İyi de Sayın Şahin bakanlık yaptığı kısa sürede, Sayın Günay da bakanlık yaptığı uzun dönemde Ordu İlimize ve ilçelerine ne gibi hizmetler yapmışlardır? Ya da herhangi bir hizmet yapmışlar mıdır? 

 

Elbette yaptıkları bazı şeyler vardır. Olmalıdır da… Yaptıkları için kendilerine sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Yapılanlar yeterli midir?  Bu sorunun yanıtını da halkın takdirine sunuyorum. Şimdi hemen bu cümleleri okuyup, muhalif oluşum nedeniyle eleştiri yaptığımı sanmayın. Gerçekten halkın takdirine bırakıyorum. Bana göre yeterli olmayabilir. Ancak öyle bir göreve gelindiğinde bazı gerçekler daha iyi görülmektedir. Belki Sayın Bakanlar da bizden daha fazla istiyor, ama yapamıyorlardır. İstemek farklı, yapabilmek farklı şeylerdir. Bir zamanlar Rahmetli Turan Güneş’in bir söyleşini dinlemiştim. Diyordu ki: ‘Milletvekili veya bakan olduğumda yapamayacağım hiçbir şey olmayacak, ya gök başıma değecek, ya da başım göğe erecek sanıyordum. Ne gök başıma değdi, ne de başım göğe erdi.’ Demişti. Yani bakan olmak demek başın göğe değmesi ya da göğün başa inmesi değildir. Hele de başkanlı sistemi özlemi taşıyan bir başbakanın bakanı olunca bazı şeyleri yapmak daha da zor olur. Sırf bu yüzden bazı siyasetçiler milletvekilliği veya bakanlık yerine belediye başkanlığını tercih etmektedir. Çünkü belediye başkanlığında, başkanlığını yaptığınız şehir hakkında daha özgür kararlar verip, daha özgür harcamalar yapabiliyorsunuz.

Her şeye karşın ilimizden iki ayrı bakanın görev başında olması, partili-partisiz herkes için bir övünç kaynağı idi. İkisinin aynı anda görevden alınması bazılarımız için bir burukluk, bazılarımız için ise çok sevimsiz bir gelişme oldu. Her iki bakanımıza da yeni yaşamlarında başarılar diliyorum .