YİNE KOMİSYON HAKKINDA
Geçen hafta terörü durduracağı iddiası ile kurulan komisyon hakkında yazmıştık. Özet olarak da ana muhalefet partisi CHP nin komisyona katılmasını peşin olarak eleştirmenin doğru olmadığını, çalışmaların izlenmesi gerektiğini dile getirmiştik. Biraz daha açmak gerekirse: Çalışmalar sırasında CHP nin tutum ve davranışlarının izlenmesi, beklentilere ve önceki açıklamalarına uygun bir seyir takip edip etmediğini gözlemlemek gerektiğini yazmıştık. Yazıya olumlu ve olumsuz eleştiriler aldık. Özellikle olumsuz eleştirilerden başlamak istiyorum. Daha önce her şey şeffaf olacak diyen CHP in daha ikinci toplantıda gizlilik kararına katılması haklı olarak eleştiriliyordu. Haklı olarak diyorum. Çünkü ben yazıyı yazdığımda ikinci toplantı yapılmamış, kararları da açıklanmamıştı. Şimdi bu yazının kaleme alındığı sırada komisyon üçüncü toplantısını yaptı. Ben yine gizlilik kararına katılmamakla beraber bir hafta önceki yazımın arkasındayım. Bu bir çelişki değil mi? Hayır bu bir çelişki değildir. Şöyle ki: Her kuralın bir istisnası vardır. Burada gizlilik kararı da bir istisna olabilir. Ancak bunun bu kararı alanlar tarafından alınan kararlar gizli kalmak kaydıyla halka anlatılıp, halkın ikna edilmesi gerekmektedir.’’ Evet! Gizlilik kararı alındı. Biz de katıldık. Ancak….’’ Deyip halkı, en azından partiye gönül verenleri ikna edecek haklı sebeplerini sıralamaları gerekirdi. Bu yapılmadığı sürece bu konu soru işareti olarak kalacaktır.
Basında bu konu ile ilgili değişik tepkiler vardır. Örneğin: Bir gizlilik kararını bahane edip komisyondan çekilmek doğru değildir. Çünkü iktidara: ‘’Bakınız. CHP terörün durmasını istemiyor. Hemen bahane bulup komisyondan kaçtı.’’ Deme fırsatı verilmemeli diyenler vardır. Kanımca iktidarın ne diyeceği değil CHP nin ne yapacağı önemlidir. Çünkü iktidar geçmiş dönemde CHP nin genel başkanını fotomontaj ile teröristlerle yan yana gösterme kurgusu bile yapmıştır. Komisyondan kaçtı yerine başkaca kurgular da yapabilirler. Nasıl olsa onların suçuna ceza verilmeyen bir hukuk ortamında yaşıyoruz.
Yine basında komisyonun Anayasaya aykırılığını iddia eden siyasi partiler de vardır. Ben bir hukukçu olarak böyle bir durum görmüyorum. Ancak komisyonun meclis kararı olmasının dışında yasal bir dayanağı da yoktur. Bu nedenle İyi Partinin üye vermediği komisyona 3 yeni üye seçilmesine de bir anlam veremdim. Hangi mevzuat bu komisyonun 51 üyeden oluşacağını yazıyor? Biz mi kaçırdık. TBMM sinde bir karar alınarak oluşturulmuş, bir komisyon olup, 48 üye ile de çalışmalarına devam edebilirdi. Geçen hafta bitirdiğim gibi yine gelişmeleri izleyip göreceğiz. Bir gizlilik hatası için komisyona üye verilmesine tümüyle karşı çıkmaktan yana değilim. Hala iyi niyetle bekleyip görelim diyorum. Özellikle 3. Toplantıda CHP nin önerilerini gördükten sonra … Çünkü son toplantıda yapılan önerilerin yarısı gündeme alınsa CHP nin komisyona katılmasının ne derece faydalı olduğu o zaman görülecektir. Bir kez daha tekrar ediyorum. Bakıp göreceğiz.