•Fındık toplama sırasında kardeşi Mahmut’u bahçede gören Baha Şatıroğlu’nun, “Yavrucuğum, bu fındık bu hale gelirken nerelerdeydin. Ben alt yapısını hazırladım, sen toplamaya gelmişsin. Böyle yağma yok” diyerek İstanbul’a geri gönderdiğini,

            ***•***

    •  Oğlu Yasin’in nişan töreni hazırlıklarını tamamlayan İsmail Sarıçiçek’in, “Şimdiden düğün hazırlıklarına başladım.” dediğini,

                                        ***•***

    •Yazlık bahçesinde sınıf arkadaşlarını ağırlayan Sinan Oral’ın, “Eşim  Fatsa’da yoktu; ama el becerimle mükemmel bir sofra hazırlayarak  yüzümün akıyla işin içinden çıktım” dediğini,
       
***•***

    •  “Gittiğim düğünlerde bugüne kadar taktığım takılarla üç daire ve bir dükkan satın alınabilirdi” diyen Ercan Er’in, “Yıl sonuna herkes hazırlığını yapsın. Artık ben de yuva kurmak için kolları sıvadım.” dediğini,           

            ***•***
   
    •Damar yollarına stent taktıran Av. Mehmet Kamek’in, “Kalbimle ilgili hiç bir problemim kalmadı. Artık misafirlerimi gönül rahatlığı ile ağırlayabilirim.” dediğini, 

            ***•***

    •Yaz tatilini Alaçatı’da geçiren Ümit Güzeldemirci’nin, “Yılın bütün yorgunluğunu attım. Gelecek senenin hazırlıklarına da şimdiden başladım” dediğini,

                                           ***•***   

    •Kendi köyünü  ücretli turla gezerek bir ilke imza atan Yüksel Eroğlu’nun, “Para vererek gezince işin zevkine vardım. Bir akşam da Uğur Hazinedar’la başbaşa  akşam yemeği yersem  keyfime diyecek olmaz.” dediğini,

                   ***•***   

    •Yeni iş yerini açtıktan sonra ağzı kulaklarına varan Yusuf Çürüksu’nun, “Mağazamızda yok yok. Her ihtiyaca cevap verebiliyoruz” dediğini,

                   ***•***

    •Kiski Mahmut’un,  (Mahmut Bıçakcı), “Bugüne kadar tonlarca balık tuttum; ama evimde bir kez balık yiyemedim.” dediğini,
                   ***•***

    •Yılmaz Ulusoy’un davetlisi olarak İstanbul’a giden Aga Cemal’in, “Sevgili dostumun boğazından ben olmadan yemek geçmiyormuş. Ben de davete icabet ettim” dediğini,
                   ***•***

    •Opr. Dr. Ali  Suat Akat ile Armatör Süleyman Bursalıoğlu’nun, hafta sonu pide yemek için İstanbul’dan Fatsa’ya gelip gittiklerini,
  ***•***

    •Sağlığını korumak ve zinde kalmak için her gün 5 kilometre yol kateden Semih Bayraktarkoğlu’nun, “O kadar yol yürüyorum sıkıntı yok; ama Dolunay’daki martı yokuşunu çıkmak beni canımdan bezdiriyor” dediğini,

                      ***•***
    •Oynayacasğı film için çalışmalarına aralıksız devam eden Beş Kuruş Tahir’in, “Kısmetimizde 60’şından sonra şöhret olmak varmış” dediğini,