Görüntülenen Sayı: 2178
2811 | Yayım Tarihi: 22 Mart 2013 Cuma
  • Ana Sayfa
  • Haberler
  •  Spor 
  • Köşe Yazarları
  • Bunları Biliyor musunuz?
  • Vefatlar
  • Güneşlik
  • Dost Siteler
  • Künye
  • İletişim
  • Son Sayı
Ana Sayfa » Köşe Yazıları » Büyük Nutuk – Mustafa Kemal Atatürk

Büyük Nutuk – Mustafa Kemal Atatürk


Facebook'ta Paylaş

  Erzurum  Kongresi  Hazırlıkları

       Oysa,bu  kongrenin  toplanmasını  sağlamak artık  çok  önemliydi. Bundan  dolayı , bizim  sağlam tedbirler  almamız  gerekiyordu.  İllerin  her birine  açık  bildirimler  yapmakla  birlikte, bir yandan da  kapalı  telgraflarla   valilere,  komutanlara   gereği   gibi  bildirimler  yapıldı. Sonunda,  on üç  gün gecikme   ile yeterince  delege  toplanabildi.
      Efendiler  ,  milli  ayaklanmayı  ordunun  desteklemesi,  askerin  ve  halkın işbirliğini  sağlamak  ve  düzenli  duruma getirmek, önemli  bir  konu  idi.
    Trabzon’daki  tümeni,  komutan  vekili  yönetiyordu. Asıl  komutanı  Halit  Bey
Bayburt’ta   gizlenmişti.  Halit  Bey’i  gizlendiği  yerden çıkarmak,  iki  bakımdan gerekiyordu. Birincisi  ve  en  önemlisi, İstanbul’a  çağrılmanın  ve  bu  çağrıya gitmemenin  korkulacak,  gizlenilecek nitelikte   olmadığını  halka  ve  özellikle  askerlere   göstererek   manevi   kuvveti  yükseltmek   gerekiyordu. Bir  de  kıyıda önemli bir  yer   olan  Trabzon’a   dışarıdan   bir   saldırı   olursa oradaki   tümenin    başında   ateşli   bir   komutan  bulundurmak   uygun   olacaktı. 
Bu  nedenle,   Halit   Bey’i   Erzurum’a getirdim. Ona  kendim   özel   bir yönerge   verdikten   sonra, gerektiğinde  hemen   tümenin   başına  geçmek   üzere  Maçka’da   bulunması   için  emir   verdirdim.
       Bu işlerle  uğraşırken,  bir  yandan da  İstanbul’da  Harbiye   Nazırlığı makamında bulunan   Ferit   Paşa’nın ve  Padişah’ın, İstanbul’a  dönmemi  sağlamak  için  gelen   telgraflarına,  türlü   karşılıklar  vererek  zamanı   kaybediyorduk.
Görevde  Kalma   Kararı
Harbiye  Nazırlığı:
“ İstanbul’a gel” diyordu.Padişah: “Önce  hava  değişimi   al,Anadolu’da  bir  yerde  otur; ama  bir  işe   karışma”  diye  başladı. Sonunda  ikisi de “Mutlaka   gelmelisin”   dedi. “Gelmem”  dedim. Daha  sonra  8/9  Temmuz  1919  gecesi,  Sarayla   açılan bir  telgraf  başı  konuşması   sırasında, birdenbire   perde   kapandı    ve  8  Haziran’dan  8  Temmuz’a   kadar,   bir   aydır   süren  oyun  son  buldu   ve  İstanbul, o   dakikada benim  resmi   görevime   son   vermiş  oldu;   ben  de   o  anda,  8/9   Temmuz   gecesi    Harbiye   Nazırlığına, sonra   da   Padişaha görevimle   birlikte   askerlik   mesleğinden   çekildiğimi   bildiren telgrafları   çekmiş   oldum. Bu  durumu, ordulara   ve   millete   kendim   bildirdim. O günden sonra  resmi   görev   ve  yetkiden  ayrılmış   olarak,yalnız   milletin    sevgisine, cömertliğine, yiğitliğine   güvenerek,  onun   tükenmez   kudretinden   kuvvet   ve  ilham   alarak   vicdanımızın   gösterdiği   yolda   görevimizi   yapmaya   devam   ettik.
Cemal   Paşa’nın  İstanbul’a  Gitmesi 
Konya’da  bulunan ikinci  Ordu   Müfettişi  Cemal   Paşa’nın   on  gün  süre   ile  izinli  olarak  İstanbul’a   gittiğini   dört  gün   önce  öğrenmiş   ve  şaşmıştım.  
Cemal Paşa  ile  Samsun’a   çıktığımdan   beri, milli amaçları  gerçekleştirmek  için   işbirliği   yapma, askeri ve milli  örgütler kurma   konularında yazışmalarımız  vardı. Kendisinden  umut   verici  ve olumlu  karşılıklar  almıştım. Benimle  bu  yolda  ilişki  kurmuş   olan bir  komutanın, kendi kendine, izin  alıp  İstanbul’a   gitmesi  olacak  iş  değildi.Bu  yüzden, 5  Temmuz  1919  günlü   şifre ile  Konya’da On  ikinci  Kolordu  Komutanı  Albay   Salahattin  Bey’e  şu  iki  maddeyi  yazdım: 1- Cemal  Paşa’nın on  gün için İstanbul’a  gidişinin  gerçek  nedenini   açıkça   ve  acele   olarak   bildirmenizi ;
2-  sizin, her ne  olursa olsun,  oradaki  birliklerin başından  ayrılmanız   uygun   değildir. Bu  konuda  Fuat  Paşa   ile  de haberleşerek  oluşabilecek  kötü  bir  durum  için  tedbir  almanız   gereklidir. Her  gün, durumunuz   hakkında  kısa  bilgi vermenizi   rica  ederim.
Bu  kapalı  telgrafın  örneğini  o gün Ankara’da   Fuat  Paşa’ya da  bildirdim. Salahattin  Bey’in    Konya’dan    6/7 Temmuz günü, yani  Refik  Halit  Bey’in  Konya   Valisi   Cemal  Bey’le  telgraf   başında  konuştuğu   sırada, karşılık olarak  çektiği kapalı  telgrafta: “ Cemal  Paşa   İstanbul’da bazı  kişilerle ve ailesiyle  görüşmek  üzere  on  gün süre ile  ve kendi  isteğiyle  izinli   olarak   İstanbul’a   gitmiştir.” denilmekteydi. Cemal   Paşa  gitti, ama gelemedi. Kendisini   çok  zaman   sonra Ali Rıza  Paşa  kabinesinde   Harbiye   Nazırı  göreceğiz. 
Komutayı  Bırakma  Emri
Ne  yazık ki bu  durumu bilen  ve   kendisine  birliklerin   başından  ayrılmaması  salık   verilen  Selahattin  Bey’in  de  bir  süre  sonra   İstanbul’a  gittiğini öğrendik.Cemal  Paşa’nın  gösterdiği  bu  kötü   örnek   üzerine   7  Temmuz 1919  günü şu  genel   bildirimi  yaptım. 1- Bağımsızlığımızı  koruma  uğrunda  derlenip   örgütlenmiş  olan  milli   kuvvetlere  hiçbir  yönden   karışılamaz  ve  dokunulamaz. Devletin  ve   milletin  alın  yazısında, milli  irade etmen  ve   egemendir. Ordu  bu  milli  iradeye  bağlı ve   onun  hizmetindedir. 
2- Müfettiş  ve komutanlar, herhangi bir  nedenle, komutanlıktan  çıkarıldıklarında,  yerlerini  alacak  kişiler, işbirliği  yapılacak  nitelikte  olursa  komutayı bırakacaklar; ama  etkili  bulundukları  bölgede kalacak  milli  görevlerini   yapmaya  devam  edeceklerdir. Böyle olmadığı  takdirde, yani  bir  ikinci  İzmir  olayına  meydan  verebilecek  kimseler  atanırsa, komuta  hiç  bırakılmayacak,  bütün  müfettiş, komutanlarca, güven ve inancın  kalmadığı  ileri  sürülerek  yapılan  işleme   uyulmayacaktır. 3- Vatanımızı  ele  geçirmek  amacıyla, itilaf  devletlerince  yapılan  baskı  sonunda, Hükümet  her hangi bir  askeri   birliğimizi ve   milli  örgütümüzü   dağıtmak   için   emir  verirse, kabul  edilmeyecek  ve  uygulanmayacaktır. 4- İstek ve amacı  milli  bağımsızlığı  sağlamak olan   Müdefaa-i   Hukuk-u  Milliye ve Reddi  İlhak   cemiyetleri  ile bunların  girişimlerinin bozulup   dağılmasına  yol  açacak  herhangi  bir  etkiyi  ve  karışmayı  ordu, kesin  olarak  önleyecektir. 
                                                         -Devamı  Haftaya-
 

Yalnızca aboneler yorum yazabilir.

Abone Bilgileri

Abone girişi yapınız
Abone Kodu:
Parola:
Şifrenizi almak için tıklayın

  • Hava Durumu
  • Arşiv


Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü






 Güneş Gazetesi © 2005-2025 Her hakkı saklıdır.