CİP ŞENLİĞİNE LEVYEYLE VURDULAR!...
_320x215.jpg)
Şenliğin ilk ayağında Çamlık Restoran’da yapılan kahvaltının ardından coşkulu bir şekilde şehir içi tiri atan yüzlerce cip Perşembe yaylasına varmak üzere yola çıktı. Kumru ve Korgan’da mola veren ve halk tarafından coşkuyla karşılanan şenlik konvoyuna ilgi yoğundu.
Mehmet Sabri UĞURBAŞ
Bu yıl 8.’si düzenlenen Fatsa ve Çevre İlçeler Cip Şenliği iptal edildi.
Şenliğin ilk ayağında Çamlık Restoran’da yapılan kahvaltının ardından coşkulu bir şekilde şehir içi tiri atan yüzlerce cip Perşembe yaylasına varmak üzere yola çıktı. Kumru ve Korgan’da mola veren ve halk tarafından coşkuyla karşılanan şenlik konvoyuna ilgi yoğundu.
KUMRU’DA MEHTER TAKIMI
İlk durak Kumru’da konvoy Mehter takımıyla karşılandı. Burada bir konuşma yapan Kumru Belediye Başkanı Ticabi Civelek, konvoydakilere kazasız belasız gitme dileklerinde bulundu. Erecek Yaylası’nda mola veren cipçiler burada ikram edilen geleneksel keşkek yemeği ve su böreği yiyerek biraz dinlenmenin ardından yollarına devam ettiler. Daha sonra Korgan merkezden geçerek İteniçi Mesire alanında mola veren cipçiler burada ikram edilen sandviçleri yedi.
Daha sonra Perşembe Yaylası’na varmak üzere yollarına devam eden cipçiler Kümbet Düzlüğü’ne vardıklarında çeşitli gösterilerde bulundu. Atlayışlar yapan ciplere motosikletler de eşlik etti.
CANLI YAYINDA PROTESTO!
Güzel bir havada geçen mini şovun ardından kamp alanına ulaşan cipçiler akşam Aydın Beyoğlu Konserinde buluştular. Konser öncesinde birlik beraberlik mesajları verilirken TV 52 canlı yayın ile cip şenliğinin tanıtımına katkıda bulundu. Cip şenliğinin sürüp gitmesi gerektiği, büyük bir organizasyon olduğu konuşulurken kendisine silah çekildiğini iddia eden bir vatandaş canlı yayının ortasına fırlayarak Aybastı Belediye Başkanı İzzet Gündoğar’a protesto gösterisinde bulunmaya çalıştı. Vatandaş çevredekiler tarafından sakinleştirilse de işte bu andan itibaren coşku, yerini gerginliğe bıraktı.
SİLAHLAR SUSMADI!
Aydın Beyoğlu konserinde ortam biraz yumuşasa da konserin ardından cipçiler tekrar kamp alanına dönerken, jandarma da Perşembe Yaylası’ndan ayrıldı. Gece ilerledikçe silah sesleri duyulmaya başlandı. Saatlerce silah atıldığı gözlendi. Ortada bir PKK söylentisi de varken susmayan silah sesleri üzerine hiç kimse müdahale etmedi. Ortada can güvenliğini sağlamak adına tek bir önlemin olmadığı gibi jandarmanın da erken saatte yayladan ayrılması olaylara davetiye çıkarır nitelikteydi. Gecenin ilerleyen saatlerinde silah sesleri, yerini tartışma, hakaret ve küfürlere bıraktı. Pazar sabahı 05.00 sularında ellerinde demir sopa ve levyelerle kamp alanına gelen bir grup Fatsalılara küfretmeye başladı. (Devamı Sayfa 7’de) Müdahale etmek isteyen insanlar da levyeler ve demir çubuklardan nasibini aldı. Olay anından itibaren kamp alanındaki birçok kişi jandarmaya haber vermeye başladı. Yaklaşık 20 kişinin yaralandığı olaylarda bazı araçlar da zarar gördü. 5 – 6 araçta maddi hasar olduğu gözlendi. Yaylanın orta yerinde gerçekleşen bu olayı kamp alanındakiler dışında kimsenin görmemesi ve jandarmanın gecikmesi ise oldukça dikkat çekiciydi. Olayın ardından grup bir anda ortadan kayboldu. Kimse nereye gittiklerini, kim olduklarını bilmiyordu.
ZAAFİYET!
Sabahın erken saatlerinde meydana gelen olayların ardından kamp alanında bulunanlar can güvenliği olmadığı için kamp alanını terk etmeye başladılar. Şenliğe katılanlar “böyle bir güvenlik zaafiyeti nasıl olur, 30 kişi ellerinde levyelerle kamp alanını basıyor, çevredekilerin hiçbiri görmüyor ve tanımıyor. Ellerini kollarını sallayarak birçok kişiyi yaralayıp bir anda ortadan kayboluyorlar. Eğer bu baskına kamp alanındakiler de aynı derecede karşılık vermiş olsaydı burada daha çok kişi yaralanır, hatta can kayıpları bile meydana gelebilirdi. Burada can kaybı yaşansaydı kime ne hesap sorulacaktı? Böyle büyük bir organizasyonda bu kadar büyük güvenlik zaafiyetlerinin olmasını aklımız almıyor. Bu kadar insan buraya bir organizasyon için geldi. Birçok kişinin canı yandı. Bu olay sonuna kadar soruşturulmalı ve sorumluları cezalandırılmalıdır” şeklinde tepki verdiler.
YAYLAYI TERKEDİN!
Cip şenliğine Trabzon Off Road Kulübü, Samsun Off Road Kulübü gibi kulüplerin dışında İstanbul, Ankara, Sinop, Rize, Artvin, gibi illerden de kulüpler ve yarışmacılar da katıldı. Trabzon Off Road Kulübü’nde tanıştığımız insanlar kulübün daha çok yeni olduğunu, geçen yıla kadar Trabzon’da bir off road kulübünün olmadığını ve bu işi bireysel olarak hobi haline getirdiklerini ancak 7. Cip Şenliği’ne katıldıtan sonra oradaki coşku ve havaya hayran kaldıklarını ve bir araya gelerek bu kulübü kurduklarını dile getirdiler. Şenlik öncesi bu düşüncelere sahip olan bu insanlar kamp alanını terk ederken ne düşündüler bilemiyoruz. Ayrıca sabahın erken saatlerinde Aybastı Belediyesi’ne ait bir aracın ’10 dakika içerisinde yaylayı terk edin’ anonsuna da kimse anlam veremedi. Anonsu duyan insanlar şaşkına dönerek “Biz istilacı değiliz. Biz Perşembe Yaylası’nı istila etmiyoruz. Bizi böye kovar gibi hareket edilmesinin nedenini anlayamıyoruz” dediler.
SORUŞTURULSUN!
8. Cip Şenliği ardında onlarca soru bırakarak iptal edildi. Şenliğe katılan yüzlerce vatandaş olayın soruşturulması ve sorumluların cezalandırılması gerektiğini dile getirdi. Şenliğin Fatsa ayağında da olaylarda yaralanan gençlerin ailelerinin öfkesi vardı. Evlatlarının halini gören aileler şaşkına döndü. ‘Biz evladımızı şenliğe, eğlensin diye gönderdik ama evlatlarımız canlarını zor kurtarmış. Bu olayın sorumluları kimlerse yakalanacaklarına ve cezalarını bulacaklarına inanıyoruz. Bu olay alkollü iki grup arasında çıkan kavga diye tabir edilecek kadar basit değil. İki grup arasında kavga çıktı da sadece bir grup neden zarar gördü? Neden sadece bizim evlatlarımız yaralandı ve hepsi burada da diğer gruptan kimse neden ortada yok? Bu soruların cevaplandırılması gerekiyor.” dediler.
YAYLA TURİZMİ
Olayların yayla turizmine de büyük bir darbe vurduğunu dile getiren vatandaşlar: “Bölgemizde yaygınlaştırılmaya çalışılan ve çeşitli tanıtım kampanyalarıyla bölgemize turist çekmeye çalıştığımız yayla turizmi de bu olayla ağır bir yara almıştır. Dışarıdan gelecek olan bir insan ‘Kendi insanlarına bunu yapanlar, bize ne yapmazlar’ şeklinde düşünürler. İnsanlar bizim birlik ve beraberliğimze imrenirken bu tür olayların olması çok utanç verici. Böylelikle bölgemizde yaygınlaştırmak için çaba gösterdiğimiz, havasıyla, suyuyla, doğasıyla cana can katan yaylalarımızın adına bir leke düşürülmüştür” dediler.