Yanılıyorsunuz Sayın Başbakanım. Bu ülkede şartlar ne olursa olsun, onurundan, gururundan, ilkelerinden ödün vermeyen milyonlar var. Nüfusu ne kadar artırsanız, insanların cehaletinden ne kadar yararlanmak isteseniz de bu ülkede bayrağı, bağımsızlığı, ulusal marşı, ülkenin bütünlüğü için canını vermeye hazır milyonların varlığı sizin ayak dediğiniz insanların guru kaynağıdır. Olmaya da devam edecektir. 

İnsanlar belki hadlerini aşabilirler. Taleplerini dile getirirken yanlışlık yapabilirler. Kendilerini ifade etmekte yeteneksiz olabilirler. Bir Başbakan da bu yanlışlığı eleştirebilir. Bundan doğal bir şey de olamaz. Başbakanın şeyinin şeyi olayım diye övgü yağdıranı baş tacı yapıp, eleştireni ayak olarak nitelemek bu eleştiri sınırları içinde değil, hakaret boyutlarındadır. Hiçbir Başbakan da halkına hakaret etmek hakkına sahip değildir. 

Sayın Başbakanı, halka hakaret etmeye yönelten neden halkın meydanlardaki azmi, kararlılığı ve işin arkasını bırakmamasıdır. Aynı nedenle görevi kötüye kullanma suçunun cezasının indirilmesinde etken olduğu iddia edilen Sayın Ankara Belediye Başkanı da hırsından göz yaşlarına hakim olamamıştır. Bunlar iktidarı kaybetme korkularıdır. Bunlar iktidarda iken yapılan yanlışlıkların hesabının nasıl verileceğinin endişeleri ve paniğidir. Elbette hukuk devletlerinde bir suç varsa er veya geç adisyon fişi kasaya ulaşır ve hesabı ödettirirler. Her kışın bir yazı vardır. Kutuplarda kış (6) aydır, ekvatora yaklaştıkça bu süre (3) aya düşer. Ama mutlaka her kışın yazı vardır. Bugün baskılardan, haksızlık ve hukuksuzluklardan şikayet edenler için bulutların arasından güneşin gözüktüğü kabul edilmektedir. 

Unutulmamalıdır ki Başbakanın şeyinin şeyi olmayı tercih edip baş olmaktansa, onurunun arkasında durup ayak olmayı tercih edenler mutlaka kazanacaktır.