SERBEST PİYASA
Nedir serbest piyasa, isteyenin istediği gibi davranması mı, yoksa belli kurallar dahlinde ticari ilişkilerin düzenlendiği; alıcı ve satıcının arz talep dengesi ile fiyatları belirlediği piyasa mı? Aslında bu piyasa devletin de gerekli gördüğü durumlarda aslında müdahale edebildiği şayet açık bir eşitsizlik varsa bu eşitsizliğe en azından denge olabildiği piyasadır. İyi midir, değil midir meselesinden öte aslen ticari dengelerin taraflar arasında çok büyük bir uçurum yaratmaması gerekmektedir.
Oysa ülkemizde son tahlilde her oluşum bir serbest piyasadır. Satış fiyatları, malın satıldığı yerin durumu, marketin yeri, sahibinin adı, sokağı çaprazı tüm çarpanlar malın satış değerini ayrı etkiler. Örneğin ülkemizde bir havaalanı gerçeği vardır, asla değişmeyen. Havaalanı sınırına girdiğiniz anda tüm satılanlar 10 katı fiyatına gelir size. 10 liralık mal 100 lira 100 liralık mal neredeyse 1000 lira oluverir. Sizin paranızla hiçbir şey satın alamazsınız, her şey dolar kuru ile hesaplanır. Üstelik bunun için dış hatlara gitmeniz gerekmez. İç hatlarda da aynı durum geçerlidir. Ordu’dan Ankara’ya, Antalya’dan İstanbul’a uçsanız da bir simite 300lira vermekten kurtulamazsınız.
Asıl ilginç olan dünyanın hiçbir ülkesinde bu uygulamanın olmaması, en zengin ülkelerde bile fiyatların normalin dahi altında seyretmesidir. Avrupa’dan Rusya’ya ya da Afrika kıtasına gidin değişmeyen bir fiyat sistemi vardır. O ülkenin havaalanları o ülkenin kendi sınırında kabul edilir. Doğrusu da da bu değil midir. Bütün bu olanlar yıllardır görünmesine rağmen devletin düzenleyici ve denetleyici hiçbir kurumu bu konuya yakından uzaktan ilgi göstermemiştir. Vatandaşlar ellerine aldıkları satış fişleri ile sürekli bir veryansın halinde olmasına rağmen hep görmezden gelinen hep olması gereken budur mantığıyla hareket edilmektedir.
Şimdilerde ise tüm ülke sınırı kocaman bir havaalanı bekleme salonu mahiyetine bürünmüştür. Dileyen dilediği serbestlikte kendi alanını çevrelemekte, yarının değil bir saat sonrasının fiyat artışı kestirilemeyip nasılsa yükselecek mantığıyla, her ürün değerinin üstünde seyretmektedir. Yarın alma bugün al mantığıyla da daha çok tüketime yönelen toplumun fertleri de her geçen gün eksi parametreye düşmektedir.
Bu havaalanında kurallar da demokratik haklar da ekonomik dengesizlikten nasibini almış, dileyenin dilediği kuralla işlettiği bir meydan işletmesi tarzı bir yaklaşımın sonucu güven ortamı tamamen zedelenmiştir. Havaalanının çatısı bozulmuş, kapılarındaki güvenlik bariyerleri sökülmüş, demire, metale duyarlılığı kaybolmuş bir hale gelmiştir. Kimileri en vip salonlarda en lüks yemeklerin ve servisin ayrıcalığındayken, kimileri de yerlere serili matlarda yaşamaya çalışmaktadır. Bazıları kuyruklarda aç susuz beklerken bazıları da en nadide araçlarla uçak kapısına ulaştırılmakta ve gideceği yere en üst sınıfla uçmaktadır. Aslında şikayet edenler sınıfında olmayan bu şahıslar da arada nasıl bir uçurum olduğunun da etraftaki düzen yoksunluğundan da haberdar değildir.
Aslında haberdar olmak istediklerini ya da yeni bir düzen iklimini kurmak istediklerini de sanmıyorum. İnsan doğası gereği bencil ve benmerkezcidir, güce bir kez sahip oldu mu bu gücün verdiği duygulanımdan kolay kolay vazgeçemez. İnsanı sınırlayan ve toplum olarak daha eşit koşullarda yaşamayı sağlayan da devletin istikrarlı işleyen mekanizmaları ve bu mekanizmaların her bireye güven veren ve her bireyin var oluşunu güvence altına alan bir sistemde işlemesidir. Yönetim ve idari birimlerin ve adalet mekanizmasının asla ve katen bireyi ayırır bir üsluba bürünmeden bağımsız ve liyakatle yürümesidir. Bir devletin toplumun her bireyini ayrı ayrı koruması ve insanca yaşamasına olanak sağlaması başka türlü mümkün değildir.