KANUN-HUKUK-ADALET
Son günlerde bu üç kelimenin anlamını ayırt edemeyenlerin artması üzerine konuyu işlemenin faydalı olacağını düşündüm. Bir eylem yürürlükteki yasalara, yani kanuna uygun olabilir. Çünkü yasa maddesi hukuka ve adalete uygun değildir. Uygun olmamasına karşın yürürlüktedir. Ya da yasalar ve yasanın maddelerinde bir anormallik yoktur. Ancak uygulayıcılar o ilgili yasayı veya maddesini kötü niyetli uyguladıkları için hukuki ve adil olmayan bir sonuç çıkabilir.
Nasıl mı?
Bazı yasa maddelerinde bir kişinin bir göreve nasıl atanacağını yazar. Geldiği görevden de yeni bir göreve geçişinin nasıl olacağı yazılıdır. Ancak atandığı görevde ne kadar süre kaldıktan sonra ikinci bir göreve geleceği yazılmamaktadır. Hukukçu arkadaşlarımız çok iyi bilirler ki hemen hemen Anayasa kuralı kadar geçerli ve uygulamada çok kullanılan bir kural vardır. ‘’Hayatın olağan akışı’’ kuralıdır o kural. Bir insan yürüyor deniliyorsa mutlaka iki ayakları üzerinde yürüyor şeklinde düşünülür. Yoksa koltuk değmeği ile ya da tek ayak ile yürüyenler de vardır. Ancak hayatın olağan akışı kuralı iki ayak üzerinde yürümeyi kıstas olarak alacaktır. İşte bu bağlamda bir göreve gelen, örneğin valilik özel kalem müdürlüğünden bir başka göreve atanmadan bahsediliyorsa bu valilikte hiç değilse bir-iki yıl çalışmadan sonra geçileceği anlamına gelir. Aynı şekilde bir Yargıtay üyesinin Anayasa Mahkemesi üyeliğine atanmasından söz ediliyorsa bu üyenin de hiç değilse Yargıtay’da bir-iki yıl görev yapmış olması gerekir. Bu hususlar yasalarda yazmayan ancak yasa maddesi kadar geçerli olan ve kullanılan ‘’Hayatın olağan akışına uygunluk’’ kuralının sonucudur.
Yapılan bu tür atamalar (Tokat Valiliğinin yaptığı açıklamada olduğu gibi) yasaya uygundur. Ancak ne hayatın olağan akışına ne hukuka ve ne de adalete uygun değildir. Vicdanları refüze etmektedir. Devlet yönetimine, devletin asalet ve saygınlığına da gölge düşüren bir eylemdir. Bu eylemlere özellikle son zamanlarda sıkça rastlanması da ayrı bir üzüntü kaynağıdır. Kısacası her yasaya uygun olan eylem hukuka, adalete ve hakkaniyete uygun olmayabilir.
BAYRAM
Kurban Bayramı haftasındayız. Ekonomik nedenlerle et yiyemeyenlerin hiç değilse yılda bir kez et yemeleri düşüncesinin de hâkim olduğu bu bayramın öncelikle herkesin hemen her gün et yiyebileceği günlere kavuşmasını diliyorum. Herkese sağlık ve mutluluklar diliyorum. Yaklaşık 1,5 yıldır koptuğumuz sosyal yaşama bir an önce kavuşmayı temenni ediyorum.