Görüntülenen Sayı: 2174
2811 | Yayım Tarihi: 22 Şubat 2013 Cuma
  • Ana Sayfa
  • Haberler
  •  Spor 
  • Köşe Yazarları
  • Bunları Biliyor musunuz?
  • Vefatlar
  • Güneşlik
  • Dost Siteler
  • Künye
  • İletişim
  • Son Sayı
Ana Sayfa » Köşe Yazıları » FINDIK

FINDIK

Mehmet Şeref KİBAR

Mehmet Şeref KİBAR

bilgi@gunesgazetesi.net
Facebook'ta Paylaş

  Bizim fındık politikamız ta başından beri yanlış. Ne yapılırdı? Fındık depolara kapatılır,bankalara faizler ödenir. Bu şekilde alıcı bulunamazsa: İyice bayatlayıp ve kısmende çürüdükten sonra yağlıya verilirdi. Yahutta Fiskobirliğe devlet kredi verir satışlar durdurulur dış alıcılar fındık alamayınca mecbur kalıp fiyatları artırırlardı. Fiskobirlikte alkışlanırdı. Neticede  Fiskobirlik devletten aldığı paraları batırır, sonrada fındık fiyatlarını yükselttim diye öğünürdü.  Üretici devletin batırılan paralarını görmez, ortada öğünülecek bir kazançta olmazdı. Kulağımızı  kesip ağzımıza koymak gibi bişeydi. Fiskobirlik ballı börek olduğundan seçimlerde particilikte yapılırdı. Aşırı yandaş personelden sebep oturulacak koltuk kalmazdı. Belkide bir kişilik işe on kişi alınırdı. Her yönden devlet aşırı zarara uğratılırdı. Bunca zararlar hesap edilmez, devletin on kuruşluk zararı yerine: Üreticinin cebine belkide beş kuruş girebilirdi, bunada alkış tutulur. Fiskobirliksiz fındık olmaz derlerdi, bu yanlış artık düzeltildi.

Biz diyoruz ki: Dünyada her üründe uygulanan arz ve talep yanlız fındıkta uygulanmıyor. Hz.Peygamber sav arz ve talep dengesinde fiyatı Allah cc. koyar buyuruyor. Biz fındığa benzer bir ürün olduğu için kahveyi örnek olarak gösteriyoruz. Brezilya ‘da dünyanın ihtiyacından çok fazla ürün var, bunu eleküstü yapıp düzgün tanelerinden dünyanın ihtiyacını karşılayacak kadarını dünya piyasalarında talep doğrultusunda arz ediliyor. Kahvenin fiyatı 15 ila 20 lira arasında seyrediyor. Eğer tüm kahveyi dünya piyasalarına arz etse, kahvenin fiyatı çalı fasulye fiyatına düşebilirdi. 60 senedir biz ve yöneticilerimiz yanlız fındığa uygulanmayan arz ve talep, fındığın fiyatını yarı yarıya düşürürdü. Hükümette avrupa birliği sevdasına fındığı dış piyasalara yarı yarıya ucuz bir fiyatla verirdi ve hala veriyor. Bu gün dış alıcılara 450 bin ton fındık veriyoruz.. Arz ve talep dengesini uygulamadık diye dış piyasalara verdiğimiz fındığın miktarı artmıyor. Sadece fiyatlar yarıya düşüyor. 15 milyona yakın bir nüfusun tek geçim kaynağı olan fındığın, korunma yöntemini bir türlü öğrenemedik. İnşallah öğreneceğiz ve öğrenmeliyiz.
Bu fındık fiyatlarını hükümete arz etmek için Ankara’ya gidecek üç beş kişilikte olsa bir heyet kuramadık, ben yanlız kaldım. Birileri bana fındıktan başka arz ve talep dengesi uygulanmayan bir ürün gösterebilirse yazılarımı okuyan insanlardan özür dileyip bu konuyu bırakacağım. Ama göstermeleri mümkün değil.  Fındık gibi dünyanın en seçkin tarım ürününü ayağa düşürmüşüz.  En büyük üzüntümde avrupalıların için için bize gülmeleri. İtalya ve İspanya’nın fındığından çok daha kaliteli olan fındığımızı onların fiyatına satamıyoruz. Bizim fındığımızın  damak tadı onların fındıklarından daha üstün. Üstelik birde eleküstü yaparak taneyi düzeltiyoruz ve onların fiyatına vermek istiyoruz, kalite farkını aramıyoruz. Avrupalı gözümüzün önünde ikili  bir uygulama yapıyor. İtalya’nın ve İspanya’nın fındığına iyi fiyat verirken bizim fındığımızı neredeyse onların fiyatının yarı fiyatına alıyor. Bu bizim için bir ardır. Türkiye büyük bir devlettir. Kendisiyle sömürge ticareti yaptıramaz ve yaptırmamalı.
Bu konuları arz etmek için sayın başvekilimize bir mektup yazdım. Sıtayışkar bir cevap geldi ve beni Tarım ve Köy İşleri bakanlığı’na havale etti. Burada da bakanlığın bir yetkilisine havale edildim. Şimdi tekrar Tarım ve Köy İşleri bakanlığına bir yazı yazacağım. . İnşallah sayın bakan Mehdi Eker’den üç beş dakika olsa bile bir rendevu alacağım. Başvekillikten havale edilen bir insana randevu vermemek olmaz. İnşallah bu sefer randevu almayı başaracağım. Bu yazı ile olmuyor, karşı tarafın sorularına cevap vermem lazım. Yazışma uzayıp gider beş on dakikalık bir randevu bana yetişir, buda olmayacak bir iş değil tahmin ediyorum. Avrupa birliğine girmemize zarar verir diye duyulan bir kaygı var. Ben Kuran mealini okudum. Allahü’teala şöyle buyuruyor. siz onların dinini kabul etmedikce onlar size dost olmazlar buyruğu vardı. Biz hristiyan olmayacağımıza göre, onlar müslüman olup bizi kabul edecekler..
Bu günlerde yakın inşallah...
 
Bugün aynı zamanda özel bir gün. Gazetemizin 43. yaş günü. Değerli okurlarımaza bizlere verdikleri destekten dolayı teşekkür ederiz.

Yalnızca aboneler yorum yazabilir.

Abone Bilgileri

Abone girişi yapınız
Abone Kodu:
Parola:
Şifrenizi almak için tıklayın

  • Hava Durumu
  • Arşiv


Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü






 Güneş Gazetesi © 2005-2025 Her hakkı saklıdır.