ŞİMDİ NE OLACAK ?
Referandum artık geride kaldı. Yarım kalan ve beklenilen hizmetler için artık kollar sıvanarak işe başlanabilir. Hiçbir mazeret de kalmadı. Referandum çalışmalarında bizzat dinleyerek şahit olduk ki,
Başbakan yardımcısı Numan Kurtulmuş, Ordu Büyükşehir Belediye başkanı Enver Yılmaz, Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan, Ak Parti İlçe Başkanı Abdullah Uçar ve Ak Parti Yönetim Kurulu, Ak Partili Belediye Meclis Üyeleri, son derece titiz bir çalışma örneği göstererek arzuladıkları hedefe ulaştılar. İktidarın isteği doğrultusunda başarıya ulaşmak Fatsa açısından iyi bir sonuç oldu.
Tabii, bu sürede yapılan çalışmalarda herşey daha iyi olacak gibi laflar dolanıp durdu. İktidar kanatı “EVET olursa hizmet de ona göre artar” dedi. Vatandaş da söyleyenlere güvendi ve tercih mührünü “EVET”‘in üstüne bastı. Sonuç onu gösteriyor.
Havaların ısınmaya başlaması yol çalışmalarını da beraberinde getirdi. Köyler ve beldeler mahalle oldu, hizmet alanı genişledi. Doğal olarak çalışmalar da geniş alana yayıldı. Beklentimiz, alt yapı çalışmalarından dolayı köstebek yuvası haline dönen mahalle yollarının bir an önce araç trafiğine açılması, yaya kaldırımlarının yürünebilir hale gelmesi.
Meydan Projesi tüm Fatsalıların beklediği bir projeydi; ama keşke yarım kalmasaydı. Keşke bina sahiplerinin tamamı ile anlaşılıp işe başlanılsaydı. Şu anda sadece köşe başındaki bina yıkıldı. Gerisi meçhul... İnşallah mahkeme aşamasına gelinmeden anlaşma sağlanır da meydanımız güzel bir görünüme kavuşur.
Belediye hizmet binası inşaatının aksamadan sürmesi memnuniyet verici bir durum. Binanın Selçuklu mimarisi ile çizilmiş olmasının, bitirilince ilçemize ayrı bir güzellik katacağı da şüphesiz. Yapılan her yeni yatırım ilçemize ayrı bir güzellik katıyor; ama yolların çamur içinde olması ve yol kenarlarına gelişigüzel park eden araçlar nedeniyle şehrin güzelliği ve yeni yatırımlar da kaybolup gidiyor. Bir yerde yatırımlara gölge düşürüyor. Zabıtalar görev bilinciyle kolları sıvarlarsa bir nebze olsun sorun çözülmüş olur diye düşünüyorum.
Belediyenin Çamlık Tesislerinin yenileme çalışmalarının sürdüğünü gözlemliyoruz. Tesisin bakım ve onarım çalışmalarının da mayıs ayında bitirileceğini bizzat belediye başkanı açıkladı. Güzel değil, çok çok güzel. Her yeni bir çalışma ilçeye yeni bir güzellik katıyor.
Çamlık alanı, 1960 yıllarında merhum Belediye Başkanı Nazmiye Komitoğlu’nun Sakarya İlkokulu’nda öğretmen olduğu yıllarda öğrencileri ile birlikte diktiği çam ağaçlarının büyümesiyle güzel bir alana kavuşmuştu. Yıllar sonra öğrencisi Mustafa Kemal Çamaş, belediye başkanı olunca o alanı kullanıma açmış ve güzel bir tesis de yapmıştı. Hatta ilçenin de en gözde mekanı haline gelmişti. Halen de bu özelliğini koruyor. Zaman içerisinde belediye başkanımız Hüseyin Anlayan da tesisin yenilenmesine vesile olmuştu. Halkın ilgisi çoğalınca da tesis ve çevresinin yenilenmesi için yeniden kollar sıvandı.
Ancak, anlayamadığım bir konu var. 1982 yılında yapılan ve 1983 yılında hizmete açılan Dolunay Otel - Restorant tesisleri, kalite ve güvencesiyle değil ilçemiz ilimiz, hatta ülke çapında ün saldı. Halen de bu ünvanını ve özelliğini koruyor. Koruyacağından da hiçbir şüphemiz yoktur. İşletme sahibinin şahsi imkanlarıyla onarılan, Fatsanın yüz akı tesisin, hemen yanıbaşındaki Çamlık Tesisleri gibi yeniden yapılması çok mu zor? Öyle inanıyor ve öyle biliyorum ki, Dolunay Otel - Restaurant yeni mimarisi ile daha modern bir tesis olarak hizmetini sürdürecek ve yine ilçemizin, bölgemizin yüz akı olacaktır.
Belediye başkanımızdan da bu konuda bir girişim beklemek Fatsalı olarak bizim en doğal hakkımızdır diye düşünüyorum. Yoksa bizim bilmediğimiz ve kamuoyuna açıklanmayan bir konu mu var? Var ise onu da öğrenmek istiyoruz.
En büyük tesellimiz Dolunay ve Çamlık Tesislerinin, Büyükşehire devredilmemiş olmasıdır. Fatsa Belediyesi en azından sahip çıkıyor. Ama Büyükşehire devredilen eyvanların hali bizleri üzüyor. Milli servet olan eyvanlarıncamları, çerçeveleri kırılmış, enkaza dönmüşler. Yazıktır, günahtır. Bu tesisler bedava yapılmadı, milyonlara malolmuştu. Büyükşehir işletmiyor ya da işletemiyorsa ihaleye çıkartılıp kiraya verilebilir. En azından işlerlik kazanır ve atıl durumdan kurtarılabilir. Bilmem yanılıyor muyum?
Büyükşehir olmadan önce, yapılan çalışmalar gözümün önünden geçiyor da, keşke demekten kendimi alamıyorum.
Yukarıda yazdıklarım hizmetlerin belediye kapsamında olanları. Gözleri Ankara’ya çevirdiğimizde de ilçemizin yeni yurtlara ihtiyacı olduğunu söyleyebiliriz. Gaga Gölü’nü veCıngırt Tepesi’ni yeni bir yatırımla turizmin gözdesi haline getirebiliriz. Programa aldırıp, büyük bir yatırımla Ordu Boztepe’deki gibi teleferikle ulaşım sağlayabilir, cennet gibi olan güzel ilçemizin eşsiz manzarasını yapılacak bir restoranda yemek yerken, kafetaryasında çayımızı yudumlarken seyretme imkanına kavuşabiliriz. Aynı yatırımın bir benzerini ya da aynısını Çullu Tepesi’ne yapma imkanına sahip olabiliriz. Oto gar karşısındaki deniz kenarına mükemmel bir tesis yapabilir, Karadenizin eşsiz manzarasını çayımızı, yudumlarken seyredebiliriz.
Fakültemize yeni yeni bölümler açılması için girişimlerde bulunabiliriz.
Programa alınan; ancak yeterli kaynak bulunumayan OSB’ye sağlanan kaynak artırılıp, iş arayan binlerce kişiye iş imkanı sağlanabilir.
Aslında yazdıklarım yapılmayacak, programa alınmayacak işler değil. Yeter ki, istenilsin, yeter ki, girişimlerde bulunulsun. Olmayacak, yapılmayacak hiçbir iş olmaz...