BU HAFTAKİ DERSİMİZ MURAT KAÇAK
Bu haftaki dersimiz; MHP Fatsa İlçe Başkanı Murat Kaçak...
Dersimizin konusu; yüksek tempolu çalışması ve bitmek bilmeyen enerjisi...
Hangi partiden, hangi dünya görüşünden olursanız olun...
Bir gerçek var ki; verilen emeği, harcanan mesaiyi görmezden gelemezsiniz.
Zaten adalet duygusu da bunu gerektirir.
Azim ve gayret her zaman takdir edilesidir.
Durduğunuz nokta; o azim ve gayrete uzak da olsa, yakın da olsa farketmez.
Erdem diye bir olgu varsa; yapılanları görmezden gelip, vicdanınızı bir kenara koyamazsınız.
MHP Ordu Milletvekili Adayı Cemal Enginyurt’un açıklamalarından da anlıyoruz ki; Ordu coğrafyasında ve teşkilat bünyesinde Murat Kaçak’tan daha yoğun, daha tempolu çalışan bir başka ilçe başkanı yok...
Ben derim ki; MHP teşkilatları adına olumsuz gibi görünen bu durum, Fatsa için önemli bir kazanımdır.
Hangi partiden olursa olsun böylesi gayretli çalışmalar, öyle ya da böyle Fatsa’nın yararınadır.
Gelecek günlerde neyin ne olacağını bilemesek de, ilçemiz bu durumun avantajını mutlaka görecektir.
Murat Kaçak’ın yaptığı siyaseti mercek altına aldığımızda şunu görüyoruz:
Hedefi sadece üzüm yemek...
Hiç bir zaman bağcıyı “hırpalamayı” düşünmedi.
Bunu nerden anlıyoruz?
Elbette diğer partilerle ve mevkidaşlarıyla kurduğu medeni ilişkilerinden...
Fatsa gibi herkesin birbirini tanıdığı, sosyal ve ticari ilişkilerinin olduğu bir yerde siyaset yaptığını hiç unutmadı.
Bu anlamda karşı tarafa sataşarak siyasetini oluşturanlara ve atmosferi gerenlere adeta; “gittiğiniz yol, yol değil...” dersi veriyor.
Bunu son derece önemli görüyorum.
Zira; her geçen gün siyaset dünyası, seviye bakımından irtifa kaybetmekte...
Buna rağmen Kaçak’ın amacı; sadece halkıyla bütünleşebilmek...
Kendisinden sözel olarak duymasam da, yaptıklarına baktığımızda “Biz, işimize bakalım” tarzını görüyorum.
Kırıp-dökmeden yaptığı bu siyaset, elbette karşılık görüyor.
Çünkü; önceki seçim dönemlerinde örmeye başladığı duvarın üzerine tuğla koymaya devam ediyor.
Sevgiyle ve sıcakkanlılığıyla kardığı harcı kurutmadan ve özenle tuğlaların arasına yerleştiriyor.
Bir bakıyorsunuz; Hatipli’nin en ücra mahallesinde halkla buluşuyor.
Bir bakıyorsunuz; tv’lerde canlı yayına çıkıyor.
Onu her an, her yerde görmek mümkün...
Ve onun arkasında; bu yüksek enerji ve heves gerektiren temposuna ayak uyduracak civa gibi bir ekip var.
Tam bir takım havasında hedefe kilitlenmişler.
Gece-gündüz demeden canlarını dişlerine takıp, var güçleriyle çalışıyorlar.
Sanırım; bu gayreti görmemek için kör olmak gerekir.
“Fatsa’nın çocuğu” tabirini her zaman sevmişimdir.
Ben biraz daha ileri giderek, Kaçak da dahil ekipteki herkes için “Bizim çocuklar” ifadesini kullanmak istiyorum.
Bizim çocuklardan Ahmet Yavuz, Fatsa Belediyesi’nde verdiği mesaiyle yılların deneyimi durumunda... Fatsa teşkilatına ve Murat Kaçak’a verdiği katkı inanılmaz...
Yine uzun yıllar Fatsa’da radyoculuğun meş’alesini tek başına taşımış, bütün tecrübesiyle Murat Kaçak’ın yanında yer alan Kemal Koç...
Dedik ya; bizim çocuklar...
Tıpkı; Muharrem Aktepe, Cenan Kır, Fazıl Şahin gibi.. Tıpkı; Onur Çam, Burak Eroğlu gibi... Ve tıpkı; adını sayamadıklarım gibi...
Sözün özü: “Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz.”
HOŞÇAKALIN