ARAKAN MÜSLÜMANLARI
ARAKAN MÜSLÜMANLARI
Geçen hafta cuma günü namazdayız. Osman Hoca hutbede MYMAR adalarında Arakan Müslümanlarının bölgedeki budistlerin zulmü altında olduğunu söyledi. Bunları anlatırken de sesi titriyordu. Düşündüm. Mymar Adaları neresi? Arakan Müslümanları kim? Osman Hoca namaz çıkışı bu kardeşlerimiz için camilerde yardım toplanacağını söyledi. Tabi bundan sonra benim kafamdaki soruların kıymeti kalmadı. Yapacağımız yardımları yaptık. Bir kaç gün sonra gazetelerde bir uçak dolusu yardımın oraya ulaştığını gördüm. Bir de baktım yardım dağıtımında Dış İşleri Bakanı’nın fotoğrafı var. ( belki de yanıldım) Orada yardım paketlerinin dağıtımına eşlik ediyor. ( Kendileri Medine’de dilenir, Mekke’de sadaka dağıtır.) Bu fotoğrafı gördükten sonra tefekküre daldım. ekonomisi daralan vahşi Avrupa ve Amerika hepimizin gördüğü gibi Kuzey Afrika ve Orta Doğu üzerinde ne oyunlar oynuyor? Müslümanları birbirine düşürüp, birbirini kırdırıyor. Suriye’de, Irak’ta kendi askerini kullanmadan hükümranlık kurmaya çalışıyor.
Libya, 33 bin işçimizin yüzlerce Türk Firmasının iş yaptığı müslüman bir ülke. MYMAR Adaları’nda müslümanlara eliyle yardım dağıtan A. Davutoğlu, Libya’da birbirini boğazlayan müslümanların Kaddafiye karşı olanlara bavullar dolusu para dağıttı. Buna bizim dilimizde ne denir. “ Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu”
Allah bunlara cami cemaatinin parasını müslümanlara yardımda, devletin parasını da müslümanlara fitnede kullandırıyor.
Neyse, bunlar derin işler biz kendi işimize bakalım.
MEHMET CEVAHİR BACAKLARI
Bu yaz sıcaktan mı yoksa yeni moda mı çıktı bilmiyorum herkes kısa pantol giymeye başladı. Bayanlarda mini ( onlar bizim dışımızda) erkeklerde diz altı moda.
Bu diz altı pantalonların bir kısmı ekose, bir kısmı düz bazıları yandan balon cep, bazıları klasik cep herkesin keyfine göre, herkesin poposuna uyan, uymayan pantollar gördük.
Pantolda seçim şansı var ama bacaklarda seçim şansı yok. Allah ne verdiyse o. Adama bakıyorum, baldırlar öyle kalın ki, Osmanlı zamanında top arabalarını çeken NEKKARE denilen kadana atları vardı. Vallahi adamda öyle baldır var. Yeni gençliğin ayakkabısı parmak arası terlik 45 numaradan aşağı değil. Mübarek ayak değil deve tabanı!!! Velhasıl arkadan bakınca adam değil fil görünümünde. Sonuçta estetik görünüş sıfır.
Ben bu yaz pek çok kısa pantollu erkek gördüm. Bunların arasında benim favorim Mehmet Cevahir. Mehmet, kendi ince uzun boylu kısa pantola müsait, mevzun bacakları var. Kısa pantollu erkek güzeli.
Mehmet yaş itibariyle VETERAN klasmanda tek kusuru sağ bacakta aşil tendonun 25 cm. üzerinde ön kaval kemiğe denk gelen kısımda bir kaç sivilce var. Sol bacağın diz ile uyluk kemiği arasında yani sol iç çaprazda küçük bir bölümde kılcal damar çatlaması var. Onun dışında hiçbir defosu yok. Bir de dikkatimi çeken bir şey oldu. Sarı Mustafa ile Şevket Ömeroğlu dikkatle Mehmet’in bacaklarına bakıyor. Ben de dikkat ettim bacaklarda kıl yok. “Ne o?” dedim. “Epilasyon yaptırdım” dedi. Sinan Oral kulağıma eğildi” inanma, yalan söylüyor, bacağındaki kıllar yaşlılıktan döküldü” dedi. Ben de Sinan’a hak verdim. Bu yaştan sonra kıllarımızdan başka neyimiz dökülür ki; ama sonuç ne olursa olsun Mehmet kardeşimi tebrik ederim. Fatsa’da kısa pantalonun en fazla yakıştığı veteran erkek odur. Bu benim fikrim değil, tüm arkadaşların fikridir.
NEWYORK’TA
İKİ KABAKDAĞLI
Ordu Valisi Sn. Orhan Düzgün geçen hafta bölgemiz ticaret adamları ile bir Amerika gezisi düzenledi. Heyet 16 saatlik bir yolculuktan sonra Newyork J.K.F havaalanına indi. Burada Sn. Valimizi bir sürpriz bekliyordu.
İki kişi ( Yaşar Şahin, Halit İnan) “ Sayın Valim, Newyork’a hoş geldiniz. Biz Kabakdağı Köyü Muhtarı Sn. Ali İhsan Beşik’in talimatıyla buradayız. Bir ihtiyacınız olursa emrinizdeyiz” deyince Sn. valimiz gülümser, “ ne Kabakdağı’ymış” diye hayıflanır.
Bu olay aynen yaşanmıştır. Palavra, ilave yoktur. Gerçi palavra Gürcülerin ata sporudur; ama bu anlattığım tamamen gerçek. Bana inanmayan Kabakdağı’na aşırı gıcık bir kaç kıskançlıktan ar damarı çatlak arkadaşlar var. Bunlar tedaviye muhtaç insanlar.
Bunlar için kardiyolog Prf. Dr. İsmet Dindar’a danıştım, “ İsmet Bey,Türkiye’de ar damarı nakli yapılıyormuş” dedim. İsmet Bey, “ bu dediğin kişilere AR DAMARI nakli yapılsa bile DONÖR bulamayız” dedi.