KOKARCA
Geçtiğimiz hafta Fatsa Liseliler yemeğini de bahane ederek memleket havası teneffüs etmek istedim. Bir hafta Fatsa’da kaldım. Bu arada çocukluğumun geçtiği ve çok merakımı çeken Karagöl Yaylalarını da ziyaret etmek kısmet oldu. Gerçi üzerinden yaklaşık (60) yıl gibi uzun bir zaman geçtiği için anılarımdan eser kalmamıştı. Benim bıraktığım zamanlarda hartama kaplı evler var iken bugün yerini cıngıl kaplamalar, iki-üç katlı villalar almış olduğunu gördüğüm. Yazları yaklaşık (4) ay geçirdiğim evleri bile bulamayarak hayal kırıklığına uğradım. Yine de aklımda kalmadığı için çok mutlu olduğumu söyleyebilirim. 29 Temmuz. 2024 Pazartesini 30 Temmuz.2024 Salıya bağlayan gece yurdun dört köşesinde herkes pencere açık yatarken biz yaylada yanan kaloriferle ısınma telaşını da yaşadık.
Bir yandan bu şartlar altında memleket sevdası yaşarken, diğer taraftan memleketin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntı ve fahiş fiyat artışlarını irdelemek durumundaydık. Ancak kaldığımız bir hafta boyunca ekonomik sıkıntılar ve fiyat artışlarından çok KOKARCA adlı böceğin maceralarını ve zararlarının hikâyesini dinlemek zorunda kaldık. Özellikle mahallelerde (Gerçekte köylerde) yaşayan herkesin ortak konusu kokarca idi. Bir köylü çocuğu olarak fındık bahçelerinin her yıl fındık kurduna karşı bir veya iki kez ilaçlandığını bilenlerdenim. Rüzgarsız, yağışsız ve fakat sabah çisesinin olduğu günlerin takip edilerek ilaçlama yapıldığı günleri çok iyi hatırlıyorum. Kokarca nedeniyle ilaçlama sayısı artırılmış. Ancak bu defa fındık yerine bahçelerdeki sebzelere saldırmaya başlamışlar. İlaçlamalar istenilen sonucu verememiş. Çünkü birden fazla ilaçlamaya karşın hala fındık bahçelerinde varlıklarını sürdürüyorlar. Üreticinin kendi çabası ile sonuca gitmesi imkânsız gibi gözüküyor. Bütün ilaçlamalara karşın çerez olarak Bodrum’a götürmek üzere topladığımız çok az miktarda fındığı çotanağından ayırmaya çalıştığımız sırada, küçücük poşet içinde birden fazla kokarca görünce evden uzak bir yerde ve daha hassas bir işleme tabi tutmak durumunda kaldık. Bütün bu hassasiyetimize karşın Bodrum yolunda arabanın içinde misafirimiz olduğunu görmek şanssızlığını da yaşadık.
KOKARCA Karadeniz Köylüsünün başa çıkacağı bir bela olmaktan çıkmıştır. Karadeniz ve hatta tüm Türkiye’de fındık üretiminin yok edilmesi için yapılan bir sabotaj söylentilerine insanın inanası geliyor. Eğer devlet olarak el atılmadığı takdirde birkaç yıl sonra her üretici fındık bahçelerini kesip alternatif üretimler aramak durumunda kalabilir. Ne yazık ki başa çıkılamayan bu durum alternatif üretime de izin vermeyecektir. Tek yol büyük bir kitleyi ilgilendiren bu konunun devlet politikası olarak ele alınmasından geçmektedir. Tarım Bakanlığı uzmanlara araştırmalar yaptırmalı ve bu hayvanın belasının nasıl bertaraf edileceğini çözmelidir. Aksi halde fındık üreticisi birkaç yıl içinde KOKARCA kurbanı olarak tarih olacaktır.