HİZBULLAH MI? PKK MI?
Ülke ittifaklar sayesinde ikiye bölündü. Millet İttifakı ve Cumhur ittifakı… Arada başka isimle altında kurulmuş ittifaklar elbette vardır. Ama samimiyetine ne kadar inansak da Millet ve Cumhur ittifakları kadar etkin ve sonuca etkili olamadıkları gerçeğini de görmezden gelemeyiz. Şimdi bu iki büyük ittifak adeta birbirini yaralamak için nerdeyse at yarışına girmiş gibiler. Birinin ak dediğine diğeri gözü kapalı kara diyebiliyor. Bu güne kadar çok konuda anlaşamadılar. Birkaç örnek vermek gerekirse…
Fetullah konusu: Millet ittifakı başından beri FETÖ terör örgütünün ismini koymasa da tehlikesini hep dile getirmiştir. Şu günlerde Rahmetli Kamer Genç ile ilgili bir kitap okuyorum. TBMM de Fetullah ile ilgili eleştiri yaparken Mübarek Hoca Efendiye hakaret edemezsin diye cumhur ittifakı vekilleri Rahmetli Genç’in üstüne yürüyorlar. Bugün nerdeyse Kamer Genç ve arkadaşlarını Fetullahçı ilan edecekler.
Bir diğer konu: Geçen seçimlerde İmralı’daki terörist başından destek istemek üzere aracı gönderenler, TRT kanallarına çıkarıp medet umanlar karşılığını bulamamışlardır. Kendileri karşılık bulamamıştır, ama: Millet İttifakının adayı Artvin’de PKK nın saldırısına uğramıştır. Bu saldırıda bir de polis memurumuz şehit olmuştur. Adalet yürüyüşü yaparken hazırlanan suikast son anda önlenmiştir. PKK nın bu denli hedefinde olan Sayın Kılıçtaroğluna, seçmenlerinin büyük çoğunluğu kürt kökenli insanlardan oluşan bir partinin destek imasında bulunmasının arkasından PKK ortağı damgası vurulmak istenmektedir. Kendileri gidip, hem de hüküm giymiş bir kişiden açıkça yardım talep edebilmektedirler. Bunda hiçbir sakınca görülmemektedir. Ancak millet ittifakına destek iması millet ittifakını PKK ile işbirlikçisi yapabilmektedir. Bu çifte standarta anlam vermek aklı başında insanlara zor gelmektedir.
Gelelim Hizbullah’a: Son derece samimiyetimle söylüyor ve yazıyorum ki insanlara yaptıklarını böyle bir gazetenin sütunlarında yazmaya tiksiniyorum. Gerçekten o insanları öldürürken yaptıkları işkencelerin düşünülmesi bile insanlık ölçülerinin dışına çıkıyor. Çoğu cezalandırıldı. Ne yazık ki verilen cezalar yaptıklarının karşılığı değildi. Çok hafif atlattılar. Hatta bu cezalar bile hakkı ile infaz edilemedi. Hal böyle iken geçmişte yapılan bu insanlık dışı ve yargı kararı ile sabitleşmiş eylemlerin bugün unutulması, yargı kararına karşın aklanılmaya çalışılması en azından benim vicdanımı sızlatmaktadır.
Ülke maalesef kademe kademe bugünlere getirilmiştir. Asla hiçbir şey yapılmadığı iddiasında değilim. Ancak geçen çeyrek asırlık bir zamandır. Sıkça yurt dışına çıkan ve çok sayıda ülke görmüş bir kişi olarak söylüyorum ki dünyanın neresinde olursanız olunuz bir ilerleme ve yapılan eserler var. Hatta en geri kalmış Afrika Ülkelerinde bile yollar, hava alanları ve modern tesisler görmek mümkün. Birinin ak dediğine bir diğerinin kara demesine son vermek zorundayız. Umarım makul yaşam günlerini yakında görürüz.
.jpg)
