•Sık sık Avukat kızını görmek için İstanbul’a giden Adil Doğruca’nın “Böyle giderse restoran patronluğunu bırakıp hukuk işlerine de el atacağım gibi geliyor” dediğini
***•***
•Aracının plakasını 34 FCA 52 olarak değiştiren Ferudun Cumhur Altuntaş’ın “ Allah ömür verirse bu plaka bana yüz yıl gider” dediğini,
***•***
•Kaan İzgi’nin “İstanbul’daki görevimi yavaş yavaş tamamladım. Artık memleketime geri dönmek için sabırsızlanıyorum” dediğini,
***•***
•Yeni dünyaya gelen oğlunu bir türlü kucağından bırakmayan İsmail İnal’ın, “Babalık çok güzel bir duyguymuş, Allah herkese yaşatsın, hayırlı evlat nasip etsin” dediğini,
***•***
•Galerici Atila Sözen’in, “Günlük hayatın her anını takip etmek en büyük zevklerimden biri” dediğini,
***•***
•Emekli olduktan sonra sırra kadem basan Ayşegül Bilgili’nin, arkadaşları tarafından nerede olduğunun merak edildiğini,
***•***
•Gittiği köy düğününde yılan gören Tülin Altuntaş’ın “Kış gelene kadar bir daha köye gitmem” dediğini,
***•***
•Aynı zamanda çocuk doktoru da olan Başhekim Nurdoğan Karadağlıoğlu’nun,” Doğan her çocuğa hediye almadan evine göndermem” dediğini,
***•***
•Arkadaş gurubu ile Gürcistan’a gitmeye niyet edip, cennet vatanını tercih eden ve yolunu Rize Aydere rotasına yönlendiren Asiye Sukas’ın, gezi dönüşü ,”İyi bir tercih yapmışız” dediğini,
***•***
•Arkadaşı Muharrem Göç’ün idealini gerçekleştirmek için geziler düzenlediğini söyleyen Yusuf Çaya’nın, “ Emekliliğin keyfini çıkaran biri olarak yakın arkadaşım Muharrem’i yanlız bırakmamaya karar verdim. En son Perşembe Yaylası’nda çadır kurma fikrini gerçekleştirmek için de hazırlıklara başladım.” dediğini,
***•***
• Kızları İlknur’un nişan töreninde dostlarıyla yakından ilgilenen Emine- Osman Topaloğlu çiftinin, “ Evlat mürüvveti görmek çok güzel bir duyguymuş. Allah herkese böylesi güzel duygular yaşatsın” dediklerini,
***•***
•Oğlunun düğün töreni yaklaştıkça heyecanının arttığını söyleyen Sayim Altunbey’in, “ Çocuklar çok çabuk büyüyorlar. Gelin almanın keyfi de büyük oluyormuş.” dediğini,
***•***
•Babalar Sezai Bayata’nın, “Artık dede oldum. Haliyle lakabımı “Dedeler” olarak değiştirdim” dediğini,