BAYBURTLU TALİHSİZ TIGER
Vakti zamanında Bayburt ‘a Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Anadolu turu kapsamında konuk olarak gelir. Malum Senfoni Orkestrası da grantuvalet diye tabir edilen öyle fraklı takım elbiseli falan dinlenen bir şey olduğundan başta devlet erkânı derken şehrin ileri gelenleri olanca görev bilinciyle protokolde yerini alır. Lakin salon da haddinden fazla büyük olunca aman boş yer kalmasın nimettir diyerekten etraftaki vatandaşlar gelişigüzel çuvalla sokak kedisi toplar gibi özenle toplanır. Bir vakit sonra başlar senfoni. Hani Fatma Sultan ‘ın deyimiyle “yalan din olsa peygamberi Hürrem olurdu” kabilinden sanat din olsa gönüllü mümin bulmakta hayli zorlanacak yurdum insanının ahval ve şeraiti de saatler ilerledikçe hakikaten takdire şayan bir hale gelir. Velhasıl olağanüstü derecede büyüleyici olan konser, kapısındaki Kıvanç Tatlıtuğ resmine rağmen kendisine gelen vatandaşı Hakkı Bulut ‘ a benzeterek gönderen erkek kuaförü dilemması ile aynı kaderi paylaşır.