ADALETTE HIZ VE ARABULUCULUK
Bu aybaşı itibarıyla kira ihtilaflarında da arabuluculuk zorunlu şartı getirildi. Bundan yaklaşık on yıl önce arabuluculuk müessesesi uygulaması dile getirildiğinde İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal Hocamızdı. İstanbul’un lüks otellerinden birisinde bununla ilgili çalışmalar yapılıyordu. Baro üyesi bir gurup avukat otele girip sakıncalarını anlatmak istediğimizde, otel güvenliği tarafından içeri alınmamıştık. Milletvekili olan meslektaşlarımız otel kapılarını zorlamış, dokunulmazlık zırhının verdiği ayrıcalıkla zorla içeri girmiş ve baronun görüşlerini dile getirmeye çalışmıştı.
Arabuluculuğu savunanlar bu müessesenin adalette hız getireceğini, buna karşı olmanın gaflet olduğunu iddia ediyorlardı. İstanbul Barosunun karşı çıkış nedenlerinin en büyük gerekçesi arabulucu olabilmek için hukukçu olama şartının aranmaması idi. Sonradan eğitimini veya kursunu almak koşulu ile hukukçu olmayanların da arabulucu olmalarının temelde hukuk eğitimi olmadığı için başarılı sonuçlar veremeyeceği husus idi. Uygulamada genellikle avukat arkadaşlarımızın arabulucu olarak seçilmesi bu sakıncanın önünü almış oldu.
Gelelim uyuşmazlıkları hız bir şekilde çözme özelliğine:
Siyasi iktidar tarafından uyuşmazlıkları hızlı bir şekilde çözmek amacı ile yıllar önce uygulanan İSTİNAF sistemine dönüş sağlanmıştı. Kanaatimce her iki sistem de uyuşmazlıkların çözümünü hızlandırmak yerine daha da yavaşlatmıştır. Aynen ‘’Faiz sebep, enflasyon sonuçtur.’’ İlkesinde olduğu gibi. Size somut bir örnek: 24.08.2020 tarihinde istinafa giden iş mahkemesi dosyam üzerinden 3 yıldan fazla zaman geçmiş olmasına karşın hala İSTİNAF mahkemesinde beklemektedir. Bir düşünün ki bu dosyadan istinaf kararı temyizi kabil çıkarsa bir o kadar da Yargıtay’da bekleyecektir. Başlangıçta arabuluculuk süresi, arkasından iş mahkemesindeki yargılama süresi yaklaşık bir davanın bitmesi 10 yılı bulmaktadır. Bunun yaklaşık (4) yılı arabuluculuk ve süreyi kısaltmak için kurulan İstinaf süresidir. Hiç boşuna nefes tüketmeyin arabuluculukta işlerin biteceği iyimserliğine kapılmayın. Ben çalıştığım dönemde hiçbir dosyamı arabuluculuk safhasında bitiremedim. Tabii ki bu hiçbir dosyanın arabuluculuk aşamasında bitmediği anlamına gelmemelidir. Nadir de olsa tarafların anlaştığını görmek mümkün olmaktadır. Ancak benim kanaatime göre attığımız taş ürküttüğümüz kurbağaya değmemektedir.
Özetlemek gerekse: Uyuşmazlıkların daha kısa sürede ve daha az masrafla yapılması için getirilmiş olan İSTİNAF ve ARABULUCULUK müesseseleri belki iyi niyetle getirildi ama kanaatimce ve yaşadığım örnekleri de dikkate aldığımda amacına ulaşamamıştır. Kiracı-ev sahibi ihtilâflarının bu kapsama alınmasının da başarılı olacağını sanmıyorum.