ANAYASA
Çok kez değişikliğe uğramasına karşın halen uygulanmakta olan 12 Eylül Anayasasıdır. Bu Anayasa 7 Kasım 1982 tarihinde yapılan halk oylamasında % 91.37 oyla kabul edilmişti. Halkın büyük bir kısmı yıllarca çekilen sıkıntılardan sonra demokrasiye kavuştuğumuz aldatmacasının zokasını yutmuşlardı. Evet! Anayasada kabul edilecek maddeler vardı. Ama 16 geçici madde içinde tuzaklar da kurulmuştu. Dönemin devlet başkanı Kenan Evren bu geçici maddelerde halkoyu ile kendisini ve dört kuvvet komutanı yol arkadaşının sorumsuzluğunu da tescil ettiriyordu. Diğer bir ifade ile kendisini ve arkadaşlarını beraat ettiriyor, yargılanmadan kurtarıyordu. İçinde bulunduğum % 8,63 lük küçük bir gurup bu zokayı yutmayarak 1982 Anayasasına RED oyu kullandık. Ancak 1982 Anayasası ezici bir çoğunluğun kabul oyu ile yürürlüğe girdi. Üzerinden yıllar geçtikten sonra (Ben ve arkadaşlarımın muhalefetine karşın) büyük bir kitlenin yargılanamaz dediği ve bana göre de artık halk iradesi ile yargılanmamasına karar verilen Evren ve arkadaşlarının yargılanması yoluna gidilse de halka gösteri yapmadan öteye geçemedi.
Bugünlerde baskıcı l982 Anayasasından kurtulmak için yeni bir sivil Anayasa gündeme alınmaktadır. Bu arada başörtüsünün Anayasal güvence altına alınması da dillendirilmektedir. Kanımca Kenan Evren ve arkadaşlarının 1982 Anayasasının hazırlanmasında yaptıkları bir tuzağın alt yapısı hazırlanmaktadır. Şu an için hiç mi hiç gerek yok iken başörtüsünü gündeme getirip sağ görüşlü partiler ikilem içinde bırakılmaya çalışmaktadırlar. Sağ görüşlü hiçbir parti ve hatta sol görüşlü CHP başörtüsünün Anayasal güvence altına alınmasına itiraz edemez. Ama amaç sadece başörtüsünü güvence altına almak değil, bu yemi atarak oltayla balık yakalamaktır. Örneğin diğer maddeler arasına : ‘’Şu an görev başında olan cumhurbaşkanı ölünceye kadar görev başında kalmaya devam etmelidir.’’ Şeklinde bir madde de oylamaya dahil edilebilir. Tabi bu çarpıcı ve çok uç bir örnektir. Tamamen konuyu anlatmak için verilmiştir. Bununla kabulü mümkün olamayacak bir veya birden çok madde yapılarak, başörtüsü öne çıkarılıp, itiraz edenlerin itirazının sadece başörtüsüne olduğu imajı yaratılarak bir tuzak hazırlandığını düşünüyorum. Ne yazık ki bu inceliği yakalayamayan belli bir kesim geçen seçimlerde olduğu gibi (montaj bir resimle bir partinin PKK yandaşı olduğuna inanılmasındaki gibi) buna da inanacak ve bu tuzak Anayasaya hayır oyu verenleri başörtüsü ve din düşmanı ilan edecektir.
Hal böyle olunca: Şimdiden özellikle sağ partilerin böyle bir tuzağa düşmemek için bu konunun alt yapısını oluşturup ‘Başörtüsüne tabi ki evet, ama diğer maddelerle birlikte değerlendireceğiz.’’ Diye iş işten geçmeden gündemi belirlemeleri gerekmektedir. Yoksa atı alan Üsküdar’ı geçer…
.jpg)
