Görüntülenen Sayı: 2209
2811 | Yayım Tarihi: 8 Kasım 2013 Cuma
  • Ana Sayfa
  • Haberler
  •  Spor 
  • Köşe Yazarları
  • Bunları Biliyor musunuz?
  • Vefatlar
  • Güneşlik
  • Dost Siteler
  • Künye
  • İletişim
  • Son Sayı
Ana Sayfa » Köşe Yazıları » BAYBURTLU TALİHSİZ TIGER

BAYBURTLU TALİHSİZ TIGER


Facebook'ta Paylaş

  Vakti zamanında Bayburt ‘a Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Anadolu turu kapsamında konuk olarak gelir. Malum Senfoni Orkestrası da grantuvalet diye tabir edilen öyle fraklı takım elbiseli falan dinlenen bir şey olduğundan başta devlet erkânı derken şehrin ileri gelenleri olanca görev bilinciyle protokolde yerini alır. Lakin salon da haddinden fazla büyük olunca aman boş yer kalmasın nimettir diyerekten etraftaki vatandaşlar gelişigüzel çuvalla sokak kedisi toplar gibi özenle toplanır. Bir vakit sonra başlar senfoni. Hani Fatma Sultan ‘ın deyimiyle “yalan din olsa peygamberi Hürrem olurdu” kabilinden sanat din olsa gönüllü mümin bulmakta hayli zorlanacak yurdum insanının ahval ve şeraiti de saatler ilerledikçe hakikaten takdire şayan bir hale gelir. Velhasıl olağanüstü derecede büyüleyici olan konser, kapısındaki Kıvanç Tatlıtuğ resmine rağmen kendisine gelen vatandaşı Hakkı Bulut ‘ a benzeterek gönderen erkek kuaförü dilemması ile aynı kaderi paylaşır.

Konser bitiminde kameralar haliyle vatandaşa çevrilir. Haberciler meraklı ve bir o kadar da sabırsızdır. Hayatında kontrbası duymamış vatandaş karşısında ete kemiğe bürünmüş, neredeyse dile gelecek halde onun sülalesini tekmili birden bir arada görünce zaten şaşırmış, şaşkınlığından mütevellit olsa gerek kapılar da konser boyunca kapalı olduğundan misafirliğinin geri kalanını uyuklayarak geçirmiştir. Yaylılar, üflemeliler ortalığı toz duman etmektedir. Hatta Mozart ‘ın Türk Marşı, bırakın onu Star wars ‘ın Imperial March teması çalsa, onu bile geçin Darth Vader ‘ın bizzat kendisi Jedi şovalyelerinin tümünü toplayıp dünyayı işgale gelse vatandaş   “de git dürzü” ya da  “hemşerim çekil hele bölme uykumu” diyecek durumdadır. Zaten far yemiş köstebek gibi ortada kalan vatandaş kendisine acımasızca mikrofon tutan habercilere hık mık diye uygun cevap bulmaya çalışadursun en son vatandaşın biri dayanamayıp “nasıl buldunuz ilk defa dinlediğiniz senfoni orkestrası konserini?”  sorusuna   “Bayburt Bayburt olalı vallah böyle eziyet görmedi”  diye yanıtlayıverir. Ertesi günün manşetleri de şüphe götürmeyecek şekilde belirlenmiştir haliyle.
Velhasıl türünün son örneği dahi olabilecek Anadolu Leoparı da Bayburtludan hallice leopar olalı Diyarbakır ‘daki eziyet gibisini muhtemelen ömrü hayatında görmemiştir. Biz milletçe öyle yok soyu tükenmiş, yok National Geographic, Animal Planet ünlüsü falan demeyip  “ne yapalım vakti zamanında en az 3 çocuk yapaymış da soyu tükenmeyeymiş” diye bir de leoparı suçlu çıkarıp zeytinyağı gibi su yüzüne bile çıkarız alimallah. Bir anda postunuzun yüzülüp çoktan tuzlanmış olması ve doldurulmak üzere poşete sarılmış halde bekler vaziyeti alması işten bile değildir. Lakin bizim hayvan sevgimiz, ocak başında mümkünse de çok pişmiş şekildedir. Yol yapmak uğruna sanki başka yer yokmuş gibi kalan üç beş ağacının da canına okuyan, iki kıta arasında tüp geçit yapacağız diye yola çıkıp da yerine iki kıta arasındaki en büyük yaya alt geçidini yapmayı başarabilen Yurdum İnsanının soyu tükenmekte olan Anadolu Leoparını da alnının çatından vurması bittabi son derece doğaldır.
Anadolu Leoparı son nefesini veredursun kedigillerden bir başka ünlü golfçü  Tiger  (çvr: kaplan) Woods da rahmetlinin ruhunu teslim ettiği  hemen hemen aynı saatlerde ülkemizi ziyaret etmekte ve bir kıtadan diğerine sanatını ve sporunu icra eylemektedir. Boğaz trafiği saatlerce bu etkinlik nedeniyle kapatılınca bizim özü sözü bir yurdum insanı haliyle çileden çıkacaktır. Keza bizde tepik yemeyen top ile yapılan eylem zaten spordan değildir. Bu sefer habercilerin mikrofonlarında  “ lanet olsun böyle tıger ‘a”  sesleri yükselir. Keza Tıger Woods Allahtan Türkçe bilmemekte ve Türkçe haber de okuyamamaktadır. Lakin aksi halde bizim Tiger ‘ın   “timsahı çanta, yılanı ayakkabı, kaplanı sırtına manto yapan, türünün son örneği Anadolu Leoparını alnının çatından vuran bu yurdum insanı sana ne yapmaz oğlum”  diye şöyle etraflıca bir düşünmesi gerekir. Katıldığı etkinliğe de  “gezme tıger bu dağlarda seni avlarlar anaydan babaydan yardan ayrı koyarlar” parçası tema ve içerik olarak da çok iyi gitmektedir. Keza türkü çoğunluk tercihen ocak başı türküsüdür. Nitekim Tıger Woods   Tıger Woods   olalı herhalde böyle eziyet görmemiştir.             

Yalnızca aboneler yorum yazabilir.

Abone Bilgileri

Abone girişi yapınız
Abone Kodu:
Parola:
Şifrenizi almak için tıklayın

  • Hava Durumu
  • Arşiv


Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü






 Güneş Gazetesi © 2005-2025 Her hakkı saklıdır.