Görüntülenen Sayı: 2184
2803 | Yayım Tarihi: 3 Mayıs 2013 Cuma
  • Ana Sayfa
  • Haberler
  •  Spor 
  • Köşe Yazarları
  • Bunları Biliyor musunuz?
  • Vefatlar
  • Güneşlik
  • Dost Siteler
  • Künye
  • İletişim
  • Son Sayı
Ana Sayfa » Köşe Yazıları » NOVUS ORDO SECLORUM-19 YENİ DÜNYA DÜZENİ - GDO -3

NOVUS ORDO SECLORUM-19 YENİ DÜNYA DÜZENİ - GDO -3


Facebook'ta Paylaş

 Çarşamba günü Mahmut Çamaş ağabeyimi ziyarete gittim. Bana, ‘-Sen Siyonistler ile neden bu kadar uğraşıyorsun?’ diye sordu. Bende; ‘-Düşmanını ne kadar iyi tanırsan, o kadar hayatta başarılı olursun!’ dedim. O da ‘Tamam da, bu yazdıklarını kaç kişi anlayacak?’ dedi. Bende ‘- Bir kişinin bile dikkatini çeksem, benim için önemli.’ dedim. O da ;’-O zaman tamam.’ dedi. Aynen bu konuşmada geçtiği gibi düşünüyorum. Dikkat ederseniz şunu almayın, bunu okumayın, şunları yemeyin demiyorum sizlere. Ben, onlar ile ilgili edindiğim on beş yıllık araştırmalarımı, siz okurlarıma aktarıyorum, nasıl bir duruş göstermeniz gerektiğini, size bırakıyorum. 18 Bölümlük yazı dizimde, sizleri yönlendirmemek için, yorumumu dahi yazılarıma katmadım. Sadece sizlerle, gerçek bilgiyi paylaştım.

Tarım genellikle köylerde, köylülerce küçük tarım alanlarında yapılırdı ve tohum ise ilk insandan bu yana, bu ürünlerden elde edilirdi. Fakat temelleri 1940 yılında atılan ‘Yeşil Devrim’in önemli silahlarından biri olan hibrit tohumlarla, geleneksel ve bir başkasına bağımlı olmayan bu doğal tohum sistemi yıkılır. Tarım artık köylünün elinden alınarak, zenginler tarafından yapılan bir ‘endüstri’ye dönüştürülür. Bu yeni endüstriyel tarım: tohumun yanı sıra gübre, sulama ürünleri, traktör ve petrole ihtiyaç duyar. Bu yeni ihtiyaçların hepsi ne tesadüftür ki, David Rockefeller’in elindedir. Yeni tarım modelini kabul görmesi için masum gerekçelere ihtiyaç vardır. Bunun için artan nüfusun dünya için tehlike arz ettiği, tarım alanlarının yetersizliği, üretilen gıdaların dünya nüfusuna yetmeyeceği, insanları açlığın beklediği, su kaynaklarının azlığı gibi savlar sürekli işlenerek, yeni endüstrinin yani şirket tarımcılığının, bu sözde sorunlara çözüm olacağı empoze edilir. Bu sürecin desteklenmesi için yeni yeni enstitüler, laboratuarlar, vakıflar ve araştırma merkezleri kurulur.
Elde edilen ürünlerin insanlara tükettirilmesi için de, ‘barış için gıda’ sloganı bulunur. Tıpkı barış (!) için Irak’ın işgali edilişi gibi… Rockefeller, ülke tarımının Amerikan şirketlerine açılması ve Dünya Nüfus Konseyi’nin ‘nüfus kontrol programı’na dahil olma karşılığında, bu ülkelere bilabedel gıda yardımları gönderir. Tıpkı ülkemizdeki ilkokullarda yıllar boyu dağıtılan, gıda yardımları gibi. Bu sayede, Amerikan şirketleri birçok ülkeyi mesken edinir.
1974 Yılında Roma’da düzenlenen Dünya Tarım Konferansı’nda, ABD tarım bakanı Earl Lauer Butz, niyetlerini gizleme ihtiyacı duymadan şöyle der; ‘-Gıda, pazarlık masasında ki en önemli araçlardan biridir. İnsanların size güvenip, dayanmalarının, size bağımlı olmalarının ve bu şekilde sizinle işbirliği yapmalarının yolunu arıyorsanız, onları gıdaya bağımlı hale getirmek bana kalırsa mükemmel bir yöntemdir.’
Bill Gates’i hepimiz iyi bir insan olarak biliriz değil mi? Bill ve Melinda Gates Vakfı diye, dünyanın en büyük yardım vakfının kurucusudur kendisi. Bütün servetin çok büyük bir kısmını bu vakfa miras bırakmıştır. Peki, Bill Gates bir seminerinde paylaştığı vahşi plan nedir? Dünyanın en büyük GDO üreticileri Monsanto, Rockefeller Vakfı, Syngenta Vakfı ve Norveç Hükümeti’nin Bill Gates ile ortak yürüttükleri proje nedir? Hepsi ve daha fazlası haftaya Cuma, Fatsa Güneş Gazetesi’nde.
 

Yalnızca aboneler yorum yazabilir.

Abone Bilgileri

Abone girişi yapınız
Abone Kodu:
Parola:
Şifrenizi almak için tıklayın

  • Hava Durumu
  • Arşiv


Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü






 Güneş Gazetesi © 2005-2025 Her hakkı saklıdır.