İLLİYET BAĞI
Gündem maalesef madde koklayan oğlan… Yargılanan iktidar partisi.. İktidar partisinden birisinin madde kullanması ve nasıl mal edindiğinin faturasının iktidar partisine kesilmesi doğru mudur?
Hukukta illiyet bağı diye bir kavram vardır. Buna göre işlenen suç ile suçlananın bir ilişkisinin olması gerekir. Bu olayda da nasıl zengin olduğu, bu servete, bu yaşam biçimine nasıl ulaştığı tartışma konusu olan iktidar partisi değil bu partiyi araç olarak kullanan bir kişidir. Öyleyse parti ile usulsüz zenginlik arasında doğrudan bir bağlılık yoktur. Yani illiyet bağının varlığı tartışma konusudur.
Peki ama partinin ya da partideki söz sahiplerinin hiç mii suçu yoktur?
Böyle bir iddiada bulunamayız. Çünkü; en başta böyle bir ortama zemin hazırlamak suçtur. Hadi zemin hazırlandığını kabul etmeyelim… Bunu fark etmeyip veya fark edemeyip bu hale gelmesine fırsat vermek normal midir? Pudra şekercinin arkadaşları ile arası açılıp ispiyonlanmasa hala öğrenemeyeceğiz. Şu anda arkadaşları ile arası açık olmadığı için aynı yolda yürüyen böyle daha kaç kişinin olduğunu biliyor muyuz? Eleştiriler bu yönde olabilir.
Bir diğer hususa gelince: Herkesin kafasında soru işaretleri bırakan bu servet ve yaşam tarzının cezalandırılması hususudur. Belli bir kesim bu gelişmelerden sonra bu kişinin tutuklanmasını, en ağır bir ceza ile cezalandırılıp, başkalarına da örnek olmasını beklemektedir. Ne yazık ki hukuk sistemimiz bundan fazlasına olanak tanımamaktadır. Bunun dışında partinin olaya yaklaşımı da önemlidir. Ana muhalefet partisinde (İstanbul Maltepe İlçesinde ve İzmir’de) parti ile illiyet bağı olmamasına karşın halkın tasvip etmediği suçlamalarla karşılaşılan olaylarda suçlananların parti ile derhal ve en kısa zamanda ilişkisi kesilmiştir. Pudra şekerci ile ilgili olarak iktidar partisinin sözcüsü Sayın Cahit Özkan: ‘’bu gibileri kulağından tutar atarız’’ ifadesini kullanmıştır. Çok doğru ve yerinde bir yaklaşımdır. Takdir etmemek mümkün değildir. Olması gereken budur. Ancak bu tavır ve bu tutumun benzer tüm olaylarda kullanılması gerekmektedir. Kastamonu’dan gelen pudra şekerciye yapıldığı gibi, adaba, ahlaka, haksız kazanca sıcak bakan herkese yapılması gerekir. Eğer bir kısım için bunu yapıp bir kısmını cezalandırmak yerine terfi ettirir, daha yüksek makamlar, yurt dışına ülkeyi temsil ettirmeye gönderirseniz sizi samimi bulmazlar. Geçmiş siyasi tarihimizde Rahmetli Özal evinde bisiklet çevirerek spor yaparken kendisine en yakın bakanını rüşvet yüzünden görevden aldığını açıklamıştı. Ancak bir taraftan bu görüntüyü verirken diğer taraftan önlenemez papatya görüntüleri vs. 1999 seçimlerinde partinin tarih olmasına neden olmuştur. Başta Sayın Cahit Özkan olmak üzere iktidar partisi mensupları bilmelidir ki Türk halkı kimin samimi olduğunu, kimin olmadığını iyi tespit etmektedir.