BURASI DA PERŞEMBE YAYLASI...
Köşe yazarlarımızdan Ahmet Becioğulu’nun geçtiğimiz haftaki yazısı “Burası Uludağ değil, Kabakdağı “ idi.
Köşesine koyduğu mükemmel fotoğraflarla Uludağa nazire yaparcasına Kabakdağı mahallesinin güzelliklerini dantel işlemişti köşe yazısında. Yıllarını Kabadokya’da geçiren ve orada edindiği bilgi ve tecrübesini Kabakdağı’na aktaran Güven Özel’in girişimi ile Kabakdağı mahallesi Ordu ilimizin gözdesi haline gelmişti. Ben de diyorum ki, bir de Perşembe Yaylasını görmek lazım.
Çocukluğumun geçtiği Perşembe Yaylasına fırsat buldukça gidiyor, adeta nostalji yapıyorum.
Gecen hafta sonunu da Aybastı ilçesi Perşembe yaylasında geçirdim.
Zaten var olan güzellikleriyle ilimizin simgesi olan Perşembe yaylası son yıllarda yapılan yatırımlarla adeta turizmcilerin gözdesi haline gelmiş.
İğne atsanız yere düşmüyor. Geçmiş belediye başkanlarından Vakıf Güley’le başlayan yatırım zinciri, Fehmi Küpçük ile devam etmiş ve İzzet Gündoğar ile zirveye taşınmış. Bu çalışmalara bir de turizm sevdalısı eski Ordu Valimiz İrfan Balkanlıoğlu’nun girişimi ve son derece güzel yatırım ve çalışmaları eklenince ortaya bambaşka bir Perşembe Yaylası çıkmış.
Her taraf turist kaynıyor.
Yurdun her bir yanından akın akın gelen turistler sayesinde de esnafın yüzü de bir o kadar güleç olmuş.
Buradaki en büyük pay sahibi ise Aybastı Belediye Başkanı İzzet Gündoğar’ın.
Başkan Gündoğar, Perşembe Yaylasını iyi etüd etmiş. Turistin nasıl ve ne şartlar altında nereye gideceğini, nelerden hoşlanacağını çok iyi hesap etmiş, yatırımlarını ve çalışmalarını o şekilde yaparak mükemmel bir sonuca ulamış.
Bizim de Yayladaki ilk durağımız Şekerağa pınarı oldu. Çoçukken soğuk soğuk sularını içtiğimiz Şekerağa’da verdiğimiz mola sonrası yayla gezimize başladık.
Garga Tepesi, Kümbet düzlüğü, (Melik Gazi Türbesi) Kabaktepe ve Kent Ormanı Mesire alanını gezerek akşamı ettik.
Öğle yemeği için oturduğumuz restoran sahibi Musa Elibol da işlerin yoğunluğundan oldukça memnun. Eski Ordu Valisi sayesinde bu günleri de gördüğünü söyleyen Elibol, “Valimiz hemen hemen her hafta sonu yaylaya gelerek tüm esnafları ziyaret edip isteklerimizi sorup, çözüm aradı ve buldu. Bizler de onun istekleri doğrultusunda işyerlerimizi daha modern hale getirdik. Belediye başkanımıza ve valimize ne kadar teşekkür etsek azdır” diyerek memnuniyetini dile getirdi.
Yeni yeni yatırımlar ve esnafın güleryüzü, inanıyorum ki, Perşembe yaylasını daha cazip hale getirecektir.
Tabii eksiklikler yok mu, tabii ki, var. Yollar çamur, çorak olsa da, her taraf alabildiğine çöp yığını olsa da bizim için değişen bir şey olmaz. Bir geçmişimiz var. Hatıralarımız, anılarımız var. Bir yolunu, çaresini bulur yine gider hatıralarımızı canlandırırız. Ancak, Ordu ili dışındaki turistleri yaylaya çekebilmek için uğraş vermeliyiz. Öncelikle yol sorununu ve çöp sorununu hemen çözmek için kolları sıvamamız gerekiyor. Farklı illerden gelen turistler, memleketlerine gittiklerinde, “ “Ne Uzungölü, ne Ayder’i, ne Kümbet yaylası kardeşim. Siz Perşembe Yaylası’na gidin de yayla neymiş, yaylacılık neymiş görün” dedirtmek ana hedefimiz olmalıdır. İnanıyorum ki, Perşembe yaylası bu güzellikler ışığında küçücük sorunlarını hallettiği zaman, turist sayısı her geçen gün artacak ve bahse konu ünlü yaylaları geride bırakıp zirveye yerleşecektir.
Perşembe yaylasının bu güne gelmesinde emeği geçen belediye başkanlarına, siyasetçilerimize, bürokratlarımıza candan teşekkür ediyorum. İnanıyorum ki, yapılan bu çalışmalar Kumru ve Korgan ilçelerine de ışık tutar ve hummalı bir çalışma ile turizme kazandırılır. Öyle biliyor ve inanıyorum ki, Ordu ilimizdeki yaylalarımızın alt yapısı turizm açısından oldukça müsait. Son açıklanan kabinede Turizm ve Kültür Bakanı olarak görev yapacak olan hemşehrimiz Sn. Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’a da ilimizin turizm cenneti olmasında büyük görev düşüyor. Bu vesileyle de Sn. Kurtulmuş’u kutluyor, başarılar temenni ediyorum.