BİZİM AĞZIMIZDAN SÖZ BİR KERE ÇIKAR

Orduluların kendilerinden hayır dualarını hiç eksik etmediğini ifade eden Erdoğan, Orduluların 12 Eylül’deki referandumda büyük oranında 'evet' diyerek kendilerine güçlü bir destek verdiğini kaydetti.
Erdoğan, Ordu'nun tanıtımı için, Ordu'yu Türkiye'ye, dünyaya tanıtmak için kullanılan, ''Ordu oksijen şehridir, oksijen yurdudur, Ordu kalınacak şehirdir'' sloganına da işaret ederek, Ordu'nun yaylaları, kaleleri, camileri, hamamları, kümbetleri, fındığı ve zengin mutfağıyla görülmeyi, kalınmayı, yaşanmayı fazlasıyla hak ettiğini belirtti.
Ordu'ya yapılan ulaşım yatırımlarıyla Türkiye'nin ve dünyanın Ordu ile bağlantısını yeniden tesis ettiklerini, yıllarca bitirilemeyen Bolu tüneli, Merzifon-Samsun yolu ve Karadeniz sahil yolunu tamamlayıp hizmete açtıklarını anlattı.
Karadeniz'i doğrudan Akdeniz'e; bağlantı yollarıyla Anadolu'ya bağlayacak 653 kilometrelik yolun 133 kilometrelik bölümünün Ordu'da bulunduğunu anımsatan Erdoğan, dağları delerek çalışmaların sürdüğünü ifade etti.
Başbakan Erdoğan, ''Biz Ferhat'ız, Ferhat; siz Şirin'siniz; bize dağları delmek yaraşır. Deldik dağları Şirin'e ulaştık. Biz hani var ya, Ordu'nun dereleri var ya, 'Ordu'nun dereleri aksa yukarı aksa' diyoruz ya, işte biz o dereleri yukarı doğru akıttık ve akıtacağız. Hava ulaşımı noktasında Ordu'ya verdiğimiz sözü tutuyoruz. Kim ne derse desin, bizim ağzımızdan söz bir kere çıkar, çıkmıştır ve bu iş bitmiştir'' diye konuştu.
OR-Gİ Havaalanı için yer tespitinin tamamlandığını, ihale aşamasında kullanılmak üzere ilk etapta 21 milyon lira Maliye Bakanlığı tarafından tahsis edildiğini ve belki mart ayında temel atacaklarını da anlatan Erdoğan, 81 vilayette, Türkiye'nin tamamında, yapamayacakları işin sözünü vermediklerini kaydetti.
Erdoğan, kim ne derse desin, kim hangi spekülasyonu yaparsa yapsın, kim hangi dedikoduyu üretirse üretsin, OR-Gİ Havaalanı'nı en kısa zamanda Ordu ve Giresun'a kazandıracaklarını ifade etti.
Türkiye'nin içi boş vaatlerden, milletin, yalan siyasetinden, iftira siyasetinden, popülist siyasetten çok çektiğini de belirten Erdoğan, ''Bizim siyasetimiz hizmet siyaseti. Her zaman ifade ediyorum; biz, millete efendi olmak için değil, millete hizmetkar olmak için geldik. Üzerimizdeki emanetin farkındayız, idrakindeyiz. Bize oy versin ya da vermesin, 74 milyonun emanetini taşıdığımızın bilincindeyiz ve bu bilinçle hareket ediyoruz. Türkiye'yi büyütmek, ekonomiyi büyütmek, demokrasiyi yüceltmek, bu ülkenin itibarına itibar, gücüne güç katmak için 8 yıldır canla başla, gece-gündüz çalışıyor, koşuyor ve koşturuyoruz'' dedi.
-''SİYASETİMİZDE KORKU YOK''-
Erdoğan, bir Rizeli ve Karadenizli olarak baba ocağını terk etmenin, göç etmenin, büyük şehirde tutunma mücadelesi vermenin ne denli meşakkatli olduğunu çok iyi bildiğini de dile getirerek, babasının da 13 yaşında İstanbul'a geldiğini, memleketiyle de irtibatını hiç koparmadığını anlattı.
Göçle birlikte büyük trajediler, acı dramlar yaşandığını, hasretin, özlemin, gurbetin üzerine, yokluk, ezilmişlik, dışlanmışlık eklendiğini de belirten Erdoğan, ''Bunları yaşadığımız için, bunları dinleyerek büyüdüğümüz için, tıpkı babalarımız gibi, doğduğumuz şehirde, büyüdüğümüz şehirde kendimizi gurbette hissettiğimiz için bu mücadeleye elimizi, bedenimizi, yüreğimizi koyduk. Hani diyor ya şair; öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya'' şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan, bir yandan, İstanbul'u sahiplenirken, İstanbul'un derdine, meselesine çözüm üretirken, diğer yandan sılayı, diğer yandan baba ocağını, Anadolu'yu, Trakya'yı büyütmenin, oraları yeşertmenin, oraları ellerinden tutup ayağa kaldırmanın mücadelesini verdiklerini de ifade ederek, artık Rizeli genç, Trabzonlu, Artvinli, Giresunlu, Ordulu gencin, şehrini, baba ocağını terk edip, zorunlu olmadıkça gurbete gitmesini istemediklerini de söyledi.
Şu anda 81 vilayetin şantiye halinde olduğunu, yollarla, konutlarla, okullarla, hastanelerle, adalet saraylarıyla, kamu ve özel sektör yatırımlarıyla 81 vilayetin çehresinin değiştiğini de vurgulayan Erdoğan, Türkiye'nin 81 vilayetinden umut ve heyecan fışkırdığını kaydetti.
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Bizim siyasetimizde korku yok, bizim siyasetimizde korkutmak yok; bizim siyasetimizde dedikoduyla sanal korkularla, sanal tehditlerle ayakta kalma çabası yok. Bizim siyasetimizde özellikle başkalarının yaşam tarzına müdahale, yasaklama, kısıtlama yok. Bizim siyasetimizde istismar yok, kutsal değerleri, hassasiyetleri siyasete alet etmek yok. Bizim siyasetimizde karnından konuşmak, bizim siyasetimizde çark etmek, bizim siyasetimizde nabza göre şerbet vermek yok.''
İstanbul'da yüzde 45'i, Ordu'da yüzde 46,5'i anlamak için içtenlikle çalışacaklarını ifade ettiklerini belirten Erdoğan, ''Bu ülkenin en büyük gücü tarihidir, kültürüdür, medeniyet birikimidir. Bu ülkenin en büyük zenginliği renkliliğidir, farklılığıdır, çeşitliliğidir. Bu ülkenin en büyük potansiyeli birliğidir, kardeşliğidir, dayanışması, paylaşmasıdır. İşte 8 yıldır bu gücü harekete geçirmek, bu zenginliği işlemek, bu potansiyeli açığa çıkarmak için çalışıyoruz'' diye konuştu.
-ORDU'DA YAPILAN YATIRIMLAR-
Görevde bulundukları 8 yıl boyunca Ordu'ya kazandırdıkları hizmetlerin bunun en somut göstergesi olduğunu kaydeden Erdoğan, yatırımlarla ilgili şu bilgileri verdi:
''Ordu'da eğitim alanında bin 871 dersliğin yapımını tamamladık. Okullara 9 bin 739 bilgisayar gönderdik. 2006 yılında Ordu Üniversitesini kurduk. Bizden öncekiler neredeydi? Niye kurmadılar? Biz kurduk. Üniversitemizin bünyesinde biri tıp olmak üzere 7 fakülte, 3 enstitü, 2 yüksekokul, 7 meslek yüksekokulu ve devlet konservatuvarı açıldı. 2011 yılı yatırım programında Ordu'da bin, Fatsa ve Ünye'de 500'er yatak kapasiteli yurt projemiz var. Ordu'da hükümetlerimiz döneminde sağlık hizmetleri için 122 milyon lira harcadık. Yapımına bizden önce başlanan Ordu Devlet Hastanesi ek binası ve 3 sağlık ocağını tamamladık, hizmete açtık. Mesudiye İlçe Hastanesi, Gölköy Devlet Hastanesi ek binası, Ünye Sağlık Ocağı ve Komuta Kontrol Merkezi, Perşembe Sağlık Ocağı ve Komuta Kontrol Merkezi ile 16 sağlık ocağının yapımına başladık, süratle tamamladık, hizmete açtık. Ünye Devlet Hastanesinin yapımına devam ediyoruz. İnşallah en kısa zamanda tamamlayıp hizmetinize açacağız. Aybastı Adalet Sarayını tamamladık, hizmete açtık. Ordu ek adalet sarayı ve Kumru Adalet Sarayıyla ilgili proje çalışmalarımız devam ediyor. TOKİ aracılığıyla Ordu'da bugüne kadar 3 bin 730 konut uygulaması başlattık. Bu uygulamaların 2 bin 828'ini tamamlayarak sahiplerine teslim ettik. Bugüne kadar Ordu'da 2002 yılı sonu itibariyle 50 kilometre bölünmüş yol var. Biz geldik 7 yılda Ordu'da tam 56 kilometre bölünmüş yolu yaptık. 2007 yılında Ordu'ya doğalgazı getirdik. 2002'de Ordu'da çiftçilerimize 20 milyon lira tarımsal destek verdik. 2010'da 23 kat artışla 260 milyon lira tarımsal destek verdik.''
Başbakan Erdoğan, göreve gelmeden önce Ziraat Bankasının çiftçiye yüzde 59 faizle kredi verdiğini, kendilerinin bunu yüzde 5'e indirdiklerini hatırlatarak, esnaf ve sanatkara ise yüzde 46 faizle verilen kredi oranını yüzde 5'e indirdiklerini, yüzde 5'ini de kendilerinin karşıladığını kaydetti.
-''KARADENİZ BOYUNCA YAYLA TURİZMİ GELİŞTİRİLECEK''-
Başbakan Erdoğan, kamu yatırımlarıyla her şeyi çözmenin mümkün olmadığını belirterek, zengin iş adamlarından Ordu'yu ihmal etmemelerini, Ordu'da yatırım yapmalarını istedi.
Şimdi önemli adımlar attıklarını, yayla turizmi için batı Karadeniz'den alarak orta ve doğu Karadeniz'e doğru yaylalar boyu bağlantı kuracaklarını belirten Erdoğan, bunun çalışmalarını Kültür ve Turizm Bakanı ile bölge milletvekillerinin müşterek yürüttüklerini söyledi.
Erdoğan, ''Bu adımları atacağız ve turizmde de Karadeniz'de özellikle yayla turizminde canlanma, hareketlenme başlayacak. Onun için yollarla birbirine bağlayacağız. Onun için yatırım, altyapı şart. Bunlar olursa turist gelir. Onun için Ordu'lu girişimcileri ve yatırımcılarımızı illerine yatırıma davet ediyorum'' diye konuştu.
Salonda bulunanlara da seslenen Erdoğan, ''Unutmayın, 12 Haziran yeni bir milat olacaktır. İnşallah cumhuriyetimizin 100. yıl dönümü için 2023'ün miladı 12 Haziran'dır. Bunu unutmayın'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, konuşmasının ardından Türk halk müziği sanatçıları Kamil Sönmez ve Ümit Tokcan'la fotoğraf çektirdi. Ordu dernekler Platformunca Başbakan Erdoğan'a yöresel hediye sunuldu, sürpriz hediye olarak da 52 numaralı, ''Recep Tayyip Erdoğan'' yazılı Orduspor forması hediye edildi.