değildir. Reddederim. Bu politik bir duruştur. Varlık nedenimdir. Aktif siyaset yapmak kadar önemlidir.
•Sence Türkiye'nin en önemli sorunu nedir?
Türkiyemiz'deki en önemli sorun insanlarımızın yurttaşlık görevlerini tam olarak yerine getirmemeleridir.
•Türkiye'nin en önemli sorunlarından Kürt meselesi sence nasıl çözümlenebilir? "Bu işi çöz" deseler neler yaparsın?
Sosyal adaletin ve gelir dağılımının Kürtlere haksızca yansıtılmasıdır. En büyük sorun budur. O bölgedeki insanlarımız yokluk ve yoksulluk içinde yaşarken, tepkilerini anlamak ve saygı duymak zorundasınız. Bu sorunun bütünüyle ortadan kalkması İçin Yurttan Sesler Korosunu yeniden kurup birlikte türküler söylemeliyiz
•Nasıl bir Türkiye'de yaşamak istersin?
Türkiyem dünyanın cennetidir. Huzur ve mutluluğun sağlandığı bir Türkiye'de halkımızla birlikte sürekli mutlu bir yaşam sürmek isterim.
• Türkiye halkına vermek istediğin bir mesaj var mı?
Sana çektirilen acıların nedenini çabucak öğren, hesabını sormak için yollara düş ve kazan. İçinizden biriyim ve yanınızdayım.
• Aydınlık'la ilgili değerlendirmen nedir? Halkımızın bu ilgisi nedir sence?
Aydınlık hareketi yıllardır sürdürdüğü haklı mücadelesinin doğruluğunu kanıtlamış ve bugün karşılığını görmenin mutluluğunu yaşıyor.
• Belli bir yaşa geldin ama giderek daha da yakışıklı oluyorsun. Hep diri ve genç kalmayı başarıyorsun. Bunu neye borçlusun?
Yüreğimi hep sevgiyle doldurmaya, toplumsal sorunlarla ısrarla ilgilenmeye, çağdaş düşünceyle yoğrulmaya, iyi insan olma gayretime ve bu yoldaki üretimime borçluyum. Zaten tüm bunlar, herkesin sahip olması ve uygulaması gereken olağan tercihlerdir.

Röportaj: Tuncer Cücenoğlu