OKULLAR AÇILIRKEN
Her yıl okullar açılırken bir şeyler karalardım. Bir süredir ara vermiştim. Son gelişmelerden sonra okulların açıldığı şu haftalarda yeniden bu konuya değinmek zorunluluğu hissettim. Son gelişmelerden kastım İstanbul’daki ermeni bir öğrencinin Rize’nin Kalkandere ilçesindeki imam hatip okuluna yerleştirilmesi ya da gazeteci Fatih Altaylı’nın kızının km.lerce uzağa yerleştirilmesi değil. Biz kimsenin eğitim hakkı konusunda zorlama yapmıyoruz diyerek istemediği, hatta Müslüman dahi olmadığı halde imam hatipleri seçmek zorunda bırakılmak olabilir. Sanki imam hatip lisesini bitirmek iyi insan olmak için yetiyormuş gibi… Elbette imam hatip okulunu bitirmek kötü adam olmak anlamına da gelmez. Önemli olan okunan okul değil yapılan icraattır. Adam gibi adam olmak için de hangi okulda olursanız olun iyi eğitim almak gerekmektedir. Ben bu sütunlarda önceki yıllarda Kabataş Erkek Lisesinde fizik dersinde iyi bir insan olmanın şartlarını öğrendiğimizi, hatta fizik dersinde iyi bir insan olmanın 24 şartından yazılı sorusu geldiğini yazmıştım.
Şimdi okullar açılıyor. Okullarda eğitim ve öğretim yapılmaktadır. Öğretimin konusu Türkçe, matematik, fizik, kimya, tarih, coğrafya vs. dir. Bu konular ihtiyaç hissedildikçe her zaman öğrenilir. Ama eğitimin konusu olan iyi bir adam olmak sadece hayatın başlarında ilköğretim ve lise çağlarında mümkündür. Hayatının ortalarına gelen 35-40 yaşında kişilerde artık eğitimin hiçbir fonksiyonu yoktur. Her şey yerli yerine oturmuştur.
Bu nedenle öğretmenlerimize çok büyük görevler düşmektedir. İster imam hatiplerde olsun ister düz okullarda saygı değer öğretmenlerimizin çocuklarımıza öğretmesi gereken en az islâmın 5 şartı kadar önemli erdemler vardır.
Örneğin: Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yememek. Hırsızlık yapmamak. Cukkayı doldurup paraları koyacak yer bulamadığı için sıkıntıya düşmemek. Her dediğine kayıtsız şartsız itaat etmeyenlere karşı sahte ve düzmece yollarla haksızlık etmemek gibi…
Yine örneğin: En az namaz kılmak oruç tutmak kadar önemli olan şeyler arasında birinin hakkını, bir başkasına geçirmemek, inanmadığı halde sırf güçlü olduğu için birilerine yağcılık, yalakalık yapmamak da vardır. Bunların da 2X2=4’ü öğrenmekten daha önemli olduğunu vurgulamak gerekmektedir.
Ey öğretmenler! Yeni nesil sizin eseriniz olacaktır. Lütfen size hükmetmek isteyenlerin değil vicdanınızın sesini dinleyin. Unutmayın vicdan huzuru, yağcılık ve yalakalıklarla elde edilmiş en büyük makamdan daha konforlu ve görkemli bir servettir.