Şeref abimiz (Kibar) çok dertli. “Ben yaşlı bir adamım (aslında genç adam ama kapris yapıyor) memleketin sorunları ile ilgili yazı yazıyorum. Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan’a   soru sormam lazım kendisini bulamıyorum”  diyor. Bana dert yanma dedim. Ben Hüseyin başkanı eleştirme işine son verdim dedim. 

  Belediyenin borcunu soruyor. Sana ne ! Şeref abi ! sen mi ödeyeceksin ? Meydan açılacakmış 9,5  trilyon para gidecekmiş dertleniyorsun! senden mi istediler.  Çöplük Hatipli’ye su koku geçirmeyen konteynırla gidecekti filan ne oldu? Geçen devre çöplüğün altına alüminyum  folyolar serilecekti. Orası temizlenecekti şimdi Ortakaradenizin en büyük parkı olacakmış daha sonra orada çöpten elektrik üretilecekmiş sen neyi soruyorsun. 

Fatsa şehrinin temizliği güzelmiş, maliyeti neymiş? Sana ne? Sen temiz şehirde oturuyorsun ya! Her yiğidin kendine göre yoğurt yeyişi varmış. Al bir bakraç yoğurt, mısır ekmeği benden. Yerinde inceleme yap ve karar ver. 

Ama ben bir şey demek istemiyorum. İsim vermeyeceğim anlayan anlar. Bu memlekette hırsızlıkla suçlanan belediyeye ait binadan ayrılırken banyonun armatörünü çaldı , şofbeni çaldı diye savcıya şikayet edilen adam var ya!  O bu çöp işini 4 sıkıştırmalı araç 2 süpürme aracı 36 işçi ile çözerdi.

Şeref abim belediyenin borcunu soruyor. : Belediye misafirhanesini terk ederken telefon kutusunu çalan adam, 2004 yılının ikinci ayında belediye meclisinin borç ibra toplantısında 3,5 trilyon giydirilmemiş borç 3 trilyon… alacak tespit etti gitti. Buna 24 kişilik belediye encümeni şahittir (evrakın altında imzaları var ). Ziya abi öldü. Birsen hanım (Calp) şahit. Tabi hırsızın lafına ne kadar güvenilir bilmem. Çünkü daha sonra belediyeden alacağından bahsedilmedi. 8,5 trilyon borç aldık dendi sonra bu rakam 25 trilyona çıktı. Tabi ki biz düzgün adamların lafına inanırız. 

Şeref abim, meydanın açılması ile ilgili çekinceleri var. Yıkılacak binalarla ilgili 3-5 kişinin ağzıyla 8,5 trilyon verilir mi? Diyor. Fax makinesini çaldığı için savcının karşısında esas duruşta durdurulan adam, meydan ile ilgili çalışması söyledi.  Koçun ve İbrahimoğlu’nu  belediye meclisi kasası ile yeşil alana çevirdi. Şansa iki binayı belediye iş hanına verecek, ayrıca İbrahimoğlu’nun binasına 160 milyar (oğlunun parası) ödenecek. Teklife Ayhan TANDOĞLU ile Karamolla  aracılık ediyordu. 

Neyse!  157 m2 camın parasını cebine attı denilen adam, bu suçuyla ilgili 8,5 yılla yargılanmadan önce belediyenin 5 yıllık bütçesi 4 trilyon idi, 328 ini yedi dediler. Bu bütçeyle Fatsa’yı 5 yıl yaşattı. 3 trilyon giydirilmemiş alacak 8,5 trilyon karayollarından kazanılan para birikti ama 25 trilyon borç bıraktı diye  yalan söylediler geride bıraktığı hizmetleri hiç anlatmadı. 

 

YENİ TRENTLER 

Bugün yönetimin başında olanlar gazetelere çok şey yapıyorlarmış gibi görünüyorlar. Veya devamlı gündem değiştirerek halkın aklını başından alıyorlar. Mesela Uludere olayını anlatmışken birden kürtaj mevzusuna gidiyorlar. Yani “aman kürtaj yapmayın” diyorlar. Duyduğuma göre yakında prezervatif satışları yasaklanacakmış. Mesela kaçak prezervatif kullananlar  hatta cebinde bulunduranlar ağır ceza-i müeyyide ile yargılanacaklarmış. 

•Suriye de savaş var  İç İşleri Bakanı valiyi sağına oturtmuş solunda ekürisi  kayınçom İlhan Şener. Korgan yayla şenliklerindeler. 

•Vekil M. Hamarat  kırsal kalkınma destekleme kurumunu ziyaret etmiş. Peki sonra ne olmuş?  Hiç..

•Vekiller çevre yolunu incelemiş. Peki sonra! Hiç...

•H. Anlayan yeni yapılan spor kompleksini göstermiş, vekiller binaya bakıp hayran kalmışlar!! Dünyada karkas binaya hayran kalan  tek vekil bunlar.

•8 şehidin olduğu, bir uçağımızın düşürüldüğü günlerde bir gazete haberi, iç işleri bakanı ordulularla piknikte.

•Hamarat, Umut bir barajında inceleme yapmış sonra engellilere mesaj vermiş sonra ikizce laleli caminde inceleme yapmış. Bunları ben uydurmuyorum hepsi gazete haberleri. Maşallah vekillerimiz çok çalışıyor... 

 

BUGÜNLERDE

Türkiye, bugünlerde yaşamadığı şeyleri yaşıyor. Bana göre birileri Türkiye’yi din kardeşleriyle savaşa zorluyor. Daha dün bu tutarsız hükümet, komşularla sıfır problem dedi. Bugün  İran ile Irak ile kavgalıyız. Suriye’yle savaşmak üzereyiz.  İngiliz hava kuvvetleri yardıma hazırız diyor. Nato uçakları teyakkuzda. Son gazete haberine göre Tayyip ERDOĞAN uçuş emrini verdi.

Daha dün ailece ziyaret ettiği din kardeşi Suriye’ye aynı Erdoğan uçuş emri veriyor. İsrail’le kavga ediyor ama İran ile füze atmasın diye malatya’nın  kurecikine   füze kalkanı koyuyor. Bu ne iş?

Bu günlerde bir Atatürk düşmanlığıdır gidiyor. Ona deccal diyenler bile çıkıyor ama Atatürk bir Müslüman kardeşine ömründe kurşun sıkmamıştır. Sonuç olarak Şeref abim değirmeni sel götürüyor  sen dingildeği nerede diye susuyorsun.!!