***•***
•Ankara’daki Fatsalılar buluşmasına katılamayan Ali Çebi’nin, “Buluşma Ali Çebi’siz olmaz. Bunu bir türlü anlatamadım” dediğini,
***•***
•Yakın dostu Uğur Hazinedar ile birlikte umreye gitmeye hazırlanan Yüksel Eroğlu’nun, “Çok iyi bir ikili olarak kutsal toprakları gezip geleceğiz” dediğini,
***•***
•Organik çilekten sonra şimdi de organik Hindi yetiştirmek için kolları sıvayan Osman Güvenalp’in, “Bu iş ehline yakışıyor. Hiç kimse hariçten gazel okumasın” dediğini,
***•***
•Şiirlerine bir süre ara veren Opr. Dr. Mehmet Yerebasmaz’ın, “Az kaldı, yakın bir zamanda ilham gelip şiir yazmaya başlayacağım” dediğini,
***•***
•Verdiği sözlerin hiç birini yerine getirmeyen Baha Şatıroğlu’nun, “Bir günüm diğer bir günu tutmuyor. Söz verip te yapmamak benim kanıma işlemiş” dediğini,
***•***
•Yeni çiçeği burnunda nişanlı Emre Turanoğlu’nun “bundan sonra beni suratı asık olarak değil, hep güler yüzlü göreceksiniz”dediğini,
***•***
•İsmail Güvenkaya’nın bilinmeyen oyunlarını Emre Turanoğlu’nun nişanında döktürdüğünü,
***•***
•Kenan Özkavak’ın yaz gelsede memleketime gidip üzüm bağlarımı görsem dediğini,
***•***
•Yeni nişanlanan öğretmen Akif Türk’ün şimdide annesine düğün ne zaman olacak diye ara sıra fısıldadığını,
***•***
•Personeli Gamze Torluoğlu’nun nişan töreninde bir baba gibi hiç ayrılmayan Kürşat Mutlu’nun İsmail Güvenkaya’ya centilmence büyük patron demesine karşılık “ben hiç bir zaman hayatım boyunca büyük patron olamadım ki”dediğini,
***•***
•Eyüp Karagöl’ün görev yaptığı yere giden arkadaşlarına pide yedirmeden göndermediğini,
***•***
•Evinde gün partisinin 14 Şubat sevgililer gününe denk gelmesi nedeniyle, gelen arkadaşlarından Nuran Tepe, Fatoş İnoğlu, Müşerref Aka ve Asiye Sukes Koç’a birer adet gül alan Ayşe Güvenkaya’nın eşlerinin sevgililer gününü kutlamaları için jest yaptığını,
***•***
•85 yaşındaki annesini yanına alarak Fatsa City’i gezdiren Ali Yazgı’nın “ oy oğluşum buralar ne güzelmiş, niye beni bu zamana kadar buralara getirmedin” diye sitem ettiğini,