Seçimden Geçime…

Av.Atakan ORHAN

avatakanorhan@gmail.com
Facebook'ta Paylaş

    Seçim bitse de, geçim işine geçsek artık. Cumhuriyetimizin 100. Yılında yaşadıklarımıza bakın. 100 sene sonra bunların olacağını bilseydi, siyasi arenada bu kişilerin olacağını görseydi Gazi Mustafa Kemal Atatürk, yine de bu Cumhuriyeti kurar mıydı acaba…***

    İki büyük ittifak var, her biri yanına birer terörist almış olmakla karşı tarafça suçlanıyor. Hangimizin teröristi daha sevimli güzellemesi yapan “yandaş-yancı” gazeteciler de işin cabası. İttifaka girebilen övgüler düzmeye başlıyor, Perinçek gibi dışarıda kalanlar da klasik “Amerikan Oyunu” diye bağırıp duruyor kuyudan. Duyan olursa tabi…***
   2014-2018 seçimlerinde de CHP Genel Başkanı olan Kılıçdaroğlu, o iki seçime başka adaylarla girmeyi seçmişti. Kendisini riske atmak istemedi galiba. Yoksa ana muhalefet partisi genel başkanına “kazanma iddiası yok” dedirtemezsiniz bana. 2014 te bir gecede MHP ile birlikte ekmek için Ekmelettin demişti ama milletin karnı toktu seçim sonucuna bakılırsa…***
    2018 de de “Gel bakalım Muharrem” diye partisinden bir aday çıkarmış ama sonuç yine hüsran. Sonra “Git bakalım Muharrem” dediler ve gidip Memleket Partisini kurdu, şimdi Cumhurbaşkanı adayı oldu. Ve Muharrem İnce’yi ziyarete gittiğinde içerde ne konuştular bilmiyoruz ama kapıdaki konuşmaya hepimiz şahitlik ettik. “Hoş geldiniz, Güle Güle”…***
    Siz de sıkılmadınız mı bu tablodan. Başımıza geçirilen çuval gibi bu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi. Koca koca partileri ve siyasi iddiaları, komik, küçük ve umutsuz hale getirmedi mi. Ne işi var koskoca Ak Partinin Hüda Par ile, tekrardan Refah Partisi ile. Yüzde bilmem kaç oyu olanların “racon” kestiği bir noktaya nasıl geldik biz. Diğer taraf ta aynı değil mi. Erdoğan ı yıkmak için,milliyetçisi-islamcısı-liberali-terör sevicisi bir araya gelmek zorunda kalmış. Yine de güçleri yetecek mi belli değil. Cumhuriyetin 100. Yılında bize reva görülen bu mu…***
    Vatandaş geçim derdinde, faturalarını ödeyemiyor, evler olmuş milyonluk kimse alamıyor, bankalar kredi musluklarını kapatmış vermiyor (komisyon karşılığı verenler hariç),verenler de neredeyse %35-40 faizle vatandaşın batması için veriyor. Bunlara çözüm üretmek yerine, yaşadığımız depremin yaralarını sarmak yerine, işsizliğe-adaletsizliğe-liyakatsizliğe çözüm bulmak ve vaat dinlemek yerine, Hüda Par-Refah-İnce-HDP vs. arasında sıkışmış bir kısır döngü yaşıyoruz. Ve bu saydığım tabloyla Avrupa bizi nasıl kıskanıyor öyle mi. Kıskanmaktan ziyade “bir yerleri ile gülüyordur “kesin…***