BU YIL FINDIK YİNE SERBEST PİYASADA DEĞERİNİ BULACAKTIR

 'Biz siyasi bir risk alarak fındık dikim alanlarının sınırlandırılması, serbest piyasada tespit edilmesi ve gerçek fındık üreticilerinin desteklenmesi ile ilgili ilk defa en radikal kararı uygulamaya soktuk
  AK Parti Ordu Milletvekili Eyüp Fatsa, ''Bu yıl yine fındık serbest piyasada değerini bulacaktır'' dedi.
Fatsa, düzenlediği basın toplantısında, ilçede yaptıkları hizmetler ve fındıkla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
İktidar olarak, 1983 yılında dönemin Anavatan Hükümeti'nin almış olduğu fındık dikim alanlarının sınırlandırılması ile ilgili kararı 2009 yılında hayata geçirdiklerini belirten Fatsa, şöyle devam etti: ''Biz siyasi bir risk alarak fındık dikim alanlarının sınırlandırılması, serbest piyasada tespit edilmesi ve gerçek fındık üreticilerinin desteklenmesi ile ilgili ilk defa en radikal kararı uygulamaya soktuk. Destek parasını 3 yıllık bir geçiş süresi olarak açıkladık. 3 yıl taban arazilerde uygulama yapılacaktır. 3 yıl bittiği zaman taban arazilerde ekim ve dikim yapan üreticilerin desteği kesilecektir. Gerçek üreticileri desteklemeye devam edeceğiz. Tabi desteklenmeyecek derken onları da mağdur bırakmayacağız. Bu yıl fındık yine serbest piyasada değerini bulacaktır.
Fındık üreticisine yine dönüm başına 150 TL destek verilecektir. İlk defa kavgasız, gürültüsüz, gergin bir ortam olmadan geçirdiğimiz fındık sezonunu 2009 yılında gerçekleştirdik. Herkes memnun oldu. 4 TL'den başlayan bir fiyat oldu ve 5,5 TL'ye kadar bu fiyat çıktı. Üreticileri miz de bizler de çok rahat bir sezon geçirdik. Ordu genelinde üreticilerimize 300 milyon destek verdik. Bu paranın 235 milyonu fındık desteği olarak gelmiştir. 65 trilyonu ise gübre, mazot ve diğer tarım alanlarındaki ihtiyaçları gidermek için üreticilere ödenmiştir.'' dedi.
Rekolte üzerindeki tartışmaların ise doğru olmadığını ifade eden Fatsa, bu yıl da iddia edildiği kadar yüksek bir rekolte olmadığını, geçen yıla göre biraz daha fazla rekolte gerçekleşeceğinin tahmin edildiğini söyledi.
Fatsa, TMO'nun elindeki fındığı satmayacağını ve piyasaya olumsuz bir katkı sağlamayacağını da belirtti.
Yeni Devlet Hastanesi'nin toplam 50 bin metrekare alan üzerine kurulacağını bildiren Fatsa, hastanenin 10 bin metrekare inşaat alanı olacağını ve toplam 9 kattan oluşacağını, 53 bin 300 metrekare kapalı alanı olan hastanede 300 yatak bulunacağını kaydetti.
Fatsa, ''70 tane poliklinik, 8 tane büyük ameliyathanesi ve diğer ihtiyaç duyulan fiziki ve teknik imkanların kullanılması ile alakalı her türlü mekan içerisinde mevcuttur. Bu proje Türkiye'de ilk uygulanan projedir. Akıllı hastane şeklinde biliniyor. Akıllı hastane demek hastanın koluna taktığı bileklik sayesinde gördüğü tüm tedavi Ankara merkezden takip edilebili yor. Poliklinik bölümündeki 4 katta yine Türkiye'de ilk defa olan yürüyen merdiven uygulaması olacak. Şu anda hizmetine devam eden hastane ile ilgili Sağlık Bakanlığıyla mutabakatımız var. Hastaneyi yeniden düzenleyerek Fizik Tedavi Rehabilitasyon Merkezi olarak kullanmak istiyoruz. İlimizdeki ve bölgemizdeki vatandaşlar bundan faydalanacak'' dedi.
Kız ve erkek öğrenci yurdu yapımına da değinen Fatsa, Fatsa Deniz Bilimleri Fakültesi ve Fatsa Meslek Yüksek Okulunda binin üzerinde öğrenci olduğunu ifade ederek, ''Fatsa'da 250 kız 250 erkek öğrenci yurdu ile alakalı yer tahsis ve proje çalışmalarını bitirdik. Hastane inşaatı ile birlikte yurdun da temelini atmak istiyoruz. Yurt sıradan bir bina değil 10 bin metrekare alan üzerinde kampüs şeklinde olacak. Kız ve erkek öğrenci binalarının önünde idari binası okuma salonları toplantı salonlarından oluşan 3 bina olacak. Yurt için kaynak sıkıntısı yoktur. Zemin çalışmaları bittiği an ihale süreci de başlayacaktır'' dedi.
Projelerin yerleri tespit edilirken belediyeyle sürekli istişare halinde olduklarını vurgulayan Fatsa, gerek Belediye gerekse kamu yatırımlarında Fatsa'nın tamamını değerlendirmek istediklerini, yatırımları ilçenin her yanına götürdüklerini kaydetti.
Sonuçta Kararı Halk Verecektir
Fatsa: “Türkiye’deki hukukun üstünlüğünü temin etmeyen 12 Eylül anayasasının darbe anayasasının anti demokratik, temel hak ve hukukları kısıtlayan, hukukun üstün olmasını engellemesinden sonra artık süreç referanduma gelmiştir. 12 Eylül tarihinde 30. yıl dönümünde anti demokratik ne kadar anayasa varsa onlarla ilgili bir referandum seçimi başlamıştır. 12 Eylül’de bir kez daha demokratikleşmenin önündeki engelleri kaldırmak ve Türkiye’de üstünlerin hukukuna son verip hukuku üstün kılma noktasında mecliste hükümet ve muhalefetin başaramadığı bir anayasa değişiklik paketini yetkinin ve iradenin gerçek sahibi olan milletin önüne getiriyoruz. Halkımız buna evet de diyebilir, Hayır’da diyebilir. Biz diğer siyasi partiler gibi millet iradesini tartışmaya açmayız. Milletimizin vermiş olduğu karar bizim beklentimizi karşılasa da karşılamasa da milli iradenin seçimiyle alınan karar tartışılmasız olacaktır. Yaptığımız araştırmalar sonucunda vatandaşlarımız evet diyeceği yönündedir. Türkiye’de yapılan tüm seçimler demokratik bir seçim ortamında gerçekleşmiştir” dedi.

•Ahmet ALTAY